Haber Revizyon olarak, devlet ve hükümet kavramlarını ve bu kavramların ülkelerin hayatlarındaki işleyiş biçimlerini sizlerle paylaştık.
Dünya üzerinde birçok devlet vardır. Bu devletlerin yönetim şekilleri, tarihsel gelişim ve değişim süreçleri içerisinde ortaya çıkmış farklılıklar gösterir. Bir devletin yönetim şekli ve hükümet sistemi o ülkenin dünya üzerindeki ilişkilerinde de etkilidir.
DEVLET nedir?
Devlet, sınırları belli bir memlekette yaşayan ve bir üstün iktidara bağlı örgütlenmiş insan topluluğunun meydana getirdiği; devamlılığı olan, hukuki ve siyasi bir varlık olarak tanımlanır.
Devlet mi Ülke mi?
Devlet ancak belirli, yerleşik bir toplulukta söz konusu olur. Devleti oluşturan insan topluluğunun, üzerinde yerleştiği belli yere “ülke” adı verilir. Ülkesiz devlet olmaz. Ülke deyince, önce toprak parçası akla gelir ancak ülke, sadece toprak değil, iç sular, varsa çevresindeki denizlerin belli mesafeye kadar olan bölümüdür. Bütün bunların üzerindeki hava tabakasını da kapsar.
İnsan Topluluğu: Devletin topluluk unsuruna millet ya da halk denir. Devlet olmadan da millet veya halk olabilir. Ancak devletin olabilmesi için, belirli bir yerde yerleşmiş insan topluluğunun devlet varlığı şarttır.
Egemenlik: Egemenlik devletin kendi çevresindeki diğer otoritelerin hepsinden üstün olması ve rakipsiz bulunması anlamına gelir. Belirli bir ülkedeki insan topluluğunun devlet haline gelebilmesi için, egemenliği kullanacak siyasi iktidarın ortaya çıkması, belli bir nitelik kazanması ve teşkilatlanması gerekir.
DEVLETİN İŞLEVLERİ
Yasama: Devletin, toplum yaşamını düzenleyen soyut, genel ve nesnel düzenlemeler getirme fonksiyonuna yasama fonksiyonu denir.
Yürütme: Devlet yasama mercii tarafından çıkarılan kanunları ve idarenin çıkardığı düzenleyici işlemleri uygulamak ve kamu hizmetlerini yürütmekle vazifelidir. Devletin bu yetkisine yürütme (icra) fonksiyonu adı verilir.
Yargı: Bağımsız mahkemelerce düzenleyici işlemlerin uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi ve hukuka aykırı davrananların yaptırıma tabi tutulması yetkisine yargı fonksiyonu denir.
EGEMENLİKLERİNE GÖRE DEVLET ŞEKİLLERİ
Cumhuriyet: Monarşi dışındaki bütün idare şekillerini ifade ederken, geniş anlamda cumhuriyet, halkın kendi kendini çoğunluk esasına göre yönettiği rejimdir.
Monarşi: Bütün siyasi güçlerin, hiç kimseye veya kurula karşı sorumlu olmayan bir hükümdar ve onun temsilcilerinden oluşanların elinde toplandığı yönetim biçimidir.
Teokrasi: Hâkimiyetin Tanrı’ya ait olduğundan hareketle devletin, her türlü eylem ve işlemlerinde dini buyruklara uyduğu siyasi idaredir.
Mutlak Monarşi: Hükümdarın saltanat haklarının kanuni bir sınıflandırmaya tabi tutulmadığı monarşi çeşididir. Bu monarşi türünde hükümdar yasama, yürütme ve yargı yetkilerini elinde toplar ve gücü başka bir organla paylaşmaz.
Oligarşi: Devlet iktidarının bir zümrenin elinde bulunduğu idare biçimidir.
Meşruti Monarşi: Hükümdarın saltanat haklarının kanuni bir sınırlandırmaya tabi tutulduğu monarşiye denir.
HUKUKİ YAPILARINA GÖRE DEVLET ŞEKİLLERİ
Üniter Devlet
Bütün devlet yetkilerinin tek çatı altında toplandığı devlet türüne “basit devlet” denir. Üniter (basit) devlette, devlet merkezileşmiş tek bir otoriteye bağlıdır. Üniter devlet, devletin insan topluluğu, ülke ve egemenlik unsurları ile yasama, yürütme ve yargı organları bakımından teklik özelliği gösteren devlet türüdür. Türkiye, Fransa, İtalya bu özellikte devletlerdir.
