BONZAİ GERÇEĞİ – Özel Röportaj

“Bonzainin içinde tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz! Bir psikiyatr olarak araştırdım tam tatmin olmadım. Fiziksel ve psikolojik etkileri eroin kullanımı ve yoksunluğuna çok benzer… Kişilik değişikliği, acı, ağrı ve baş dönmeleri, ani öfke nöbetleri çok sık görülüyor.”

 

Haber Revizyon Dergisi imtiyaz sahibi R. Aytekin TÜRKER, ülkemizde son zamanlarda gittikçe yaygınlaşan ve kullanım yaşının bir hayli düştüğü tehlikeli madde BONZAİ kullanımı konusunda Prof. Dr. Arif VERİMLİ ile röportaj gerçekleştirdi.

Haber Revizyon: Bonzai’nin Türkiye’de 5 yıldır var deniliyor. Bonzai Türkiye’de ne zaman ortaya çıktı ve yaygınlaştı? Ne kadar yaygın?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Ben bonzai içen ilk hastamı 2007 yılında gördüm. Dolayısıyla 2006 yıllarından bu yana konu ettiğimiz çok yeni ve ciddi bir bağımlılıkla karşı karşıyayız. Madde kullanımı arttığı gibi madde kullanıcıları eğilimlerini bonzaiye yönelttiler. Madde kullanıcıları arasındaki şu an en moda madde diyebiliriz.
Haber Revizyon: Şu anda kullanılan uyuşturucular arasında ‘en çok kullanılanı, en tehlikelisi, en çabuk bağımlılık yapanı’ olduğu söyleniyor, bu doğru mu? Gerçekten iki üç kullanışta bağımlılık yapabiliyor mu? “3 yılda öldürür ifadesi” doğru mu? Fiziksel ve psikolojik olarak ne gibi etkileri var?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Aynen diyebiliriz. En yaygın en sorunlu ve işin kötüsü tedavi ekibinin tecrübelerinin henüz yeni olduğu bir madde. Üç içimde bağımlılık yapmasa da bağımlılığa giden adım atılmış olur. Bonzai sentetik esrardır. Masum gibi duran bu cümle içinde korkunç bir ifade barındırıyor aslında. Hatta bir hastamın babası doktor bey “Bu çocuk ne güzel esrar içiyordu, bu bonzai nerden çıktı” demişti. Bu bir mantık hatasıdır. Bonzainin içinde tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Bu konuya çok kafa yordum çok araştırdım bir psikiyatrist olarak tam tatmin olmadım. 3 yıldan daha kısa zamanda da ölümcül olabilir. İçerisinde fare ve tarım zehiri olduğu söyleniyor. Fiziksel ve psikolojik etkileri eroin kullanımı ve yoksunluğuna çok benziyor. Kişinin tüm mental ve psişik bütünlüğü bozuluyor. Ajitasyon ve aşırı sinirlilik, kişilik değişikliği, acı, ağrı ve baş dönmeleri, ani öfke nöbetleri çok sık görülür.
Haber Revizyon: Genel bir bağımlı tipi var mı? Bağımlıların çoğunluğu için geçerli bir yaş, genç-, yaşlı-çocuk, cinsiyeti, gelir durumu, meslek, mahalle söz edebilir miyiz?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Hayır diyemeyiz. Zenginler güçleri yettikçe satın alır, fakir bağımlılar satıcı olur. 16-36 yaşlarında bağımlılığın pik yaptığı görülür. Bağımlılık erkeklerde daha sıktır ama bu kıstas değil, madde gelir seviyesi, semt ya da eğitim düzeyiyle hiç ilgilenmez. Bir kere deneyen bağımlı adayıdır.
Haber Revizyon: Bonzainin denetimli serbestlik uygulamasıyla serbest kalan madde bağımlılarına uygulanan rutin testlerde çıkmadığı, bu yüzden de yaygınlaştığı iddia ediliyor: Bu doğru mu?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Gelişmiş testlerde bonzai kullanımını görebiliyor ve tespit edebiliyoruz. Basit test düzeneklerinin gözünden kaçabilir. Ama bonzai kullanıcıları bundan kaçamaz. Dikkatli bir doktor fark edip detaylı testte ısrarcı olabilir.

 

Haber Revizyon: En önemlisi, aileler, arkadaşlar, eşler yani bağımlıya destek olması beklenen insanlar, onun bağımlı olduğunu nasıl anlar? Kilo verme, odaya kapanma, öfke krizleri gibi bazı belirtileri var mı? Yoksa aylarca hiç belli etmeden kullanılabilir mi?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Aile ve yakınlar bağımlıyı çıplak gözle anlayamazlar. Yapılan bir çalışma bir bağımlının 2 sene kendini gizlediğini ortaya koymuştur. Davranış ya da fiziksel belirtiler yanıltıcı olabilir. Madde kanda ve idrarda tespit edilmek zorundadır.
Haber Revizyon: Bir insan bağımlı olduğunu anladığında veya bir yakının bağımlı olduğunu anladığında öncelikle ne yapmalı? Tedavi süreci nasıl? Tedavi şansı nedir?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Bağımlıların çok azı kendiliğinden tedavi arayışına girer. Ailenin zoruyla kliniklere getirildikleri çok sıktır. Yakınımızın kullanıcı ya da bağımlı olduğunu pozitif test sonucuyla kanıtlayıp öğrendiğimizde soğukkanlı olup psikiyatriste gidilmeli ve bağımlılık düzeyine göre tedavi planlanmalıdır. Bağımlılık çok ciddi bir beyin hastalığı olduğu için krizi bir uzman yönetmelidir. Yatarak ya da ayaktan psikoterapiyle desteklenen tedaviler seçilecektir. Ama kullanıcı ya da bağımlı yürekten tedavi olmak istemiyorsa tedavi bitince tekrar başlayacaktır.
Haber Revizyon: Aileye, okula, hastanelere düşen nedir?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Aileler ve yakınları o kadar yıpranırlar ki çok ciddi aile sorunları oluşur. Okul bu konuda bence hiçbir şey yapamaz. Hastanelerin yapacağı en önemli şey her ilçedeki her hastaneye yataklı bağımlılık kliniği açmaktır. Doğrudan Başbakana bağlı ‘Uyuşturucu Müsteşarlığı’ kurulmasını öneriyorum. Türkiye’de yapılan tüm çalışmalar raydan çıkmadan bu müsteşarlık tarafından yürütülmelidir. Önüne gelen bu konuda kampanya ve kamu spotu yapmasın. Çünkü kullanıcılar zor çocuklardır. Uyuşturucu zararlıdır diye pankart bastırsan gülüp geçiyorlar. Neden zararlı anlattın mı karşına alıp?

