Rusya ile Türkiye arasında sorun çıkacağı sinyalleri Rusların Suriye’deki Türkmenleri vurmasıyla gelmeye başladı. Bayırbucak Türkmenleri Işid ve Esad tarafından saldırıya maruz kalırken diğer taraftan da Rus uçakları tarafından bombalanıyor.
24 Kasım 2015 tarihinde neredeyse tüm dünya sabah saatlerinde gelen bir haberle sarsıldı. Türkiye bir Rus uçağını düşürmüştü. Hemen arkasından açıklamalar gelmeye başladı. Genelkurmay başkanlığı konu ile ilgili ilk yaptığı açıklamada “Hatay’ın Yayladağı bölgesinde Türk hava sahasını 5 dakika içinde 10 kez ihlal eden milliyeti belli olmayan bir uçağın F-16 uçaklarımız tarafından uyarılara rağmen aldırış etmediği üzerine 22 Haziran 2012 askeri angajman kuralları gereği düşürüldüğünü” belirtti. Cumhurbaşkanlığı tarafından düşürülen uçağın Rusya Federasyonu Hava Kuvvetlerine ait Sukhoi SU – 24M tipi savaş uçağı olduğu açıklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Süreci Yakından Takip Etti
Yaşanan olay sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan detayları Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’dan aldı. Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanlığı resmi internet sitesinden radar iz haritasını yayınladı. Yayınlanan haritada Türkiye sınırları ve uçağın izleri giriş – çıkış yaptığı yerler açıkça gösterildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hava sahasının ihlal edilmesi sonucu angajman kuralları gereği müdahalenin yapıldığını, Türkiye’nin sınırlarını koruma hakkına her ülkenin saygı duyması gerektiğini ve Esad rejiminin ayakta tutulması için rejim ile müttefiklerinin IŞİD bahane edilerek o bölgede kendi topraklarını korumaya çalışan Bayırbucak Türkmenlerine saldırdığını, Rusya’ya veya başka herhangi bir ülkeye karşı doğrudan askeri müdahale söz konusu olmadığını aynı ihlal bugün yapılsa Türkiye’nin yine aynı karşılığı vereceğini” söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca “Türkiye’nin Rusya’dan özür dilemeyeceğini ve sınır ihlalinde bulunan Rusya’nın özür dilemesi gerektiğini” vurguladı.
Başbakan Davutoğlu: “Masum Halka Yapılan Saldırılara Göz Yumamayız”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’nin sınırlarını kim ihlâl ederse ona karşı her türlü tedbiri almanın hakları ve görevi olduğunu, Angajman kurallarının Rusya dahil tüm dünya tarafından bilindiğini, son hadisede ikazlara rağmen Rus makamlarınca dikkate alınmadığını ve gerekli tedbirleri bu yüzden almaları gerektiğini” söyledi. Davutoğlu ayrıca, “Bayırbucak bölgesinde İŞİD unsurlarının bulunmadığını ve bölgedeki masum halka yapılan saldırılara göz yumamayacaklarını” vurguladı.
Rusya İhlali Kabul Etmiyor
Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı uçağın düşürülmesi sonrasında yaptığı açıklamada savaş uçağının Türkiye sınırından bir kilometre uzakta ve altı bin metre yüksekteyken Türkiye sınırını ihlal etmemesine rağmen uyarılmadan düşürüldüğünü açıkladı. Uçakta bulunan iki pilottan sağ kurtulan Konstantin Murachtin de Türk uçakları tarafından hiçbir ikaz almadıklarını ve Türk hava sahasını ihlal etmediklerini iddia etti.
Obama: Türkiye Haklı
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Rusya Federasyonu’nun Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nu değil, terör örgütü IŞİD’i hedef alması durumunda bu tür problemlerin olmayacağını ve Türkiye’nin kendi hava sahasını, topraklarını korumaya hakkının bulunduğunu belirtti.
NATO, Rus Uçağı Sınır İhlali Yaptı
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, düşürülen Rus uçağının sınır ihlali yaptığı yönünde ellerinde bilgi olduğunu Türkiye’nin açıklamalarının doğru olduğunu vurguladı. Rusya’nın hedef aldığı yerlerinin çoğunun IŞİD’in bulunmadığı yerler olduğunu söyledi.
Haber Revizyon Dergisi imtiyaz sahibi R. Aytekin TÜRKER Rusya’da yaşanan sıkıntıları araştırmak ve Rusya’da yaşayan Türkler ile görüşmek için Moskova’ya gitti.
