Başbakan Ahmet Davutoğlu, Devlet Malzeme Ofisi’nde, Maliye Bakanlığı Bilgilendirme Toplantısı ile Orta Vadeli Program ve 2015 Bütçesi Sunumu’nun ardından açıklamalarda bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ” Ekim ayı muhtemelen, en geç Kasım ayında inşallah kayıt dışı ekonomi ile mücadele stratejimizi açıklayacağız. Yılsonuna doğru da bütün bu çalışmaları tamamlayıp, kamu emlaki ve kamuda yapılacak tasarrufla da ilgili nihai bazı adımlar atacağız” dedi.
Bakanlar Kurulu’nda aldığı karar çerçevesinde bütün bakanlıkları bizzat ziyaret ederek doğrudan birifingler aldığını hatırlatan Davutoğlu, devletin ve bütün devletlerin en omurga bakanlıklarından biri olan Maliye Bakanlığını ziyaret ettiğini söyledi.
Maliye Bakanlığının performansının, ülke ekonomisi ve Türkiye için hayati önem taşıdığını ifade eden Davutoğlu, “O bakımdan düşündüğümüzden daha uzun ve daha detaylı bir şekilde konuları ele alma imkânı bulduk. Tabii burada iki hedef söz konusu, birisi Maliye Bakanlığı çerçevesinde yapılan çalışmaları bizzat görmem ve bizzat bilgi almam, ikincisi de Anayasal olarak 17 Ekim’de bütçemizin sunulması lazım, bütçeyle ilgili de ayrı bir birifing aldım” diye konuştu.
Türkiye’nin dünyada son 12 yıl içinde en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bu hızlı büyümenin istikrarlı olmasındaki en önemli faktörlerinden biri de bütçe disiplini, mali disiplin. Bu konuda Maliye Bakanlığımızın çok ciddi tecrübe birikimi var. Ben şu ana kadar yürütülen, mali disiplin anlamında yürütülen çalışmalardan dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Türkiye’nin ekonomik potansiyeline bakıldığında, sabit veriler olarak çok önemli bir coğrafya, çok dinamik nüfusumuz var ancak Türk ekonomisi temelde kaynak itibariyle birçok başka ekonomilerden farklı olarak doğalgaz ve doğal kaynaklardan büyük sermaye üretebilen bir ekonomi değil. Bunun farkında olmamız lazım. Yine tarihi geçmişimiz itibariyle 19. yüzyılda, 20. yüzyılın ilk yarısında sömürge sistemi içinde büyük sermayeler biriktirmiş ülke de değil, ekonomi de değil. Yine bugün Avrupa Birliği’nin üyesi birçok ülkede görüldüğü gibi bir kriz anında karşılaşıldığında bazen 100 milyar avroları bulan kaynak aktarımının olduğu bir ülke de değil. Biz, ne elde ediyorsak, ne kadar ekonomik büyüme gerçekleştiriyorsak, bunu kendi emeğimizle, 77 milyonun emeğiyle, alın teriyle gerçekleştiriyoruz.”
En önemli konunun, insan kaynağının katma değerinin artırılması olduğunu vurgulayan Davutoğlu, görüşmede ele alınan konuların başında sürdürülebilir ve 2023 hedeflerine ulaşabilir bir kalkınma için katma değerin artırılması ve ekonominin daha teknoloji yoğunluklu, daha nitelikli insan hususuna dayalı bir özellik kazanmasının bulunduğunu bildirdi.