KRİZİ, KRİZ GELMEDEN ÖNCE KONUŞUN

Haber Revizyon: Tedavi sürecinde görülen öfke ve ağlama krizlerinde kişinin yakınları ne yapmalı?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Bahsettiğiniz durumda aile hastaya sorsun. Yalnız kalmaya mı ihtiyacı var, tam aksi mi yoksa konuşmak ve aklını dağıtmak mı ister, üzerine varılmasın mı? Bu soruların standart bir yanıtı yok. Aslında bizim aile ve bağımlı kişilere önerimiz, böyle bir sorun oluşmadan önce buna yönelik bir plan yapmaları ve hazırlıklı olmaları yönünde. Buna ‘kriz planı’ deriz, bu kriz planı, ortada kriz yokken bağımlı kişinin talepleri doğrultusunda oluşturulmalı ve kriz anında devreye sokulmalı. Yoksa kriz karar verme sürecini iyice zorlaştıran bir ortam. Tekrar hatırlatayım, böyle bir krizde ne yapılacağı ne ailenin ne de bizlerin bağımlı kişi adına karar vermememiz, en fazla öneride bulunmamız gerekiyor.

Haber Revizyon: Bağımlı olduğunu kabul etmiş, bunu değiştirmeye karar vermiş ve harekete geçmiş bağımlılar da zaman zaman yeniden madde kullanabiliyor. Bu durumda tedaviden vazgeçmiş mi sayılır? Yakınları ne yapmalı?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Biz buna ‘laps’ (kayma) deriz. Bu durum bağımlılığın bir gerçeğidir. Bağımlılıkta “Bıraktım ve toptan bıraktım” diye bir durum yoktur. İnsanlar zaman zaman şunu görmek istiyorlar: “Bıraktım ama bakayım kontrol edebiliyor muyum?” Veya yoksunluk krizleri artık bitmiş ama maddenin keyif verici etkilerini özleme olabiliyor. Bazı bağımlılar kendisi farkına varamaz, ama riskli davranışlar göstermeye başlar, tekrar eski arkadaşlarla görüşmeye başlar, eski ortamlarına girer ve davranışlarıyla kendi kendine tuzak kurmaya başlar.

Haber Revizyon: Muhit değiştirmek, eski arkadaşlarla görüşmemek etkili mi?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Bir maddeyi denemiş olmakla ilgili bilinen en büyük risk, çevre. Eğer çevrede o madde varsa deniyor çocuklar, bu bir kural değil ama bağımlı olabiliyorlar. Bir de koşullanma etkisi var: Hatırlatan kişiler, yerler ve duygular gibi. Bu deneylerle de kanıtlanmış. Eroin bağımlılarına yıllar sonra enjektör gösterildiğinde bile, beyinde madde kullanmayla ilgili bölge aktif hale geçiyor.

YATIRMAK, ÇARE Mİ?

Haber Revizyon: Bağımlıyı ‘yatırmak’ peki etkili mi?

Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Türkiye’de kendi isteği yoksa, ailenin isteğiyle bir kişinin bağımlılık tedavisi için hastaneye yatırılması yasal olarak zaten mümkün değil, bu bir. AMATEM’lerde de insanları zorla tutamazsınız, istedikleri zaman çıkarlar. Ayrıca kişi istemiyorsa zaten tedavi de işe yaramaz. Son zamanlarda bazı özel merkezlerde ailelerin isteğiyle hastaların yatırıldığı oluyor. Ancak yasal olarak hastanın zorla yatırılması mümkün değil. Ayrıca tedavi isteği kırıldığı için aksi sonuç da verebilir.

İstisna olarak kişinin kendine ve etrafına zarar verme durumu vardır ve yatırılması konusunda TCK gereği, mahkeme kararı vardır. Bu durumda da hastayı ‘yatırmama’ şansınız olmaz. Veya bulunduğu ortam çok risklidir, o zaman yatarak tedavi önerilebilir.

Haber Revizyon 2014 Ağustos bonzai 1

Haber Revizyon 2014 Ağustos bonzai 2 Haber Revizyon 2014 Ağustos bonzai 3 Haber Revizyon 2014 Ağustos bonzai 4 Haber Revizyon 2014 Ağustos bonzai 5

HABER REVİZYON DERGİSİ AĞUSTOS 2014