Tüm bu diplomatik olaylar yaşanıp açıklamalar yapılırken Rusya’daki haber kaynaklarımızdan Rusya’ya giriş yapmak isteyen Türkler ve Rusya’da yaşayan Türklerin, Ruslar tarafından olumsuz davranışlarla karşılaştıklarına yönelik bilgiler gelmeye başladı. Konuyu daha ayrıntılı bir şekilde ve yerinde öğrenmek için özellikle Rus Havayolu şirketi Aeroflot’tan Rusya Federasyonu Başkent olan Moskova şehrindeki Sheremetyevo havalimanına gitmek için bilet aldım. Biletimi almadan önce firma yetkilileri ile telefonda görüştüğümde rutin prosedür uygulandığını, herhangi bir zorluk çıkarılmadığını ve her zamanki gibi Rusya sınırları içerisine giriş yapabileceğimi söylediler.
Atatürk Havalimanında herhangi bir zorluk yaşamadan Moskova’ya gitmek üzere uçağa bindim. Sheremetyevo havaalanına indiğimizde de her şey normal gibi görünüyordu. Pasaport kontrol noktasına geldiğimde Türk’lerin ayrıştırıldığını gördüm. Rus yetkililer tarafından herkesin pasaportları alınıp kişiler sorgulanıyordu! Rusya’ya neden geldiniz? Ne kadar kalacaksınız? Nerede kalacaksınız? Gibi sorular sert bir ifadeyle sorulup Türk vatandaşlarına tüm belgeleri tam olmalarına rağmen daha önce karşılaşmadıkları zorluklar çıkarılıyordu. İnsanlar “bize neden zorluk çıkarıyorsunuz?” dediklerinde duyduğum yanıt beni şok etmişti. “SİZ BİZİM UÇAĞIMIZI DÜŞÜRDÜNÜZ!” yaşadığım kısa süreli şoktan sonra sıra bana gelmişti. Pasaportumu yetkiliye verdim. Daha önceden sorun çıkarttıkları bilgisini aldığımdan dolayı sorduklarında belge ile cevap verebileceğimi düşünmüştüm ilk karşılaştığım soru;
Yetkili: Rusya’ya neden geldiniz?
R. Aytekin TÜRKER: Turist olarak gezmek için geldim. 5 yıldan beri geliyorum.
Yetkili: Daha önce birçok kez ülkemize gelmişsiniz. Neden bu kadar sık geliyorsunuz?
R. Aytekin TÜRKER: İlk gelişim Moskova’yı gezmek içindi ve beğendim sonrasında farklı şehirlerinizi de görmek için geldim. Türkiye’de ATS Grup isimli bir şirketin sahibiyim şirketimin bünyesinde enerji ve elektronik güvenlik alanlarında da faaliyet sürdürüyoruz son gelişimde uluslar arası savunma fuarı Interpolitex’in davetlisi olarak gezmek için gelmiştim.
Yetkili: Ne kadar kalmayı düşünüyorsunuz?
R. Aytekin TÜRKER: Dönüş tarihimi söyleyip ardından kağıda bastığım dönüş uçak biletimi gösteriyorum.
Yetkili: Nerede kalacaksınız?
R. Aytekin TÜRKER: Daha önceden rezervasyon yaptığım otelin ismini söylüyorum ve yine kağıda bastığım otel rezervasyon kağıdını veriyorum.
Rus yetkili ona verdiğim tüm evrakları alıp pasaportumla birlikte bir odaya giriyor tabi bu arada bende bir yandan diğer yolcuları izliyorum ben de dahil olmak üzere herkeste bir şaşkınlık ifadesi acaba biz ne olacağız? Rusya’ya girebilecek miyiz? Bunları düşünmemin sebebi gördüğüm her 10 Türk vatandaşından 9’unun sınır dışı edilmesi idi.
Önümde bir aile çok dikkatimi çekti. Kadın, erkek ve 3-4 yaşlarında bir çocuk pasaportları görevlilerin elinde kadın Rus vatandaşı pasaport kontrolünde hiçbir soru sorulmadan izin veriliyor kocasını ülkeye sokmuyorlar. Kadın ağlayarak o benim eşim, çocuğumuz var neden izin vermiyorsunuz dediğinde Rus yetkili yine o yanıtı veriyor “ÇÜNKÜ ONLAR BİZİM UÇAĞIMIZI DÜŞÜRDÜ”
Düşünüyorum o gördüğüm belki üç dakikalık bir olay bana sanki saatler gibi geliyor. Ya onların yaşadıkları… O kadının, o adamın ne suçu var? Ne günahı var? O küçücük masum çocuğun ne olduğunu bile anlamadan bu kadar zulüm görmesinin anlamı ne? Peki ya o görevlinin insafsız bir şekilde, hiçbir sebep göstermeden insanlara böylesine acı çektirmeye hakkı var mı? Benim ve çevremde gördüğüm insanların aklında bu ve bunun gibi belki yüzlerce daha soru var.
