Bilinç altında aşağılık kompleksi yaşayan kişiler bir yeteneklerini geliştirerek aşağılık kompleksini aşmaya çalışırlar. Bu basit örnekte olduğu gibi bu psikolojik savunma mekanizmasına yüceltme mekanizması denir. Spor ve rekabet aslında bilinçaltındaki şiddet eğilimlerini kapatıcı bir yüceltme mekanizması olarak davranışlarda yer alır.
Tarihte iki ordunun karşılıklı olarak çarpışması yerine seçilmiş iki dövüşçünün kavgası sonucu belli eder. İşte spor temelde saldırganlık şiddet ve rekabet dürtülerinin bir defansı olup kökünü şiddet ve saldırganlıktan alan ama onu gizleyen olumlu hale getirip sunan kabul edilebilir bir yüz kazandıran psikolojik bir mekanizmayı kullanır. Ayrıca özellikle birey anlamında benlik sayısı düşük kendisini geliştirmemiş yada toplumun gelişme koşulları sunmadığı bireyler taraftarlık kimliği altında bir değer kazanırlar. “kendisi için hiçbir şey olan olmayan biri bir Galatasaray taraftarıysa ve Galatasaray o yıl şampiyonsa şampiyon Galatasaray’ ın taraftarı olarak kendini önemli hisseder.” Bu yüzden kişi önemsiz yenilgileri bile kendine atfederek öfkelenir, sinirlenir, önemini yitirmesine yol açacak olan karşı takımı yıkar geçer. Futboldaki şiddetin en temel sebebi budur.
Spor aktivitelerini izleme bu kökünden başkalaşarak kitlelerin izlemekten keyif aldığı rahatladığı bir aktivite ve endüstri halini aldı. Bu yüzden maça gelen taraftar kafasında günlerin gerginliğini ve endüstri toplumunun yorgunluğunu da yanında getirir. Sporun bu rahatlatıcı tarafıyla stad kapısından girildiği an birikimlerini boşaltmaya hazırdır taraftarlar. Stad kapısından girince toplumsal değerleri ifade eden otokontrolü yani el frenlerini dışarıda bırakıyorlar.