“İstanbul gibi bir şehrin ve Galata semtinin surlarıyla kapılarını kaldırmak makul olamaz, bu kadar on senelerden beri mevcut olan, eski zamana ait kule ve kapılarını mahvetmek layık değildir” Ahmet Lütfi Efendi
Tarih boyunca İstanbul’un Batılı, “İtalyan” yüzünü temsil eden Galata, çevresi surlarla sarılı bir ticaret kentidir. Surlar esas olarak erken Bizans çağında inşa edilmiş, ancak Ortaçağ’da Cenevizlilerin yerleştiği dönemlerde yenilenmiştir. Cenevizli yöneticiler, denizciler, farklı ülkelerin insanları, tüccarlar, hayat kadınları… hepsi Galata’nın önde gelen sakinleri arasındadır.
Osmanlı egemenliğinin ilk yıllarında surlar kısmen yıkılmış, yine de Cenevizlilere Bizans döneminde tanınan ayrıcalıklar korunmuştur. Galata’da, birbirinden ayrı tutulan Müslüman ve gayrimüslim mahalleleri oluşmuştur. Giderek harap olan surlar üzerine ev yapılmasına izin verilmiş, depremler sonrasında tehlike gösteren yerler yıkılmıştır. Bu gelişmelere rağmen sur kapıları 19. yüzyılda hala kullanılmakta ve gerektiğinde onarılmaktadır.
Ancak surlar 1840’larla beraber, büyüyen ve gelişen Galata’da ulaşımı zorlaştırmaktadır. 1857’de kurulan 6. Belediye Dairesi bu nedenle yolların genişletilmesi için surların yer yer yıkılmasını öngörmüştür. Belediye mühendisi Marie de Launay yıkımlar sonunda, yangınlarda engel yaratan çıkmaz sokakların yerini geniş yolların alacağını, liman ile yerleşme bölgesinin sorunsuzca birbirine bağlanacağını ifade etmiştir. Yıkımlarda etkin görev alan de Launay, aynı zamanda tarihi Ceneviz yapıları açısından dönüşü olmayan bir karar verildiğini de kabul etmiştir. Kararın ardından, kulelerdeki armalı levhaların taşınarak Belediye’de korunması önerilmiş, yıkımlar aralıklarla gerçekleştirilmiş, hendekler doldurulmuştur.
Galata surlarının yıkım etkinliği aynı dönemdeki Batılı şehircilik uygulamalarını model almıştır. Yaklaşık aynı yıllarda gerçekleşen Viyana surlarının yıkılması, yerine ‘Ringstrasse’nin açılması ve çevresinin yenilenmesi benzer örneklerin başında gelmektedir. Galata surlarından bugüne, Galata Kulesi, kulenin çevre duvarı, bina aralarında bazı duvar parçaları ve burçlar ile Yanık Kapı ulaşmıştır. Taksim-Yenikapı metro hattının devam eden inşaatı sırasındaki istimlakler sonucunda ise yeni bir sur hattı ortaya çıkmıştır.
Bir zamanlar eski İstanbul yarımadası tarafından görülen, duvarlarla sarılı kale-kent Galata imgesi, İstanbul’un son 150 yılında yaşayan kuşakların görsel hafızalarında iz bırakmadan böyle bir öyküyle sonsuza dek yok olmuştur.
Yapılış tarihi: 14yy.
Yaptıran: çeşitli koloni yöneticileri
Yıkım tarihi: 1864-65
Yıkım nedeni: 6. daire’nin kentleşme projeleri
Yer: Galata
1. Boş zamanların kenti
Son yıllarda Galata büyük bir değişim geçiriyor. Bir zamanlar girmeye korkulan sokaklarını bugün butikler ve kafeler dolduruyor, yeni eğlence mekanları açılıyor. Tabii bütün bunlar yavaş yavaş Galata’nın sessiz sokaklarını kalabalıklaştırıyor. Kule civarındaki kentsel doku nispeten korunmuşken Karaköy’e indikçe yapılar da giderek daha kötü kullanılıyor. Galata halen surlarla çevrili olsa idi Beyoğlu’nun geri kalan bölgelerinin geçirdiği baş döndürücü değişimden biraz olsun kurtulabilir miydi? Sokakları, surları, burçları ve sahili onun binlerce yıllık tarihine saygılı ve kontrollü bir şekilde dönüşebilir miydi? Surlar boyunca dizili kafeler ve sessiz sokaklar birarada var olabilir miydi?
2. Düşselleşmiş Kent
Surların gerekliliği Ortaçağ’ın ardından yavaş yavaş ortadan kalkmıştır. Bazı kentler surlarını korurken bazı kentlerde de surlar modernleşme hareketleri ile birlikte kaybolmuştur.150-200 yıl önce bir İtalyan kenti havası taşıyan Galata bölgesi, modernleşme çalışmaları, yangınlar ve yeni yapılar ile birlikte yavaş yavaş günümüzdeki halini almıştır. Peki Galata, surları, hendekleri ve burçları ile birlikte günümüze kadar gelse idi nasıl bir yer olurdu? Hendeğe bakan küçük kafelerde insanlar kahvelerini yudumlarken, arka sokaklardaki tavernalardan müzik sesleri yükselir miydi? Galata, dev metropolün içinde kendinizi birden farklı bir kentte bulduğunuz gerçeküstü bir kent parçası mı olurdu?
