BM, Suriye Hükümeti’ni Kadın Haklarını “azaltmak” ve de ABD-NATO desteklenen silahlı gruplar tarafından uygulanan “Cinsel Şiddet Suçlarını” görmezden gelmekle suçladı.
BM Suriye Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, BM Genel Sekreteriliği Cinsel Şiddet Özel Temsilcisi Zainab Bangura’nın Suriye raporunun kısıtlı ve tek taraflı kaynak ve yorumlanmalara dayandığını iddia etti.
Caferi, “Kadın, Barış ve Güvenlik” hakkındaki BM Güvenlik Konseyi’nin toplantısında, Bangura’nın raporunun yanıltıcı medya kaynaklarını benimsediğini ve Suriyeli kadınlara karşı silahlı terörist gruplar tarafından gerçekleştirilen öldürme, adam kaçırma, tecavüz ve işkencelerine dahil olduğu cinsel şiddet suçlarıyla ilgili belgeleri görmezden geldiğini belirtmiştir.
Caferi, BM Genel Sekreterinin Özel Temsilcisi Suriye heyetinin silahlı terörist grupların Takfiri, Salafi ve Vahabi ideolojileri çerçevesinde Suriyeli kadınlara yönelik işledikleri suçları belgelemek üzere hiçbir çaba sarf etmediğini eklemiştir.
Caferi, BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisi’nin raporunu hazırlamadan önce Suriye’deki durumu yerinde değerlendirmek üzere ona yardımcı olması amacıyla, birkaç kez resmi olarak davet edildiğine dikkat çekti.
Caferi, Suriye silahlı kuvvetlerinin açık yerlerde konumlandırılmış askeri kontrol noktalarında kadınlara karşı cinsel şiddet uygulandığı konusundaki suçlamalar da dahil olmak üzere, Suriye hükümetine yöneltilen suçlamaların gerçek olmadığını yineledi.
Komşu ülkelerde bulunan mülteci kamplarında yerlerinden edilen Suriyeli kadınların çektiği acıları vurgulayarak, bu kamplarda bozulan güvenlik durumu ile ilgili olarak Suriye’nin derin endişe duyduğu temel bir mesele olarak vurgulanması için çağrıda bulundu.
Suriyeli kadın ve kız çocuklarının insan kaçakçılığı, tecavüz ve zorunlu evlilik sebebiyle maruz kaldıkları yüksek düzeyde acı ve güvensizliğin BM ve uluslararası raporlar ile kanıtlandığını sözlerine ekledi.
Caferi, Suriyeli kız ve çocuklara karşı Türk hastanelerinde işlenen 18.000 insan organı ticareti vakası hakkındaki doküman ve rapora değinerek, Suriye’nin Bangura’yı bu konuda haberdar ettiğini iddia etti.
Caferi, Suriye’deki silahlı terörist grupların işlediği cinsel şiddet suçlarının belgelenmeme nedeni olarak Suriye içinde yerlere ulaşılamaması olduğu belirtiliyorsa komşu ülkelerdeki kamplarda işlendiği ileri sürülen suçlara yönelik iddiaların belgelenmesindeki sıkıntının sebebinin ne olduğunu merak ettiğini vurguladı.
Caferi ayrıca Suriyelilerin mülteci olarak bulunduğu ülkelerde, kadın, çocuk ve mültecilerin hakları ile ilgili uluslararası sözleşmelere göre Suriyelilerin korumaya yükümlülüklerini ihlallerini belgelemek için Bangura’nın görmezden gelişini sorguladı.
Suriye’nin daimi temsilcisi, bu çirkin ve iğrenç insan hakları ihlalleriyle ilgili savaşmada Suriye’nin ciddiyetini yineledi.
Suriye’nin BM, özellikle BM Genel Sekreterliği Cinsel Şiddet Özel Temsilcisi’nin iddiaları aksine, Suriye’deki gerçek durumun siyasallaşma ve kışkırtmadan ne kadar uzak olduğunu göstermek üzere BM ile işbirliğine devam etme arzusunu dile getirdi.