İhracattan beklentiler

2015 yılı gerçekleşen ikinci çeyrek ve beklenen üçüncü çeyrek ihracatının beklenti anketini Türkiye İhracatçılar Meclisi açıkladı.

 
Üçüncü çeyrekte ihracatçılar pozitif eğilim öngörürken Rusya, ABD, Almanya, Çin ve İran’ı hedef Pazar olarak seçip, 65 bin yeni istihdam öngördü.

 
Başkan Mehmet Büyükekşi, “Üretimde denge beklentisi yüzde 14,3 ile pozitif düzeyde seyrediyor. 3. çeyrekteki ihracat beklentisinde denge yüzde 10,9 ile olumlu bölgede olmayı sürdürüyor” dedi.

 
Tim Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye genel ihracatında 17 Ağustos itibarıyla yüzde 5 oranında artış görüldüğüne dikkat çekti.

 
Türkiye İhracatçılar Meclisi , tüm sektörleri temsil eden 504 firmanın üst düzey yöneticisinin katılımı ile gerçekleştirdiği 2015 yılı 2. çeyrek gerçekleşme ve 3. çeyrek beklenti eğilim anketi’ ile ihracatçılara ve Türk ekonomisine yol gösteriyor. Ankette, piyasa beklentilerinden girdi maliyetlerine, istihdamdan yatırıma, ihracattan finansmana, kadar birçok alandaki değerlendirmeye göre yılın 3. çeyreğinde 65 bin yeni istihdam, firmaların yüzde 72.8’i ihracatlarının artacağını veya aynı kalacağını öngörüyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “İhracatçılarımızın önemli bir kısmı küresel fırtınaya rağmen adeta yeni okyanuslara yelken açmaya devam ediyor, risk alıyor, fırsat kolluyor” diye konuştu.

 
Büyükekşi, yapılan anket ile ilgili önemli ip uçları verdigenel eğilimin üçüncü çeyrekte pozitif olacağına işaret etti. “Üretimde denge beklentisi yüzde 14,3 ile pozitif düzeyde seyrediyor. 3. çeyrekteki ihracat beklentisinde denge yüzde 10,9 ile pozitif bölgede olmayı sürdürüyor. Kapasite kullanım oranları dengesi de pozitif alanda devam ediyor. Yine aynı döneme ilişkin stok beklentisinde bir toparlanma gözleniyor” diyen Büyükekşi, emtia fiyatlarındaki gerileme ile birlikte girdi maliyetleri beklentilerinde bir düşüş yaşandığının altını çizdi.

 

İran ‘hedef pazarlar’ arasında

 
Büyükekşi, ihracatçıların 3. çeyrekte ilk kez girmek istediği hedef pazar sıralamasında Rusya’nın ardından süper güç ABD ve Almanya öne çıktığını, ayrıca İran ile imzalanan P5+1 anlaşmasıyla ankette ilk sıralarda yer aldığını bildirdi. İran’a 5-8 Ekim’de işadamlarıyla ticaret heyeti düzenleyeceklerinin altını çizen Büyükekşi, “Firmalarımızın yüzde 64’ü İran’la ticari ilişkilerimizin ihracat yönünde olumlu gelişeceğini beklediğini bildirdi. İran’ın enerji üstünlüğünü iyi değerlendirebilirsek, know how’ımızı doğru ortaklıklarla birleştirebilirsek avantaj sağlayacağımıza inanıyorum. Bir söz vardır ‘Tecrübe bakkalda manavda satılmıyor’ biz bunun bedelini ödüyoruz. Tecrübemizi değerlendireceğiz” diye konuştu.