Karma Devlet
Konfederasyon: Milletlerarası hukuki kişiliklerini koruyan iki veya daha fazla devletin, belli bir amaçla, özellikle ortak savunmaları sağlamak üzere meydana getirdikleri birliktir. Konfederasyonu teşkil eden devletler hem iç hem de dış bakımdan devlet vasfını korurlar. Konfedere devletler bağımsızlık ve egemenlik hakkına sahip olan devletlerdir.
Federasyon: İkiden fazla devletin sınırsız ortak çıkarlarının birleşmesinden meydana gelir. Bu devletler aynı merkezi iktidara tabi olurlar. Federasyonda “federal devlet” ve “federe devlet” olmak üzere, iki tür devlet bulunur. Federe devletler, anayasanın belirlediği ölçülerde yasama, yürütme ve yargı organlarına sahiptir. Federal devlet ise federe devletin üzerinde bir siyasi otoriteyi bünyesinde barındırmakla birlikte, yasama, yürütme ve yargıyı üst otorite olarak elinde tutar. Federe devletler, federal yapıdaki tüm bu organların oluşumuna gerek devlet olarak gerekse vatandaşları itibariyle destek verirler.
HÜKÜMET SİSTEMLERİ KUVVETLER BİRLİĞİNE DAYANAN HÜKÜMET SİSTEMLERİ
Mutlak monarşi: Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin hükümdarda toplanmasıdır.
Diktatörlük: Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin irsi yolla iktidara gelmeyen bir kişi elinde bulunmasıdır.
Meclis Hükümeti Sistemi: Yasama, yürütme ve (kısmen) yargı yetkilerinin halk tarafından seçilmiş bir kurumda bulunmasıdır. Bu modelin uygulandığı ülkelerin başında İsviçre gelmektedir. Meclis hükümeti sistemi Türkiye’de Birinci Meclis Döneminde uygulanmıştır (1920–1923).
1921 Teşkilât-ı Esasiye Kanununa göre yasama ve yürütme kuvveti Büyük Millet Meclisinde toplanmıştı.
Meclis Hükümeti Sisteminin Özellikleri
* Yasama makamı tek meclislidir.
* Meclisi toplantıya çağırma yetkisi yine meclistedir.
* Meclisi ancak kendisi fes edebilir.
* Hükümet azalan meclisçe seçilir ve meclise karşı tek sorumludur.
* Hükümetin kolektif (birlikte) sorumluluğu yoktur.
* Meclis bakanlara emir ve talimat verebilir.
* 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu döneminde Türkiye’de
uygulanmıştır.
KUVVETLER AYRILIĞINA DAYANAN HÜKÜMET SİSTEMLERİ
Başkanlık Sistemi: Yasama ve yürütme erklerinin birbirinden keskin ve mutlak biçimde ayrıldığı modeldir. Bu sistemde yürütme yetkisi tek kişiden oluşan başkana ait, yasama yetkisi ise parlamento’ya aittir.
Örnek: ABD
Başkanlık Sisteminin Özellikleri
* Kuvvetlerin keskin ve sert ayrımı vardır.
* Başkan halk tarafından seçilir.
* Yürütme organı tek kişiden oluşur. (Başkan)
* Başkan yasama merciinden güvenoyu istemez.
* Aynı kişi hem yürütmede hem yasamada yer alamaz.
* Başkan yasama çalışmalarına katılamaz.
* Yasama organı yürütmenin görevine, yürütme de yasama
organının görevine son veremez.
Yarı Başkanlık Sistemi: Cumhurbaşkanın halk tarafından seçildiği ve önemli yetkile¬re sahip olduğu, ancak Bakanlar Kurulunun parlamentoya karşı sorumlu olduğu sisteme yarı başkanlık sistemi denir. Fransa ve Portekiz bu sisteme örnek verilebilir.
Örnek: ABD
Yarı Başkanlık Sisteminin Özellikleri
* Yürütme iki yapılıdır. Devlet başkanı (Cumhurbaşkanı) ve hükümetten (Bakanlar Kurulu) oluşur. Bu yönü parlamenter sisteme benzer.
* Devlet başkanı (Cumhurbaşkanı) doğrudan halk tarafından seçilir (başkanlık sistemini andırır).
* Devlet başkanının parlamenter sistemindekinden çok daha fazla anayasal yetkileri vardır.
* Yürütme (devlet başkanı), yasama organını feshedebilir (görevine son verebilir).
