Müziğin yetenekli ve başarılı isimlerinden Mansur Ark ile bir sabah kahvesinde buluştuk ve ortaya aşağıdaki gibi keyifli bir söyleşi çıktı.
Haber Revizyon: Bildiğimiz kadarıyla İstanbul’da yaşamıyorsunuz.
Mansur ARK: Evet, işler için geliyorum İstanbul’a ama normalde merkezi Bodrum yaptık. Yedi yıldır orada yaşıyorum.
Haber Revizyon: Bu aralar müzik hayatınızda hareketlenmeler var. Biraz bahseder misiniz?
Mansur ARK: En son 2009’da CD çıkartmıştım. 1 ay önce yaptım. Dört şarkılık; Senin Kokun Ayrı” diye bir şarkıyla yine öyle bir çıkış yaptım. Klibini hazırladık. CD’sini hazırladık. Ondan dolayı da böyle bir hareketlenmeler oldu. Konserlere, tanıtımlara gidiyorum. Yani davet edildiğimiz yerlerde uygun olduğumuz sürece olmaya çalışıyoruz. O yüzden dediğiniz gibi şu ara bir hareketlenmeler oldu. Bir de yaz geldi; konserler, belediye organizasyonları çoğaldı. Yardım işleri çoğaldı. Havanın ve güneşin verdiği enerjiyle beraber mümkün olduğu kadar onları kabul edip oralarda olmaya çalışıyoruz. Dediğimiz gibi biraz hareketli.
Haber Revizyon: Biraz maxi single’dan bahsedebilir misiniz?
Mansur ARK: Yine her zamanki gibi kendi şarkılarım. Normalde hep uzun albüm olarak hazırlık yapardım. Ama bu sene çok geç karar verdim bir şeyler çıkartmaya. Şubat başında ‘böyle bir şey yapalım’ dendi ekibim tarafından. Dedim ‘o zaman seçin şarkıları’ çünkü epey bir repertuar hazırlamıştım. Epey yeni şarkı hazırlamıştım. Onun içerisinden 3 tane şarkı seçtiler ve kimler, hangi aranjörler çalışsın; onların seçimiydi ve hızlı bir şekilde başladık. Albüm olsaydı yetiştiremezdik. Çünkü Haziran’ın sonuna kadardır. Ondan sonra herkes tatile gittiği için tanıtımda zorluk çekerdik. Normalde Haziran sonu en son çizgidir. Biz de yetiştiremeyeceğimizi hesap edince 3 şarkıyı yaptıralım diye; Senin Kokun Ayrı” adlı şarkı var, “Bu Defa” adlı şarkı var; hareketli yine. Hatta CD’ye “Bu Defa” ismi verildi. Bir de, “Çok Denedim” diye orta tempo, çok beğendiğim bir şarkı var. İlgi de gayet güzel. Televizyonda tanıttık. Konserlere başladık. Yurt dışına gidip gelmeye başladık.
Haber Revizyon: “Bu Defa” şarkısını sizin için özel kılan ne?
Mansur ARK: Albüme uygun gördüler. Normalde ben seçerim şarkıları; ismini falan ama bu sefer çok hızlı gelişti. Benim de hakikaten hiç niyetim yoktu başlarda. O yüzden, dedim “beni hiç uğraştırmayın, şarkıları da seçin, her şeyi hazırlayın, yapalım bir şey”.
Haber Revizyon: Bu şarkının sizin hayatınızla örtüşen bir tarafı var mı?
Mansur ARK: Ben şarkılarımı kendi hayatımdan yapmıyorum. O an içimden ne geçtiyse veya çok hikâye anlatan değil de, müzikle beraber; hakikaten şarkı olarak üretiyorum onları. Sonuçta kimi arabesk kimi biraz daha hareketli çıkıyor.
Bu Defa’da esasında biraz iğneli bir şarkıdır. ‘Senden kurtuldum ya, biraz özlerim ama koydum kafama’ falan diye iğneli bir şarkı. Dediler; “Senin Kokun Ayrı” koymayalım CD’nin ismini, bu defa ayrı olsun. ‘Tamam, öyle olsun” dedik. Hareketli, güzel bir şarkı. Koşuşturmaya devam ediyoruz. Dönem içerisinde tekrar bazı şarkılar ilave edilecek gibi görünüyor. Bir düet hazırlanıyor şu an; o belki sürpriz olabilir.