3. Doğaçlama Kent
Karaköy’ün binlerce yıllık tarihinin üzerine bir de deniz kokusu, kediler, martılar, hırdavatçılar, zincirler, halatlar, makaralar, demir atölyeleri, hurda yığınları ve boya tenekeleri de eklenince İstanbul’un en acayip yerlerinden birisi oluşmuştur. Burası Ceneviz surlarından bozma dükkanları, 500 yıllık hanların içine inşa edilmiş demir atölyeleri, içlerine makineler sokmak için yıkılmış bina duvarları ile her seferinde sizi şaşırtacak bir kentsel olgudur. Çok değil 70-80 yıl önce buraları kaplayan lüks dükkanların, borsa ve ticarethanelerin ise sadece silik izleri kalmıştır. Geçmişte sahip olduğu görkemiyle tezat oluşturan bu çevreye bir de Galata surları eklenseydi bölge nasıl bir yer olurdu? Burçlarına dükkanlar yapılırken; sur duvarları pencereler, bacalar, uydu antenleri, klimalar, tenekeden çıkma katlar ve yanık izleri ile mi kaplı olurdu?
————————————————————————-
GALATA WALLS
“It cannot be reasonable to remove the walls and gates of a city like Istanbul and Galata; such old towers and gates which have existed over so many times do not deserve to be destroyed” Ahmet Lütfi Efendi
Galata which represented the western, “Italian” face of Istanbul throughout the centuries was a trade colony with its own defense walls. The walls were originally built in early Byzantine period and renewed in medieval age as the Genoese established here. Genoese rulers, seamen, people from different countries, merchants and prostitutes… all were among principal residents of Galata.
In the first years of the Ottoman rule the city walls were partially destroyed, however, the privileges assigned to the Genoese in Byzantine times were preserved. Muslim and non-muslim districts were established in Galata whereas they were strictly separated from each other. In course of time, houses were allowed to be built on the walls that got gradually ruined and those sectors which tended to collapse after earthquakes were demolished. In spite of this process, the gates on the walls were still in use and they were repaired in case of need in nineteenth century.
However, with 1840’s the walls interrupted more and more the transportation in growing and developing Galata. Therefore the Istanbul 6th Municipality Department planned the demolishing of several wall sectors for widening the roads. The municipality consulting engineer Marie de Launay was in the opinion that the dead-end alleys which became dangerous in case of fires would be replaced with wide streets and the harbor area would easily be connected to the residential district. De Launay who actively played a part in the organization of demolitions accepted at the same time that an irreversible decision was taken for the historical Genoese buildings. Following the final decision, marble plates with heraldic carvings on the towers were suggested to be transported to the municipality building, the demolitions were carried out with intervals and the digs were filled in.
The demolition action of Galata walls took several other contemporary western urbanism practices as a model. The demolition of the Viennese city walls that happened around the same time, the opening of the ‘Ringstrasse’ on the same spot and the renewal of its neighborhood is among the similar examples. From the Galata walls remained today only the Galata Tower, its enclosure wall, some wall fragments and bastions, and the Yanık Kapı gate. As a result of other demolitions during the ongoing construction of the Taksim-Yenikapı underground line, a new stretch of city wall was found unexpectedly.
The image of the fortified city of Galata that could be seen once from the old Istanbul peninsula was swept away forever without leaving a trace in the visual memories of the generations who lived in Istanbul in the last 150 years.
Construction date: 14th century
Commissioned by: various colony governors
Destruction date: 1864-65
Cause of destruction: urbanization projects by the municipality
Location: Galata
1.Leisure City
Galata is changing rapidly over the last years. Once people were afraid to enter its streets, which are now full with boutiques, cafes and new entertainment venues. Naturally, these developments attract big crowds to the silent streets of Galata. The urban fabric around the tower is relatively intact but as you go down to Karaköy the buildings are more deteriorated. Would Galata survive the fierce transformations that happened in the rest of Beyoğlu district if its walls still existed? Would its streets, walls, towers and coast be respectfully renewed considering its thousand years old history? Could cafes along the walls and its silent streets coexist?
2.Phantasmagorical City
The necessity of city walls was obsolete after the middle ages. While some cities preserved their city walls, others have lost them during modernization efforts. 150-200 year ago, the Galata area resembled a classical Italian city, but with modernization projects, fires and new constructions it transformed into the Galata we see now. What if the old Galata, with its walls, moats and towers survived, how would the area look ? Would people drink their coffees, looking towards the towers and the moat, while the sound of music rises from the taverns in the back streets ? Would Galata be a surreal city fragment inside the huge metropolis in which you suddenly find yourself in a completely different city?
3.Improvisational City
When the sea breeze , cats, seagulls, hardware stores, chains, ropes, spools, metal workshops, junkyards and paint cans were added to the thousand years of history of Karaköy, one of the strangest places in Istanbul emerged. This area is an urban phenomenon that will always surprise you, sometimes with a small shop inside the ruins of a Genoese tower, metal workshops inside 500 year old inns, or with huge machines inside small historical buildings. One can only see worn-out traces of the luxury shops, stock exchange and trading firms that occupied the area 70-80 years ago. What would have happened if the Galata Walls still existed in this area that contrasts its past? Would its walls be full with windows, chimneys, satellite dishes, air-conditioning units and shacks, while its towers are occupied by hardware shops?