“KAYIT İÇİ OLUP DA DÜRÜST ÇALIŞANLAR, CEZALANDIRILMIŞ OLUYOR”
Toplantıda “mali kaynakları nasıl artıracağız?” ve “harcarken nasıl tasarruf edeceğiz?” başlıklarının ele alındığını aktaran Davutoğlu, şunları söyledi:
“Kaynaklarımızın önemli bir kısmı, vergi gelirlerinden geldiğini için, vatandaşların helal kazançlarından, alın terlerinden geldiği için en önemli husus, bunun vergi adaleti bağlamında bütün toplum kesimlerine eşit şekilde yayılmasını sağlayacak birtakım tedbirlerin alınması ki bu, kayıt dışı ile mücadeleyi önemli bir konu haline getiriyor. Kayıt dışı ekonomi olduğu zaman aslında birileri kar ediyor gibi görünüyor ama yani vergiden kar ediyor ama toplum geneline bakıldığında kayıt içi olup da dürüst çalışanlar, cezalandırılmış oluyor. Mademki hepimiz ülke olarak bütün 77 milyon vatandaş olarak kalkınmak istiyoruz, hepimizin bu çerçevede eşitlikçi bir yaklaşımı, adil bir yaklaşımı kabul etmesi, benimsemesi lazım.”
Maliye Bakanı ile ekibine kayıt dışı ile mücadele konusunda bir stratejik plan hazırlamaları talimatı verdiğini dile getiren Davutoğlu, gelecek birkaç ay içinde kayıt dışı ekonominin kayıt içine alınması ve kayıt dışı ekonominin oranının düşürülmesi için çok ciddi bir çalışma yapacaklarını anlattı. Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bunu yaparken bir taraftan da özellikle küçük esnafları, küçük girişimcileri, KOBİ’leri teşvik edici anlamda, kayıt içine girmesi noktasında, olabilecek etkileri telafi etme noktasında da çalışmalar yürüyecek. Ümidimiz ve hedefimiz, halkımızın hükümetimizin tespit ettiği 100. yıl hedefleri, 2023 hedefleri doğrultusunda yaptığı çalışmalara sahip çıkması ve nihayetinde bu ülke hepimizin. Eskiden devletin zengin, milletin fakir olduğu yaklaşımına dayalı ekonomiler oldu, çok uzun zaman. Zenginlikten kast edilen devletin zengin olmasıydı. Biz, zenginlikten, halkın zengin olması, milletin zengin olması ve devletin de bu zenginliği en iyi şekilde, en verimli şekilde kullanma ve hesapverilebilirlik ve şeffaflık anlamında da denetime açık olma sorumluluğunu öne çıkaran bir anlayış benimsedik. İnsan odaklı ekonomi, insani kalkınmadan kast ettiğimiz de bu. Bu çerçevede bir taraftan kayıt dışı ekonomiyi tasfiye etmeye dönük tedbirler alırken, bütün halkımızın bu tedbirleri benimsemesi çağrısında ben burada bulunurken diğer taraftan da devletin ve kamu yönetiminin tasarrufa dönük ve israftan kaçınan bir strateji benimsemesi önemli. Yine ikinci ayağı olarak bu çerçevede kamuda, resmi alanda ne kadar israfa dönük faaliyet ya da çalışma varsa bunların denetim altına alınması… Eğer milletin üreten kesimi, vergi ödeyen kesimi, bazı imkânlara sahip değilse, bürokrasi ya da devleti yönetenler, bu imkânlara sahipse bu sürdürülebilir, ahlaki bir durum değil.”
“ENVANTER ÇALIŞMASI YAPILMASI TALİMATINI VERDİM”
“Devletin elindeki sosyal tesisler, lojmanlar, konutlar ve en önemlisi de bina ve taşıtlarla ilgili kapsamlı bir envanter çalışması yapılması talimatını verdim” diyen Davutoğlu, son dönemde özellikle bakanlıklarda ihtiyaçtan kaynaklanan çok ciddi artışlar olduğunun altını çizdi.
Bu artışın devletin büyümesiyle orantılı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Ama bunu öylesine planlamamız lazım ki personel ihtiyacından kaynaklanan artışın, ülkenin ekonomik dengesini sarsmaması, ayrıca personelin etkin kullanımını, niceliksel artışı değil, niteliksel katsının göz önüne alınması lazım. Bunun için personel sisteminde de ciddi bir tabii gözden geçirmeye ihtiyaç var” açıklamasını yaptı.