Daha önce birçok ülkeye gitmeme rağmen bu ve benzeri hiçbir olayla karşılaşmamıştım. Ortada hiçbir sebep olmadan insanlar alınmıyordu. Pasaportum ve verdiğim evraklarla birlikte içeri giden görevli odadan çıkıyor daha önce çok defa pasaport kontrolünden geçmeme rağmen heyecanlanıyorum. Bu kadar olumsuzluk görmüşken kafamdaki tek düşünce beni de Rusya’ya almayacaklar. Görevli yanıma geliyor ve girişime izin verildiğini söylüyor.
Aslında bu da benim için şaşırtıcı bir sonuç belki evraklarımın tam ve düzenli olması, belki ülkeye daha öncesinde yaptığım giriş – çıkışlar, belki şanslı olmam etken oluyor bu kararda. Diğer taraftan da düşünüyorum benim ülkemin insanları eziyet görüyor, psikolojik işkence görüyor hak etmediği halde. Her şeyi tam olmasına rağmen hiçbir sebep gösterilmeden başka bir ülke sınırları içerisine alınmıyor.
Türk Vatandaşları Sınır Dışı Ediliyor
Havalimanında pasaport kontrolü sırasında gördükleri ve bizzat kendi yaşadıklarım Rus yetkililerin aldıkları talimatlar doğrultusunda Türk Vatandaşlarını ülkeye sokmamak için ellerinden geleni yaptıklarını gösteriyordu.
Sheremetyevo Havalimanı’ına aynı uçakta birlikte geldiğim Ruslar sorgusuz, sualsiz sadece pasaportlarına bakılarak ülkeye alınıyor fakat Türk vatandaşlarından yüzde 90’ı ülkeye alınmıyordu. Rusya’ya giriş yapamayan Türklerin çoğunluğuna da 5 yıl ülkeye giriş yasağı veriliyordu.
Sınır dışı edilecek olan kişiler Rus yetkililer tarafından ayrı bir yere götürülüyordu. Birçok insanın konsolosluğu aradığını gördüm, duydum. Konsolosluk görevlileri arayanlara yardımcı olmaya çalışıyorlar. Sonrasında bende vatandaşlık görevimi yaparak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Rusya Başkonsolosluğunu aradım. Türk vatandaşlarını yaşadıkları sıkıntılardan, problemlerden bahsederek yetkilileri bilgilendirdim. Her iki kurumunda ilgisi ve desteği oldukça iyiydi fakat o an için ellerinden gelen herhangi bir şey yoktu. Havalimanı içerisinde dolaşım yetkisi olan kişilerin bu alanlara alınmasına Rus yetkililer tarafından izin verilmiyordu. Tüm Türk yolcular dayanışma içerisine girerek problem yaşayanların isimlerini Dışişleri Bakanlığı ve Konsolosluk yetkililerine ulaştırmaya çalıştık.
Türk Vatandaşları Koğuşlara Alındı
Hiçbir sebep gösterilmeden sınır dışı edilmek üzere tutulan Türk vatandaşları ayrı bir yere ayrılmaya başlandı. Sheremetyevo Havalimanı’ında görüştüğüm kişilerden ayrılan Türk Vatandaşlarının 25 – 30 kişilik içeride demir ranzaların bulunduğu, kapıları kilitli, içeride yiyecek, içecek bulunmayan ve ortamın pis ve bakımsız olduğu hapishane gibi odalarda tutulduklarını öğrendim. Daha sonrasında burada 12 saatten fazla kalan birkaç yolcu ile tanıştım. Bu kişilerle yaptığım görüşmeleri sizlerle paylaşıyorum.
R. Aytekin TÜRKER: Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz?
A…. E……..: 47 yaşındayım İstanbul’da yaşıyorum. Tekstil işiyle uğraşıyorum. Yaklaşık 10 yıldan beri Rusya ile iş yapıyorum. 5 yıldır evliyim, eşim Rus vatandaşı şu anda 7 aylık hamile.
R. Aytekin TÜRKER: 10 yıldır iş yaptığınıza göre daha önce Rusya’ya birçok kez gelmişsinizdir. Önceki gelişlerinizde problem yaşadığınız oldu mu?
A…. E……..: Rusya’ya kaç kez giriş – çıkış yaptığım konusunda sayı olarak ben bile bilmiyorum. Öncesinde Rusya vize ile çalıştığından evraklarımızı hazırlayıp vizemizi alıp çok fazla zorluk, sıkıntı çekmeden girebiliyordum. Türkiye ile Rusya arasında yapılan vize anlaşmasından sonra sadece pasaportumla giriş – çıkış yapıyordum daha kolay oluyordu hiç problem yaşamadım.
