Bugün 33. GÜN…

Tarihler 17 Ocak 2013’i gösterdiğinde, Türk basınında bir yıldız daha kaydı.

Mesleğine yıllarını vermiş, birçok öğrenci yetiştirmiş, nice bakanlar, başbakanlar ve devlet yönetimlerinin haberini paylaşırken dünyadaki değişimlerin en yakın gözlemcisi olmuş ve bunları da okur ve izleyicileriyle buluşturmuş olan Mehmet Ali Birand beklenmedik bir anda hayata gözlerini yumdu.

941 yılında dünyaya gelen Birand’ın babası vefat ettiğinde O henüz 2 yaşındaydı. İlkokulu okuduğu İstanbul, Erenköy Zihnipaşa İlkokulu’na yıllar sonra konuk konuşmacı olarak gitti. 1955’te Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde Fransızca Bölümünde okumaya başlamasına rağmen maddi zorluklar eğitimini sürdürmesine engel oldu.

Mesleğe 1964 yılının Temmuz ayında Abdi İpekçi aracılığıyla Milliyet gazetesinde başladı. 1971’de evlendikten sonra 500 dolar maaşla Brüksel’de Milliyet için çalışmaya başladı ve burada yirmi yıl çalıştı. 1974 Kıbrıs Harekatı’nın meydana gelmesiyle sürekli Washington, Atina, Strasbourg’a (Avrupa Konseyi için) gider oldu. Abdi İpekçi’den sonra kısa bir dönem Milliyet’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.

1985 yılında TRT 1’de 32. Gün haber programı yapmaya başladı. Programda uluslararası ilişkileri ele aldı ve yabancı devlet adamlarını konuk etti.

32. Gün’ün beğenilmesiyle Birand, oldukça tanındı.

Can Dündar, Mithat Bereket, Çiğdem Anat, Ali Kırca, Deniz Arman, Cüneyt Özdemir, Rıdvan Akar, Musa Çözen, Talip Korkmaz, Sacit Baydar başta olmak üzere birçok muhabir, kameraman ve teknisyen program için çalıştı.

1986 yılında Sovyetler Birliği yetkililerini ve Milliyet’i ikna edip, Moskova’da da büro açtı. 1988’de Lübnan’ın Beka vadisindeki PKK kampında Abdullah Öcalan ile röportaj yaptı. Bu röportaj, Türkiye’de Öcalan ile yapılan ilk röportajdı ve basılması sonrası Milliyet gazetesi toplatıldı ve yayımlanması yasaklandı. Daha sonraki yıllarda çeşitli belgeseller çekti.

1991 yılının Haziran ayında Birand, ailesiyle birlikte Türkiye’ye geri döndü. İstanbul’a yerleştikten sonra Milliyet’ten Sabah’a geçti ve 32. Gün programını TRT’den Show TV’ye taşıdı. Fakat 28 Şubat sonrası Sabah’taki işine son verildi ve Show TV’deki programı da durduruldu.

1997’de Aydın Doğan, kendisine CNN Türk’ün kuruluşunda görev verdi ve bu dönem, Posta gazetesinde yazmaya başladı. CNN Türk’te Manşet adlı günlük siyasi bir talk show yaptı. 2005’te Kanal D Ana Haber Bülteni’nin Genel Yayın Yönetmeni ve bültenin anchor’u oldu. Ocak 2009’da hem CNN Türk’ün, hem de Kanal D’nin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendi.

TARTIŞMALAR

Adı, 1996-1997 yıllarında 28 Şubat sürecinde “andıç” adlı belgede geçti. TRT için 32. Gün programını hazırladığı dönemde sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası ile hakkında açılan kamu davasından yargılandı ve hüküm giydi. Olayı ortaya çıkaran TRT Teftiş Kurulu raporunda Birand’ın TRT’yi uğrattığı zarar: 34.600 ABD Doları, olarak belirlendi.

Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Esas 1994/1315 sayılı kararıyla TRT`yi dolandırmaktan 11 ay 20 gün hapis cezası aldı. Cezası Yargıtay tarafından da onanan Birand, TRT’nin zararını geri ödedi ve aldığı hapis cezası paraya çevrildi. Hakkında aynı suçtan açılan ikinci bir davada, mahkemece suçu sabit görülmekle birlikte zaman aşımı nedeniyle dava düştü.

BEKLENMEDİK VEDA

Bir süre önce pankreas kanserine yakalanan Mehmet Ali Birand, hastalığı ile ilgili bir seri ameliyat geçirmiş ve kemoterapi görmüştü.

