Budapeşte Gezi Rehberi

Haber Revizyon Dergisi İmtiyaz Sahibi R. Aytekin TÜRKER zamanın içinde acıları büyük birleşmeleri yaşayan Macaristan’ın gözbebeği Budapeşte şehrini sizler için gezdi.

Budapeşte, Macaristan’ın başkentidir. Bugünkü Budapeşte Tuna nehrinin iki yakasındaki Budin (Buda) ve Peşte’nin (Pest) 17 Kasım 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuş şehirdir.

Eski yıllarda Tuna nehri Budin’i ve Peşte’ yi ayırmıştı. İki şehri birbirine bağlaması için Chain Köprüsü inşa edilmeye başlamıştı. Bu köprü iki şehri birbirine bağlayacaktı. 17 Kasım 1873 yılında köprünün inşa edilmesiyle iki şehir bağlandı ve şehrin adı Budapeşte oldu.

Budapeşte, Macaristan’ın politik, kültürel, ticari, endüstri ve ihracat merkezidir. Berlin’den sonra Orta Avrupa’nın en büyük ikinci şehri olup, Macaristan nüfusunun beşte biri, 2003 yılı sayımına göre 1.719.343 kişi Budapeşte’de yaşamlarını sürdürmektedir.

Budapeşte coğrafi konumu, tarihî eserleri ve diğer çekicilikleri ile Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Şehir Tuna’nın batı yakasında Buda (Budin) ve doğu yakasında Peşte şeklinde iki bölüme ayrılmıştır. Tuna’nın batı kıyısında Buda kalesinin çevresindeki görece engebeli bölgede tarihî semtler uzanır. Şehrin iş merkezi ve kalabalık semtleri ise Tuna’nın doğusundaki ovaya açılan düzlüktedir.
Osmanlı Dönemi
Kanuni Sultan Süleyman tarafından ilk olarak 1526’da fethedilen Budin ve Peşte, bir buçuk asırlık bir Türk hakimiyetinden sonra 1686’da elden çıkmıştır. Türk idaresi sırasında, Karadeniz üzerinden Tuna yoluyla İstanbul’dan nispeten kolay ulaşılan bir beylerbeyilik merkezi olduğundan kolayca Türkleşmişti. Ticaret yollarının birleştiği bir yerde bulunan Budin ve Peşte, bir taraftan zengin bir ticaret şehri görünümü alırken, burada kurulan çeşitli vakıflar bu Orta Avrupa şehrine bir Osmanlı yerleşim merkezi manzarası vermişti. 1662 yılında burayı ziyaret eden Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Budin ve Peşte’nin etraflı bir tasviri bulunmaktadır.

Evliya Çelebi, Buda’da 25 cami, 47 mescit, 12 medrese, 16 mektep, 2 hamam, 8 kaplıca, 9 han, 1 saat kulesi ve 1 bedesten bulunduğunu bildirmektedir. Bunların çoğu bugün ayakta değildir. Sokullu Mustafa Paşanın yaptırdığı Mustafa Paşa Camii ve Türbesinin Mîmar Sinan’ın eseri olduğu bilinmektedir.
19. yüzyıl
19. yüzyılda Macaristan’ın bağımsızlık mücadelesi ve modernleşmesi dönemin karakterini oluşturmuştur. 1848’de Habsburglara karşı başkentte ayaklanma başlamış ve bir yıl sonra bastırılmıştır. Budapeşte 1867 Avusturya-Macaristan Antlaşması ile doğan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun iki başkentinden birisi oldu. Bu uzlaşma Budapeşte’nin I. Dünya Savaşı’na kadar sürecek olan ikinci büyük kalkınma dönemini başlattı. Budin ve Peşte’yi birbirine bağlayan ilk kalıcı köprü olan Zincirli Köprü de 1849’da açıldı. Peşte ülkenin idari, siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel merkezi haline gelmeye başladı. Şehrin gelişmesine bağlı olarak Macaristan’ın kırsal kesimlerinden artan göç Macarların şehirde çoğunluğa sahip olan etnik grup olmasını sağladı. 1851’de Macarlar Budapeşte nüfusunun %35.6’sını oluştururken bu oran 1910 itibarıyla %85.9’a çıkmıştır. Buna bağlı olarak Budapeşte’de en çok kullanılan dil artık Almanca değil Macarca oldu. Diğer yandan 1900’de şehrin nüfusunun %23.6’sı Yahudiydi. Budapeşte’deki büyük Yahudi topluluğundan dolayı 20. yüzyılın başında Budapeşte sıkça “Yahudilerin Mekkesi” ya da “Yudapeşte” şeklinde anılır olmuştu.
20. yüzyıl
I. Dünya Savaşı’nın sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkıldı ve Macaristan Cumhuriyeti ilan edildi. 1920’de imzalanan Triyanon Antlaşması ise ülkenin bölünmesine ve Macaristan’ın nüfusunun ve topraklarının üçte ikisini kaybetmesine yol açmıştır.
1944 yılında, II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, Budapeşte kısmen Britanya ve Amerikan hava saldırıları tarafından tahrip edildi. 24 Aralık 1944’ten 13 Şubat 1945’e kadar şehir Budapeşte Muharebesi’nde kuşatıldı. Budapeşte’ye saldıran Sovyet ve Romen askerleri, Alman ve Macar askerlerine karşı şehri savunmak büyük zarara yol açtılar. Bütün köprüler Almanlar tarafından tahrip edilmiştir. Ancak Zincirli Köprü’deki aslan heykelleri savaşın yıkımından kurtulmuşlardır. 38.000’den fazla sivil çatışma sırasında hayatını kaybetti. Budapeşte’de bulunan 250.000 Yahudi nüfusunun %20 ila %40’ı 1944 ve 1945 başlarında Nazi soykırımı yoluyla öldü. İsveçli diplomat Raoul Wallenberg yahudilere İsveç pasaportları vererek ve onları konsolosluk koruması altına alarak onbinlerce Budapeşte Yahudisinin hayatını kurtarmayı başarmıştır.

20. yüzyılın sonlarında ise 1989 Devrimleriyle sivil hayattaki değişim Budapeşte sokaklarına da yansımıştır. Diktatörlük döneminden kalan anıtlar kamusal alanlardan kaldırılmış ve Hatıra Parkı’na taşınmıştır.
Budapeşte’de Büyük Macaristan Ovasının sert kara iklimi ile Transtuna’nın bol yağışlı iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Hava sıcaklığı en sıcak ay olan Temmuz’da ortalama 22 °C ve en soğuk ay olan Ocak’ta ise ortalama -1 °C’dir.

 

HABER REVİZYON DERGİSİ NİSAN 2018