 
Ankete göre, Türkiye ekonomisi ve ihracatçı için temkinli beklentinin mevcut halini koruduğunu da belirten Büyükekşi, Avrupa’ya yönelik olumsuz öngörülerin ihracata yansımasının minimal düzeyde olacağına inanıldığını aktardı. Büyükekşi, “Çünkü ilk 5 ayda Avrupa’nın ithalatı Euro bazında yüzde 2 artarken, bizim Avrupa’ya ihracatımız yüzde 12 artış gösterdi. Yine emtia fiyatlarındaki düşüşün sürmesi, birim fiyat beklentileri üzerinde etkili oluyor. İlk çeyreğe nazaran ithal girdi kullanım miktarı dengesinde bir azalış gözleniyor. Genel karlılık düzeyinde negatif beklentiler hala devam ediyor. Dolayısıyla ihracatçılarımızın parite kaynaklı karlılık problemlerinin hala sürdüğünü görüyoruz” diye konuştu.

İhracat, Ağustosta artışa geçti

 
İhracatta 7 aydır yaşanan düşüşün ardından bu sene ilk kez Ağustos’un 17’si itibarıyla yüzde 5 oranında yükselişe geçtiğine işaret eden Büyükekşi sözlerini şöyle sürdürdü:

“En büyük ihraç pazarımız olan Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4, Kuzey Amerika’ya ihracatımız yüzde 7 ve Ortadoğu’ya ihracatımız yüzde 16 artış göstermiştir. Diğer taraftan Avrupa’ya ihracatımız Euro ve kilogram bazında artış gösterirken Ağustos itibariyle dolar bazında da artışa geçmiştir. Yılbaşından bu yana birim fiyatlarda yaşanan düşüşe rağmen ihracatçılarımız var gücüyle çalışmış ve ihracatını artırmaya odaklanmıştır.”

İhracatçı dünyanın dört bir yanında

Dünyanın dört bir yanına düzenlenen ticari heyetlerde ihracatçılara liderlik eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye teşekkür eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Sayın Ekonomi Bakanımız, sanayi ve ihracat dünyasının içinden gelmesinin avantajını çok iyi kullanarak, ihracatçılarımızı tüm dünyada daha pro-aktif davranarak yeni pazarlara açılmaya cesaretlendirmiş, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma vizyonumuza önemli katkılar sağlamıştır. Bu minvalde artık, yüksek teknoloji yatırımlarına tüm bölgelerde 5. Bölge teşvikleri uygulanıyor. Yatırım mallarının ve ara malların vadeli ithalatında KKDF oranları sıfırlandı. İstihdam katkıları artırıldı. Ar-Ge merkezi kurmak için gerekli tam zamanlı eleman çalışmada alt sınır 30’a düşürüldü. Öncelikli dönüşüm programları hayata geçirildi. Yine Sayın Ekonomi Bakanımızın liderliğinde başlayan, Türkiye markası ve sloganının geliştirilmesi, kapsamlı tasarım destekleri, Türkiye Ticaret Merkezleri, A.TR belgeleri ve menşe şahadetnamesinin ihracatçı birlikleri tarafından düzenlenmesi gibi kararlı adımlar ihracatçılarımız açısından son derece önem taşıyan konulardır. Uzun yıllardır sahip olduğu sanayici ve ihracatçı kimliğiyle içimizden biri olarak her zaman sorunlarımızı dinleyen, çözüm üreten, Sayın Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci ile birlikte, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük ihracat başarılarına imza atacağımıza ve 2023 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi.

Gazetecilerin bir sorusu üzerine kurlarda beklentinin üzerinde gerçekleşen artışı değerlendiren Büyükekşi, anket sonuçları üzerine yorum yapmanın doğru olamayacağını, ancak şu anki dalga boyunun da yüksek olduğunun görüldüğünü söyledi. “Dolar kurunun 3 TL’de rekabetçi olup olmayacağı işçilik, hammadde maliyetlerine bağlı” diyen Büyükekşi, bugünkü gelişmelerin bir sonraki ankette değerlendirilebileceğine dikkat çekti.