Tedavisinin bir parçası olarak safra kesesindeki stentlerin değiştirilmesi için gittiği İstanbul Amerikan Hastanesi’nde yapılan ameliyat sonrasında 17 Ocak 2013 tarihinde yoğun bakımda hayatını yitirdi.

Sabah saatlerinde medya tarafından verilen ölüm haberi, oğlu ve tedavi gördüğü hastane tarafından yalanlandı ve Birand’ın yoğun bakım altında olduğu açıklandı ancak oğlu Umur Birand saat 19.00’a doğru yaptığı basın açıklaması ile Birand’ın, 18.29’da vefat ettiğini açıkladı.

 33. GÜNDE ARDINDAN DİLE DÖKÜLENLER

Abdullah Gül: Gazeteci Mehmet Ali Birand’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Tüm sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum.

Recep Tayyip Erdoğan: Mesleğine tutkunluğu, çalışkanlığı ve üretkenliğiyle meslektaşlarının yanı sıra okurlarının ve izleyicilerinin de takdirine mazhar olan Sayın Birand, geriye bıraktığı eserleriyle daima seçkin ve saygın bir gazeteci olarak hatırlanacaktır. Mehmet Ali Birand’a Allah’tan rahmet, ailesine ve medya camiamıza sabır ve metanet diliyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu: Özgür basın, özgür yayıncılık ve özgün haberciliğin önde gelen ismi Mehmet Ali Birand’ı kaybettik. Çok üzgünüm. Usta gazeteci Birand’a rahmet, ailesine, basın dünyasına ve Türkiye’ye başsağlığı diliyorum.

Egemen Bağış: Sevgili Mehmet Ali Birand ağabeyime Allahtan gani gani rahmet, ailesine, okurlarına, izleyicilerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Fatma Şahin: M. Ali Birand Hakk’ın rahmetine kavuştu. Ben onu çalışkan, umut dolu, alçak gönüllü hatırlayacağım. Allah rahmet eylesin. Sevenlerine sabır versin.

Ertuğrul Günay: İsmiyle özdeşleşen 32. Gün ile birçok iyi gazeteci yetiştirdi. Öğrencileri eminim ki Birand’dan aldıkları bayrağı dimdik taşıyacaklardır. Sevgili dostuma, Birand’a Allah’tan sonsuz rahmet; kederli ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Hüseyin Avni Mutlu: Dün milyonların önünde, gönlünde, gözündesin. Bugün Hakk’a yürüyorsun. Sevgili Birand özleneceksin; Allah sana rahmetiyle muamele eylesin. Dinimiz ahirete göçenlerin hayırla anılmasını emrediyor. Biz de hayra vesile olması dileğiyle, rahmetli Birand için dua edelim. El Fatiha.

Kadir Topbaş: Duayen gazetecilerimizden Mehmet Ali Birand hayatını kaybetti. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Rıfat Hisarcıklıoğlu: Doğrusu, Birand adı hepimizin hayatında izler bırakmıştır. 50 yıla yaklaşan meslek hayatı, gerçek bir başarı hikâyesi olan Mehmet Ali Birand, halkın bilgilenme hakkını kullanabilmesi için çok büyük özverilerle son nefesine kadar çalıştı. Onun çalışma ve meslek aşkı, genç gazeteciler için de örnek oluşturdu. Onun ekranlardaki sıcak gülüşü, yıllar geçse de silinmeyecek bir resim olarak kalacaktır. Mekanı cennet olsun!

Aydın Doğan: Rahmetli benim 35 yıl birlikte çalıştığım bir arkadaşım. 28 Şubat’ta kısa bir ayrılığımız oldu.
M. Ali bende hem yöneticilik, hem de habercilik yaptı. Bana göre müthiş bir haberciydi. Dünyası haberdi; yaratıcıydı. Türk basını haberci olarak bir Mehmet Ali’yi kolay kolay yetiştiremez. Hep şunu söylerdi, ‘duyduğunu değil, gördüğünü yazacaksın’. Haber anlayışı buydu. Benim ızdırabım büyük. Yeri doldurulamayacak bir arkadaşımdı. Nur içinde yatsın…

Reha Muhtar: Türk medyası inanılmaz derecede çalışkan bir gazeteciyi yitirdi. Bu heyecanı hayatının hiçbir döneminde yok olmadı. Kendisiyle birlikte çalışırken benden 19 yaş büyüktü fakat onun gazetecilik temposuna yetişemeyecek durumdaydım.