Haber Revizyon: Kiminle diye sorsak…
Mansur ARK: Tabii ki de söylemem Şöyle ki; bazen tam sonuna gelirken bazı şeyler oluyor ve iş oradan dönüyor veya isimler değişiyor. Onu yaşamak istemiyorum. Şu an her şey belirli ama okunsun, şarkı bitsin, o zaman diyeyim işte ‘şununla yaptım, az kaldı, çıkıyor’ fakat en son dakikada bile değişmeler oluyor. Bu sefer insanlar ‘öyle söylemiştin, niye olmadı?’ diyor falan, bunu yaşamak istemiyorum. Enformasyonu verirken de düzgün vermek istiyorum. O sebepten dolayı. Hani uğursuz gelir falan o anlamda değil ama son anda isim değişir, acil bir şey çıkar okuyamaz başka bir arkadaşımla yaparım düeti; onu yaşamamak için söylemiyorum. Yoksa, heyecanlandırayım falan onu düşünmüyorum. Bitsin, bittiği an çıkmamış olsa bile rahatlıkla derim: ‘şu insanla düet yaptım, şu tarzda bir şarkı’ diye. O konularda daha rahatım.
Haber Revizyon: Peki Bu Defa parçasını daha önceki çalışmalarınızdan ayıran şey ne?
Mansur ARK: İlk önce, yeni olması tabii ki. Ben yeniyi seviyorum. Örneğin; arabada, evde ve diğer benzeri şeylerde de öyledir. Mesela eski araba hastaları vardır. Hayır, ben yeniyi seviyorum. Yeni teknolojiyi seviyorum; eski modayı sevmiyorum.
Haber Revizyon: Yaşamınızda da bu böyle mi?
Mansur ARK: Evet, bu her şeyde böyle. Yeni neyse, onu seviyorum ve tabii ki bu şarkılar çok yeni. Yeni olduğu için tabii daha önde kalıyor bana göre ama mesela “Senin Kokun Ayrı” çok farklı bir şarkıdır benim için ve tamamı batıdır. Hiç içinde Türkçe nağme yoktur. Tamamen batıdır. Türk solisti olarak tamamen batı yapmanız çok zor bir şeydir çünkü ne yaparsak yapalım aradan bir nağme giriveriyor. Mesela sözlerinden dolayı; ‘gezdim dolaştım, kimse bana yaramaz, misafirim olsa bile gece burada kalamaz, senin kokun ayrı’ diye duygusal bir şarkıdır ama yine hareketli bir ritimle. ‘Çok denedim’ de aynı şekilde ama sözleri dinlemek gerekiyor. O yüzden dediğim gibi diğerlerinden farklı Ama mesela yeni proje olan tek şarkı, ciddi bir arabesk fanteziye giriyor.
Haber Revizyon: Bu aslında sizin müzikte yaptığınız çok yönlü çalışmaları da sergileyen bir şey.
Mansur ARK: Kesinlikle öyle. Mesela ben şarkıya başladığım zaman nasıl giderse öyle devam ettiririm. Şarkının ortasında formatını değiştirmem. Belki aranje yaparken olabilir ama şarkıya arabesk başladıysam son noktaya kadar öyle bitiririm ve öyle kaldırıp köşeye koyarım. Ve şarkıları çok hızlı yaparım. Kimisi üç beş hafta uğraşır; sözünü, gider gelir yazar.
Dünya’daki her şeyin bir kaderi olduğuna inanıyorum. Bazı şarkıların kaderleri güzel yazılmış.
Ben öyle değilim. Şarkının bir buçuk dakikalık bölümü bittiği zaman hemen melodisini uydurup ona göre de sözünü yazarım. Çünkü heyecanlıyım. Ne çıkacak diye. Üç saati geçmez. Tabii ondan sonra dinleyip bazı kelimeleri değiştirebilirim. Hani ‘bu buraya uymamış, bu burada fazla’ gibi. Ama genel formatı arabesk ise arabesk, rock ise rock; o formatı değiştirmem. Şarkılar yığılır. 10 tane, 100 tane, 1000 tane olur. Albüm veya single çıkartacağımız zaman onların içinden seçerim.
Haber Revizyon: Bir pop kültürünün içindeyiz. Sizin çalışmalarınız da pop kültürüne girebilecek çalışmalardan. Geçmişten gelen akılda yıllar boyu kalan şarkılar var. Sizin şarkılarınızdan geleceğe neler taşınacak?
