“Adab-ı muaşeret” veya günümüz Türkçesi ile “görgü kuralları,” yaşamın pek çok alanında olduğu gibi yemek sofrasında da dikkat edilen bazı incelikleri ve kabul görmüş davranışları gerektirir.
DAVET SAHİBİ İSENİZ…
Masaya yerleştireceğiniz çiçek veya mumların, konukların birbirini görmesini engellemeyeceğinden emin olun.
Kaşığı tabağın sağ tarafına ve yalnızca çorba servisi yapacaksanız koyun.
Balık çatalı hariç diğer tüm çatalları tabağın sol tarafına yerleştirin.
Bıçakları sağ tarafa, tabak ile kaşığın arasına koyun.
Büyük servis kaşık ve çatallarını servisini yapacağınız yemek tabaklarına koyun. Servisi de kendiniz yapın.
En resmi masalarda bile bulunabilecek çatal ve bıçak sayısının üçü geçmeyeceğini hatırlayın.
Çorba kâselerini, meyve ve tatlı tabaklarını mutlaka başka bir tabağın içinde servis edin.
Peçeteleri çatalların soluna yerleştirin. Resmi bir yemek ise servis tabağının içine koyun.
DAVET EDİLMİŞ İSENİZ…
Masada bez peçete var ise peçetenizi tabağın altına değil dizlerinizin üzerine örtün. Buradaki incelik, peçeteyi tam olarak açmak değil, uzunlamasına dizlerin üzerine örtmektir. Masadan ayrılırken, katlamadan masaya veya sandalyenin üzerine bırakın.
Ellerinizi masanın altında tutmak yerine, bileklerinizden itibaren yukarıda tutun.
Çorbanızı içtikten sonra kaşığı kenara değil çorba kâsesinin içine koyun. Çorbanızı, kâseyi eğerek son damlasına kadar bitirmeye çalışmaktan kaçının.
Kürdan kullandığınızda kül tablası veya masa üzerine değil, peçetenizin üzerine bırakın.
Ağzınıza, yemekten rahatsız olduğunuz bir şey (kıl, taş, tat) geldiğinde kâğıt peçete ile çıkarın ve görülmeyecek bir yere koyun.
Ekmek sepeti ortada ise ekmeği elinizle değil, çatalınızla alıp tabağınızda uygun bir yere yerleştirin.
Servisi, davetli olduğunuzu hatırlayıp, davet sahibinin yapmasına fırsat verin.
HABER REVİZYON DERGİSİ EYLÜL 2012