Davutoğlu, bu bakanlıkların özellikle son dönemde zaruret nedeniyle yöneldiğine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Kiralamadan kaynaklanan ek maliyetlerin giderilmesi yönünde de çok ciddi, kapsamlı bir tedbir düşünüyoruz. Onu zamanla paylaşacağız. Taşıt kiralanmasından bina kiralanmasına kadar israfa dönük olabilecek her türlü faaliyeti bu anlamda denetim altına almayı ve mümkün olduğu kadar kamu taşıtlarındaki sayısal artışın, kamu binalarındaki kiralanma bedellerindeki artışların ciddi şekilde aşağı çekilmesi ve o alın teriyle gelen vergi gelirlerinin en doğru yerde, en verimli şekilde kullanımın sağlanması için de iki ayaklı bir projeyi böylece hayata geçirmiş olacağız.
Bir taraftan kayıt dışı ekonomi kalmayacak şekilde bir strateji, diğer taraftan kamuda hem israfları minimize edecek ve kamunun elindeki atıl bütün kapasiteyi, ben Milli Emlak’tan sayısal rakamları istedim, atıl kapasiteden kasıt belki sadece bir ay kullanılan sosyal tesisler. Çok değerli yerlerde ve bütün alanlarda. Bildiğiniz gibi zaten AK Parti iktidarlarının ilk aşamasından Sayın Cumhurbaşkanımızın, o zaman Başbakan olarak verdiği ilk talimatlardan biri milletvekili lojmanlarıyla ilgiliydi. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde, kamunun elindeki bütün mal varlığının en şeffaf ve en eski tabirle idareli kullanılması için elimizden geleni yapacağız.”
“DEVLET ŞANS OYUNLARI ALANINDAN ÇEKİLMELİDİR”
Özelleştirme konusunu da ele aldıklarını bildiren Başbakan Davutoğlu, “Devletin belli alanlardan çekilmesi artık bir zarurettir. Şans oyunları alanından tümüyle çekilmelidir” dedi.
Milli Piyangoyla ilgili çalışmaların başlatıldığını hatırlatan Davutoğlu, bu çalışmaların ileriki aşamalara götürüleceğini kaydetti.
Özelleştirmenin, Türkiye’nin son dönemdeki kalkınmasında aslında çok ciddi kaynak sağladığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Şimdi özelleştirmeyle ilgili önümüzdeki dönemdeki atılacak adımları ele aldık ve özelleştirmeden gelen kaynağın en verimli şekilde üretken alanlara sevki konusunda da çalışmalar yapılacak” diye konuştu.
Yeni gelir vergisi kanun tasarısının son aşamaya geldiğini de hatırlatan Davutoğlu, bu yolla da dolaylı ve dolaysız vergiler arasındaki orantısızlığı giderecek tedbirleri alacaklarını söyledi.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Vergilerin herkese eşit ve herkesten en uygun şekilde, onların üretim kapasitesini olumsuz etkilemeyecek oranda, o yüzden de gelir vergisi bizim dönemde düştü, düşürüldü, bilinçli olarak yaptık bunu. Çünkü nihayet bizim özel sektörün elindeki ve en küçük girişimcinin elindeki sermaye birikimini artırma niyetimiz var. Ama bir taraftan da bu kamusal alanda yapılacak reformlar içinde belli bir vergi düzeyini tutturmamız ve bunu adil, eşit bir şekilde uygulamamız lazım. Bu konuda vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve daha verimli bir şekilde vergi düzeninin kurulması konusunda önemli görüşmeler yaptık. Ekim ayı muhtemelen, en geç Kasım ayında inşallah bu kayıt dışı ekonomi ile mücadele stratejimizi açıklayacağız. Yıl sonuna doğru da bütün bu çalışmaları tamamlayıp, kamu emlaki ve kamuda yapılacak tasarrufla da ilgili nihai bazı adımlar atacağız.”