* Hükümet (Başbakan ve bakanlar) yasama organına karşı sorumludur ve güvenine dayanır. Bu yönüyle de parlamenter sistem özelliği gösterir.
* Yasama, hükümeti güvensizlik oylarıyla düşürebilir (parlamenter sistem).
Parlamenter Sistem: Yasama ve yürütme kuvvetlerinin dengeli ve yumuşak bir biçimde birbirinden ayrıldığı hükümet modelidir. Bu sistemde kuvvetler arasında bir işbirliği mevcut olup yürütme erki başbakan ve bakanlar kuruluna verilmiştir, İngiltere, Almanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye gibi ülkeler örnek verilebilir.
Parlamenter Sistemin Özellikleri
* Kuvvetlerin yumuşak ve dengeli ayrımı vardır.
* Yasama organına karşı sorumlu olan (hesap veren) bir hükümet (Bakanlar Kurulu) vardır.
* Yürütme organı iki kanatlıdır (Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu).
* Devlet başkanının (Cumhurbaşkanının) siyasal sorumluluğu yoktur.
* Yürütme organının dayanağı yasama organıdır. Bakanlar Kurulu, yasama (meclis) organının güvenine dayanmak zorundadır.
* Yasama organı, yürütme organını (Bakanlar kurulunu) düşürebilir gensoru ile güvensizlik oylarıyla
* Yürütme organı (Cumhurbaşkanı) ise ancak belirli şartların gerçekleşmesi halinde yasama organını fes edebilir.
* Aynı kişi hem yasama organında hem de yürütme organında görev alabilir (Örneğin bir milletvekilinin bakan olması).
* Başbakanın yasama organı üyesi (milletvekili) olması zorunludur. Bakanların milletvekili olması şart değildir.
DEMOKRASİ
… halkın kendi kendini yönetmesi ve halkın iktidarıdır.
DEMOKRASİNİN DAYANDIĞI TEMEL İLKELER
Milli Egemenlik: Devleti yönetme gücünün millete ait olması demektir.
Özgürlük: Bireyin, başkalarına zarar vermeden davranışlarda özgür olmasını ifade eden ve doğuştan sahip olunan bir haktır.
Eşitlik: Her bireyin yasalar önünde eşit olmasını ifade eder.
Çoğulculuk: Farklı görüş, anlayış ve tutuma saygılı olmayı anlatır. Demokrasilerde çok sesliliğin olması şarttır ve bu ancak çok partili siyasi düzenle mümkündür.
Demokrasi Rejimlerinin Ortak Özellikleri
* Siyasal makamlar seçimle iş başına gelmelidir.
* Seçimler düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır.
* Seçimler serbest olmalıdır.
* Birden çok siyasal parti var olmalıdır.
* Muhalefetin iktidar olma şansı mevcut olmalıdır.
* Temel kamu hakları tanınmış ve güvence altına alınmış olmalıdır.
DEMOKRASİNİN TEORİLERİ
Normatif (Teorik) Demokrasi: Demokratik rejimlerin ulaşmayı düşündükleri bir idealdir. Bir rejimin demokratik olabilmesi için halkın tamamının arzularına tam olarak uyması gerekir.
Ampirik Demokrasi: Ampirik demokrasi teorisi ise, ideal anlamda demokrasiyi değil, bu ideale az çok yaklaşan, onun kurum ve ilkelerini uygulayabilen gerçek demokrasileri ifade eder.
DEMOKRASİ TİPLERİ
Doğrudan Demokrasi: Halkın egemenliğini bizzat ve doğrudan doğruya kullandığı demokrasi tipidir.
Yarı Doğrudan Demokrasi: Egemenliğin kullanılmasının halk ile temsilcileri arasında paylaştırdığı demokrasi tipidir.
Temsili Demokrasi: Halkın egemenliğini kendi seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullandığı demokrasi tipidir.
YARI DOĞRUDAN DEMOKRASİ TİPLERİ
Referandum (Halkoylaması): Bir konuda zorunlu veya ihtiyari olarak halka başvurulmasıdır.
Halk Teşebbüsü: Halkın istediği kanun teklifinin mecliste görüşülmesini sağlayan yarı doğrudan demokrasi aracıdır.
Halk Vetosu: Bir kanunun halk tarafından yürürlükten kaldırılmasına imkân veren yoldur.
Temsilcilerin Azli: Halkın memnun kalmadığı temsilcilerin vazifesine son verme usulüdür.
HABER REVİZYON DERGİSİ EYLÜL 2012