Mansur ARK: Onu bize zaman gösterecek desem. Çünkü biraz önce bahsettim şarkıyı nasıl yaptığımı çünkü bir şeye başlıyorum ve bitiriyorum. Ondan sonra albüme konma seçimi başlıyor. Yani bence ilk başta asıl olan müzik yapmaktır. Üretmektir. Umduğunuz şey; herkes dinlesin, beğensin ama bazen başaramayabiliyoruz bunu. Siz çok beğeniyor olabilirsiniz ama dinleyiciyi o kadar etkilemeyebilir. Aynı pencereden bakmıyor, aynı ruh halinde olmuyor olabilir. Başka tarz seviyor olabilir. O an başka favorisi vardır. O yüzden sizin şarkınız istediğiniz noktaya ulaşamayabilir veya çok beğenilebilir.
Biz üretiyor ve ortaya koyuyoruz. Ortaya koyarken de tabii herkese duyurmak çok önemli. Ona da tanıtım diyoruz. Ne kadar insana dinletirseniz, o insanlar o kadar belirler. Sevme veya az sevme veya sevmeme ondan sonra dinleyiciye kalmış bir şey. Benim üstüme düşen görev olarak düşündüğüm; üretmek. Yani üreteyim insanlara sunayım. Herkesin dinleyicisi var.
Her şarkının muhakkak bir dinleyicisi vardır. Bazen bu 10 milyon olabilir, bazen de 10 kişi olabilir. Ama asıl olan üretmektir ve ilerilere taşımaktır. Mesela benim ilk albümümde 21 tane şarkı var ama bir muhabbet etsek siz belki iki tanesini hatırlarsınız. “İnadı Bırak, Yanıma Yanaş”; bir onu hatırlarsınız, bir de “Sana Demedim mi” yi hatırlarsınız. “Rastlamak Çok Zor” desem, hatırlamayabilirsiniz. İşte o bize zamanın gösterdiği bir şey.
Ben mesela her zaman şey derim; nasıl insanların kaderi vardır şarkıların da kaderi vardır. Dünya’daki her şeyin bir kaderi olduğuna inanıyorum. Bazı şarkıların kaderleri güzel yazılmış. Belki hikâye gibi gelebilir ama sonuca baktığınız zaman buna yaklaşıyoruz. Şarkının kaderinde varsa; çünkü öyle bir şey ki mesela ‘Gazla Gitsin’ herkes bilir fakat televizyonda da gösterilmedi, radyoda da çalmadı bu şarkı ama onun içinden sıyrılıp, yıllar sonra şimdi herkesin bildiği bir şarkıdır. Mesela ‘Yârim’ aynı şekilde ne radyoda çaldı, ne de klibi gösterildi ama onun yanında ‘Sen de Bizdensin’ bir önceki albümden radyoda da çaldı, klibi de gösterildi belirli dönemlerde ama siz onu bilmeyebilirsiniz. Orada da şöyle denir; şarkıların hakikaten bir kaderi var. Yani her zaman sizin istediğiniz yere gitmeyebilir. Veya hiçbir şey yapmayın acayip yerlere gidebilir.
Haber Revizyon: 2009’la 2012 arasından 3 yıl gibi bir süre var. Bu süre içerisinde neler yaptınız?
Mansur ARK: Benim, müzik haricinde masa sandalye üreten aile şirketim var. Onlarla uğraşıyorum. Çok faal olmamakla beraber, belirli noktalarda görevim var. Onun haricinde şarkı üretiyorum. Beste yapıyorum. Söz yazıyorum. Müzik benim hobim. Kesinlikle öyle algılanmalı ve zaten büyük ihtimalle de öyle hissediliyor çünkü her sene albüm yapan birisi değilim. Şarkı biriktiği zaman, bütçemiz olduğu zaman onu insanlara ulaştırmaya çalışan bir yapıdayım.
Haber Revizyon: Her sene, özellikle yaz döneminde çıkış yapan müzisyenler için ne düşünüyorsunuz?
Mansur ARK: O tabii ki bir tercihtir. Bir de belirli şeyler, talepler oturunca; o talep geldiği sürece ona cevap verme isteği doğuyor ama baktığımız zaman o arkadaşlarım hep şirketlere bağlı oluyorlar ve belirli bir ticaret anlayışıyla da o işler yapılıyor. Geçen sene yaptım devam ediyor. Bu sene de yapalım ki unutulmayalım devam edelim diye.
HABER REVİZYON DERGİSİ EYLÜL 2012