Mısır Piramitleri, Mısır’da yer alan eski piramit şekillerde yapılardır. Mısır’da 100’den fazla piramit vardır.
Piramitlerin çoğu Eski Krallık Dönemi’nden Orta Krallık Dönemi’ne kadar firavunların mezarı için inşa edilmiştir.
Bilinen en eski piramit 3. Hanedan döneminde inşa edilen Basamaklı Piramit’tir. Bu piramit ve etrafını çevreleyen bloklar; Mimar İmhotep tarafından tasarlanmıştır. Ayrıca bu yapılar dünyanın en eski şekilli taşlarından inşa edilmiştir. Yapımda çalışan işçiler piramitlerin sırrını bildikleri için yapım bittikten sonra öldürülmüşlerdir. En çok bilinen piramitler Gize’de bulunmuştur. Birkaç Gize Piramidi inşa edilmiş en büyük yapılardandır. Gize Piramitleri’nin en büyüğü olan Keops Piramidi şu ana kadar zarar görmeden ayakta duran, Dünya’nın Yedi Harikası’ndan biri olarak görülmektedir.
Gize Piramitleri
Keops Piramidi
Kefren Piramidi
Mikerinos Piramidi
Bu üç piramitten sadece Keops Dünya’nın yedi harikası’ndan biridir, onur ödülü bulunmaktadır. Ortalama 145 metredir.
7 Harika’nın hala yaşayan tek kanıtı; öylesine ki, tarihçilerin veya ozanların onu harika olarak tanımlamasına hiç ihtiyacı yok. Görüntüsü, ölçüleri ve şekliyle inanılmaz güzellikte görkemli dev bir yapıt. Büyük Piramit ya da Keops Pramidi hala zamana karşı dimdik duruyor ve yok olmamakta direniyor. Giza’da antik Memphis kentinde, bugünkü Mısır’ın başkenti Kahire’nin bir parçasıdır.
Ayrıca Gize piramitlerini öbürlerinden ayıran farkların başında içlerinde yazı bulunmaması ve nasıl yapıldıklarının hala çözüme ulaşmamasıdır.
Kullanılan Malzemeler
Büyük Piramit bir ana kayanın üzerine inşa edilmiştir, 2.3 milyon taş bloktan oluşur. Piramitte kullanılmış en büyük taşlar olan “kral odası”nın granit taşları ise bölgeye 500 milden fazla bir uzaklıkta bulunan Aswan’dan getirilmiş olup, ağırlıkları 25 ton ile 85 ton arasında değişmektedir. Geleneksel olarak eski Mısırlılar taş blokları kayadan çekiçle takozlar çakma ve ıslatma yöntemlerini kullanarak koparırlardı. Kayaya çakılan takozların sayısı artınca taş blok çatlayan kayadan koparılırdı. Böylece koparılıp kesilen taş bloklar gemilerle Nil Nehri’nden taşınmıştır.
Keops’un inşasında kullanılan 3 milyon kayanın her birinin kütlesi 2,5 ton ağırlığında. Kayaların her birinin yukarı taşınması için yüzlerce insanın aralıksız olarak çalıştığı sanılıyor. Merdivenlerin inşasında bakır ve taş aletler kullanılmış Keops’un kayaları ise rampayla taşınmıştır.
Piramitlerin İnşası Hakkındaki Varsayımlar
Büyük Piramidin inşa teknikleri hakkında birbirlerine karşıtlık gösteren veya birbirleriyle çelişen birçok alternatif varsayım ortaya atılmıştır. Örneğin Davidovits taş blokların uzaktaki bir taş ocağından taşınmamış olduklarını, yapım mahallinde üretilmiş, bir tür katılaştırılmış kireçtaşı blokları olduklarını ileri sürer ki, bu diğer Mısırbilimcilerce rağbet görmemiş bir iddiadır. Büyük çoğunluk ise bu taşların bir taş ocağından elde edilmiş, taşınmış ve yapıda kaldırma veya yuvarlama yoluyla kullanılmış olduklarını düşünür.
Eski Yunanlılar piramidin inşasında kölelerin kullanıldığına inanırlardı, Mısır bilimciler ise inşaatta kölelerin de kullanılmış olduğunu kabul etmekle birlikte inşaatta onbinlerce vasıflı işçinin çalışmış olması gerektiğini düşünmektedirler. Bu işçilere ait olduğu düşünülen mezarlıklar arkeolog Zahi Hawass ve arkeolog Mark Lehner tarafından 1990’da keşfedilmiştir.
Taş blokların nasıl yerleştirildiği henüz anlaşılmış değildir. Bir varsayıma göre yapılan spiral bir rampadan çıkarılan taş bloklar üst üste konuyordu. Rampa çamur kaplanıyor sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılabiliyordu. Bir başka varsayıma göre taş bloklar dev manivelalarla kaldırılıyordu. Tarihçi Herodot’a göre, ağır granit blokları, piramidin üst bölümlerine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmıştır.
Kral Odası
Kral Odası üzerinde Havalandırma Kanalı denilen bir kanal girişi yer alan düz bir tavana sahiptir. Havalandırma kanalı girişine günümüzde havalandırmayı sağlamak üzere bir vantilatör yerleştirilmiştir. Piramitteki bu tür kanalların yapılış amacı bilinmemektedir, görünüşe göre yıldızlara yönelik olarak yapılmış, yıldızlara göre hizalanmışlardır. Hangi amaçla yapılmış olurlarsa olsunlar bu kanalların piramidin havalandırılmasına katkı sağlamadıkları görülmektedir.
Kral Odası tümüyle granitten yontulmuştur. Taş blokları öyle ustaca, düzgün kesilmiştir ki aralarına ince bir kâğıt bile sokmak mümkün değildir.
Kraliçe Odası
Kraliçe Odası’nın kuzey ve güney duvarlarında havalandırma kanalları denilen iki kanal bulunur. Kral Odası’ndaki kanallardan farklı olarak yapılmış bu kanallar yukarı kıvrılmadan önce bir miktar yatay giderler. Bu kanalların yatay güzergahı 1872’de bu odada da Kral Odası’ndaki gibi kanalların olması gerektiğini düşünen İngiliz mühendis Waynman Dixon kazı çalışmalarında bulunmuştur. Waynman Dixon haklı çıkmakla birlikte kanalların piramidin dış yüzeylerine kadar uzanmadığı görüldü. Dolayısıyla, biri Sirius yıldızına yönelik olarak yapılmış bu kanalların açılma amacı bilinmemektedir. Dixon bu kanallardan birinin ucunda dioriate taşından yapılma siyah bir küre ve ne amaçla yapıldığı bilinmeyen bronz bir alet buldu. Her iki buluntu da günümüzde British Museum’da bulunmaktadır.
HABER REVİZYON DERGİSİ EYLÜL 2014