Eğilim anketinden öne çıkan başlıklar

2. çeyrekte firmaların yeni pazarlara girme başarısı artarak sürdü. İlk çeyrekte yüzde 39 olan yeni pazarlara giren firmaların oranı ikinci çeyrekte yüzde 41’e yükseldi.
Dünya ticaretindeki daralmaya rağmen 2. çeyrekte mevcut pazarlarda yeni müşteri bulan ihracatçıların oranı yüzde 57,7 olarak gerçekleşti. Yüzde 38’i mevcut pazarda müşteri kaybetti. Yüzde 16’sı tamamen bazı mevcut pazarlarını kaybetti.
2. çeyrekte en önemli gerçekleşme; girdi maliyetlerindeki artış oldu. İhracatçıların yüzde 63,8’inin girdi maliyeti arttı. Enerji birim girdi maliyeti artan firmaların oranı yüzde 46,8 oldu.
İhracatta karlılığı azalan firmaların oranı yüzde 46,8, karlılığı artan veya değişmeyen firmaların oranı yüzde 48,2 oldu.
2. Çeyrekte net istihdam artışı 40 bin oldu.

İhracatın cirodaki payı yüzde 61,6

Fiyat baskısına rağmen 2. çeyrekte cironun içindeki ihracat payı ağırlığını koruyarak yüzde 61,6 oldu.
İhracatçının öncelikli sorunu; yüzde 49,6 ile döviz kuru. Bunu yüzde 44,4 ile enerji maliyetleri ve yüzde 40,3 ile hammadde ve ara mal fiyatları takip etti.
Üretimde kullandıkları hammaddelerin yüzde 66’sı yerli.
En çok yerli hammadde kullanan sektörler; bitkisel ürünler, toprak ürünleri-madencilik.
Döviz riskinden korunmak için döviz kredisi ve vadeli işlemleri kullanan firmaların oranı yüzde 32, “forward” yaptığını belirten firmaların oranı yüzde 30, döviz riskinden korunmak için herhangi bir araç kullanmayan ihracatçı firmaları yüzde 44.

3. çeyrek beklentileri

3. çeyrekte üretim ve ihracatın artacağı ya da aynı kalacağını belirten umutlu ihracatçıların oranı yüzde 72,8.
3. Çeyrek için öngörülen istihdam artışı 65 bin.
Ankette 3. çeyrekte USD / TL kur tahmini 2,73, EURO / TL kur tahmini 3,00
EUR/USD parite tahmini ise 1,09 öne çıktı
Yılsonu piyasa beklentilerinde ise USD beklentisi 2,82, EURO beklentisi 3,06, EUR/USD beklentisi 1,10.
Enflasyon tahmini yüzde 7,25
Büyüme beklentisi yüzde 3,0
Rekabetçi ideal kur USD 2,59 – EURO 2,90
Kabul edilebilir minimal parite düzeyi 1,12.
Sanayi ve İhracatın gelişimi için öncelikler arasında maliyetlerin düşürülmesi yüzde 52 ile en önemli beklenti oldu. Bunu Ar-ge yatırımlarının artırılması ve vergiler dağılımındaki adaletin sağlanması izliyor.
Firmaların döviz borç oranlarına ilişkin bulgular şu şekilde ortaya çıktı.
Firmaların döviz borcunun toplam borcuna oranı %47,5.
Döviz Borcunun toplam ciroya oranı %26,2.
Döviz Yükümlülüklerinin, toplam varlıklara oranı %22,3.
Gümrük Birliği Anlaşması’nın revizyonuna ilişkin 12 Mayıs’ta imzalanan Mutabakat Zaptı ile gündeme gelen konuların hangisinin AB’ye ihracat artışımıza katkı sağlayacağı soruldu. “Vize ve taşıma kotaları gibi sorunların giderilmesi” %37 ile, “AB’nin 3. Ülkelerle imzalayacağı STA’lara Türkiye’nin otomatik olarak taraf olması” %30 ile öne çıktı.

 

tim 1

 

tim 2

 

tim 3

 

Haber Revizyon Dergisi Eylül 2015