Ali Kırca: Rekabetin bittiği dönemdeyiz. Bu akşam Siyaset Meydanı’nı 32. Gün için de yapacağım. Birand merak etmesin, emanet bendedir. Bizim kuşağımızdan Birand da gitti. Büyük bir yalnızlık benim için.

R. Aytekin Türker: Sevgili Birand, ölümün zamanı yoktur. Ansızın gelir, alır ve gider. Gidişin beklenmedik oldu. Tüm Türkiye’nin ve basın dünyasının başı sağolsun.

Erol Candabakoğlu: 80’li yıllardı, Milliyet Gazetesi’ndeydik. 32. Gün TRT’deydi. Yayının ertesi günü Birand gelir, mütevazılığıyla biz çömezlerin fikrini alırdı. Gazeteci arkadaşlar, hangimiz öldüğümüzde Birand gibi anılacağız? İmrenilecek bir ölüm… Allahtan rahmet ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Mehmet Turgut: Tanıdığım en mutlu, en barışık insan. Seni hep böyle hatırlayacağım. Başımız sağolsun.

Okan Bayülgen: Çok zor alışacağız, can ağabey, tatlı ağabey, çalışkan ağabey Mehmet Ali Birand. Güle güle Baba!

Murat Bardakçı: Mehmet Ali Birand Türk basınının öncüsüydü. Türk basınına çok şey öğretmişti. Gündemde olan olayı kitaplaştırmayı Türk basını Mehmet Ali Birand’dan öğrendi.

Erol Köse: Oğlu açıkladı; Birand 71 yaşında vefat etti, Allah günahlarını affetsin, ailesine sabır versin…

Ahmet Hakan: Mehmet Ali Birand Türk medyasının büyük değeriydi; önemli rengiydi. Hem Türk televizyonlarına hem Türk basınına damgasını vurmuştur. Türk televizyonlarında hepimizin ustasıydı. Yeri doldurulamayacak.

Mithat Bereket: Türk basınında bildiklerini paylaşmaktan çekinmeyen nadir insanlardan biriydi. Ben bugün bir ağabeyimi, dostumu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum.

Ferhat Boratav: Bütün gazeteci milletinin başına sağolsun. Kendisiyle yönetici olarak, kardeşi olarak uzun süre birlikte çalıştık. Türkiye’de yaptığımız işin dünya standartlarında nasıl yapıldığını bilen insandı.

İsmet Berkan: Mehmet Ali Birand’ın bir sürü sıfatı vardı. Bütün bu sıfatlar bizim mesleğimizde gelip geçicidir, çok da önemli değildir. Mehmet Ali Birand bu mesleğe muhabir olarak geldi, muhabir olarak da öldü. Hastaneye bile yürüyerek geldi.

Hasan Cemal: Boşluğu kolay doldurulamayacak bir gazeteciydi. Bir yandan televizyon haberciliğine uluslararası boyut kazandırdı. Mesleğin kurallarının yerli yerine oturtulmasında çok önemli katkıları oldu. Bu meslekte beni kıskandıran birçok şeye imza atmıştır.

Cüneyt Özdemir: Sevgili Mehmet Ali Birand her şey için çok teşekkürler.

Ferhat Göçer: Değerli üstad M.Ali Birand hatıralarımızla birlikte aramızdan ayrıldı, çok üzgünüm.. Allah rahmet eylesin.

Saba Tümer: Çook ama çok üzüldüm Mehmet Ali Birand’ın vefatına. Beni CNN Türk’e transfer ettiğinde “sen benim starımsın” deyip şampanyalar patlatmıştı. Şimdi ben Türk medyasının ‘star’ını gözyaşlarıyla uğurluyorum. Nur içinde yat Birand…

Nazlı Çelik Öztarhan: Nice gazeteciler yetiştirdi, yetişemediklerini de hep yüreklendirdi. Gazeteci doğdu, öyle de öldü. Giderken bile çok şey öğretti Birand.

İrfan Değirmenci: Üzerimde çok hakkın var. Hakkını helal et usta.

Cem Ceminay: Sevgili M.Ali Birand’i kaybetmişiz, yeni öğrendim. Canım Türkiye’min başı sağolsun 32.Gün’ün acısını paylaşıyoruz.

haber revizyon şubat 2013 mehmet ali birand 1 haber revizyon şubat 2013 mehmet ali birand 2 haber revizyon şubat 2013 mehmet ali birand 3 haber revizyon şubat 2013 mehmet ali birand 4

HABER REVİZYON DERGİSİ ŞUBAT 2013

 

Bir cevap yazın