Engellinin Bakanlığı Ne Demek?

Çeşitli toplumsal kesimler kendilerine benzer insanların toplumda iyi makamlara gelmelerini isterler. Bunların iyi niyetli veya art niyetli çok sebepleri var. İsteyenin veya söyleyenin niyeti ne olursa olsun bir şeyin hakkaniyete uygun olup olmadığına bakmak ve gereğini yapmak lazım gelmez mi?

 

Malum siyaset sahası ısınıyor. Bu sefer ısınma tavandan değil, tabandan da olacak. Tabandan kişiler siyasetin çeşitli seviyelerinde vazife alıp iktidarı paylaşmak veya memleketlerine hizmet etmek istiyorlar. Ülkemizde siyasetin çok güçlü ve çok yaygın olması münasebetiyle neredeyse her şey siyasetten geçiyormuş gibi bir görüntü var. Eğitimden sağlığa, şehirlerin arsa değerlerinden köydeki elektrik, suya veya bir işe girmekten bir işte yükselmeye kadar neredeyse her şeyin siyasetle alakası varmış gibi bir görüntü var. Gerçeğin ne olduğundan ziyade vatandaş yahut taban bu görüntüyle meşgul olur. O halde “ne yapıp edip siyasette yer almalı” anlayışını yadırgamamak gerekir. Şimdi de bunun mevsimi. Birkaç ay sonra seçim var. Şimdi bir şey oldun oldun sonrasında çok kolay olmayacak. Ondan sonraki seçim 2019’da. 4 sene sonra kim öle kim kala.

Şahsım olarak 2002 senesinde milletvekili seçildiğimde ilginç bir tablo ile karşılaşmıştım. O zamanın tek konfederasyonu’ndan arkadaşlarımız bizi törenle TBMM’ye götürmüşler, farklı siyasi hassasiyeti olan arkadaşlarımız davet edip birlikte basına açıklama yapmıştık. Yani kamuoyumuza şu mesajı vermiştik: “Biz engelliler bir aradayız, engelli milletvekilimizin seçilmesinden son derece memnunuz.” Sadece sivil toplum kurululuşları mı, anneler, babalar, engellinin ablası, ağabeyi veya kardeşleri de yeri geldi boynuma sarılıp memnuniyet göz yaşları döktüler. Birbirimizi tanımıyorduk da üstelik. Öne çıkan tek özelliğimiz “engelli bir milletvekili olmak” idi.

İnsanlar niçin böyle bir şeyi isterler? Bunun çok farklı sebepleri olabilir. O sıfatlı kişiler eğer yüksek makamlara gelirse tüm toplum tarafından meşruiyet kazanmış olurlar. Obama geldi, dünyada Zencilik meşruiyet kazandı. Ondan önce istediğin kadar “herkes eşit” de. Hiç de inandırıcı gelmiyordu. Bir başkası, o sıfatlı insanların ihtiyaçları, imkanları, görüşleri de yüksek yerlerde gündeme gelmiş olacak böylece. O yükseklikte bir makam verilirse aşağıdaki makamlarda da birtakım hareketlilikler olur. Aşağıda da aynı yönde bir ilerleme olacaktır. Bunlar gibi onlarca sebep sayılabilir.

Peki böyle talepler art niyetli ise ne olacak? Böyle bir talebin art niyeti şu demek; bu konuları gündeme getiren o sıfatlı kişiler mensubu oldukları kesimin üzerinden bu talebi şahsı için yapmış ise yani o grubun adını kullanarak kendi nemalanmak istiyorsa ne olacak? Böyle bir ihtimal olabilir mi? Olabilir. Bunu ölçmenin çok basit bir yolu var: O makama, o kesim adına talep olan kişi öncelikle bu işi yapmaya ehil mi diye bakarız sonra da daha önce o kesim adına iyi işler yapmış mı ve o kesim tarafından bu kişi benimseniyor mu? Adamın kalbini, niyetini Allah bilir. Dolayısıyla biz bir taraftan o kesimi memnun edelim derken toplumun tamamını perişan edemeyiz. Aynı zamanda her önüne gelen “o kesimi temsil ediyorum” derse o kesime “Bu, kişiyi ister misiniz, sizi temsil ediyor mu?” sormayacak mıyız? Tabi ki sorulmalıdır.

Değerli Beyazay dostlarından Sayın Panagiotis Korumblis Yunanistan Paralamentosuna tekrar seçildiği gibi partisinin kurduğu hükümette de Sağlık Bakanı olarak görev aldı. Bu durum sadece Yunan değil, Türkiye’deki engellileri de memnun etti. Çeşitli platformlarda bu konu gündeme geldiğinde hissediliyor ki Bizim engellilerin içi biraz buruk. Tabiri caizse “Bunu Yunanistan’dan önce biz düşünmeliydik, başarmalıydık” diye bir tatlı rekabet kaybı sızısı hissediliyor. “Komşuda pişer, bize de düşer” diye söyleyen ilgili arkadaşlarımız da oldu.

Tabii bu konuyu benim gündeme getirmem, kendim için böyle bir makam talebi yaptığım gibi bir ihtimali akla getiriyor. Akla getirebilir ama benim öyle bir talebim yok. Engelli arkadaşlarıma da şunu söylemem lazım: Toplumların yarışta kazandıkları yahut öbürleri geride kaldıkları gibi bir şekilde yorumlanamaz. Nihayetinde bu bir koşu değil. Afrika’da Zenci liderler oldu. Ama Obama kadar etki yapmadı. Aynı zamanda bu gelişmeler genellenemez. Yani bir bakan atanmasıyla o ülkedeki engellilerin tüm sorunları çözüldü anlamına gelmez. Yunanistan’da Türkiye’deki kadar çalışan engelli yok. Eğitimde, temel hak ve hürriyetlerde geldiğimiz noktaya komşumuz Yunan halkı da gelsin bir an evvel. Tabii başka bir hussus da engellilerin oturup şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gerekir. “Biz nerede eksik yaptık?” diye. Hayat devam ediyor ve insanlığın önünde çok uzun zamanlar var. Eğer bu doğru bir talep ise, eninde sonunda hayata geçirilir ve hayata geçirenler insanlığın onur listesinde, geçiremeyenler de malum listesinde yerini alırlar. Biz bu vesileyle Dostumuz Panagiotis Korumblis’i, partisini ve tabi ki Yunan halkını bu kararlarından dolayı tebrik ediyoruz. Dileğimiz de var. Dileğimiz de şu: Sayın Korumblis öyle güzel bir Sağlık Bakanlığı yapsın ve hizmetler versin ki Yunan halkı tarihinde hiç olmadığı kadar sağlıklı olsun.

Haber Revizyon 2015 MART8

HABER REVİZYON DERGİSİ MART 2015