R. Aytekin TÜRKER: Son gelişinizde neler yaşadınız?
A…. E……..: Son gelişimde öyle problemler, sıkıntılar yaşadım ki… Uçak düşürülme olayının yaşandığı günden bir gün sonraki güneydi biletim. Eşimin doğum süresi yaklaştığı için Moskova’da kendi ailesinin yanındaydı. Bende doğumdan önce son kez onu görecektim.
Sonraki gidişimi de tam doğum zamanına ayarlamıştık. Sorun çıkartacakları hiç aklıma gelmemişti. Sonuçta yaşanan olay dünya ülkelerinin tamamının bildiği savaş kuralları gereği yapılan bir şeydi. Tabi ki böyle bir olayın yaşanmamış olmamasını isterdim. Gelişmeleri yakından takip etmeye çalıştım çünkü Rusya ile iş yapıyorum, bu iş üzerinden para kazanıp ailemi geçindiriyorum. İstanbul Atatürk Havalimanına gittim normal her zamanki gibi girişimi yaptım Türkiye tarafında her şey normaldi yani. Her şey Moskova Sheremetyevo Havalimanı’na indikten sonra başladı. Havalimanında garip bir gerginlik vardı ama durumun ne olduğunu tam olarak anlayamamıştım.
Biz Türkleri bir tarafa ayırdılar diğer yolculara geçiş önceliği verip çıkardılar. Pasaportlarımızı aldılar biz hala bekliyoruz. Soruyoruz biz neden buradayız? Bizi neden bekletiyorsunuz? Hiç kimseden ses yok. Açıklama yapmıyorlar. Tek tek sormaya başladılar. İlk sordukları soru Rusya’ya ne için geldiniz? Yaptığım işi anlattım Rusya ile ticaret yapıyorum dedim. Eşimin durumunu anlattım. Rus vatandaşı olduğunu söyledim, yaklaşık iki ay sonra doğum yapacağını anlattım. Görevli beklememi istedi. Yarım saat kadar bekledikten sonra geldi. Ben ve benim gibi bekleyen kişilere bizi Rusya sınırları içine almayacaklarını ve Türkiye uçuşlarında yer ayarlayıp geri gönderileceğimizi söyledi. İtiraz ettim, özel görüşmek istediğimi söyledim. Tamam dediler, eşimin durumunu, hamile olduğunu, doğumdan önce onu son kez göreceğimi söyledim, daha önce defalarca geldiğimi, bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadığımı söyledim ama olumsuz cevaplarla karşılaştım.
Görevliler yanlarımızda sanki bir suçlu, bir esir, bir tutukluymuşuz gibi götürüyorlardı. Nereye gittiğimizi sorduğumuzda cevap alamıyorduk. Mahkumlardan tek farkımız ellerimizde kelepçe olmamasıydı. Koğuş gibi bir yere getirdiler içeride birkaç kişi vardı. İki katlı gri demir ranzalar vardı, odanın penceresi yok ve kapıları kilitliydi. Demirlerin üzerinde yatak, yorgan gibi hiçbir şey yoktu sadece 1 -2 tanesinin üstünde bez vardı. İçerisi çok pisti. Bir tane su sebili vardı içi boş damacananın üstünün pislikten rengi değişmişti. Tuvaletler kokudan girilmeyecek durumdaydı.
İçeride kendi aramızda konuşmaya başladık ne olacak bizim durumumuz? Görevliler “ilk uçakla geri gönderileceksiniz” demişti ama burada 12 saatten fazla bekleyenler vardı. Ne yemek vardı ne de su… Telefonumu almamışlardı konsolosluğu aradım. Durumumuzu anlattım en ince ayrıntısına kadar. Telefondaki konsolosluk görevlisi bayan sakin olmamız gerektiğini konsolosluktan bir yetkilinin gelip durumla ilgileneceğini söyledi. Onların da elinden gelen pek fazla bir şey yoktu. Bizimde yapacağımız tek şey beklemekti. Yaklaşık 2 -3 saat kadar böyle bekledikten sonra Rus görevli geldi ve gece 21:15 uçağı ile Türkiye’ye geri gönderileceğimizi söyledi. Pekte inandırıcı gelmemişti açıkçası çünkü buraya bizden önce getirilen birkaç kişiye de aynı şeyler söylenmiş fakat gerçekleşmemiş. Bekleyişimize devam ettik, diğer kişiler ile sohbet ettik yapacak başka bir şeyimiz yoktu. Uçağın kalkacağını söyledikleri saat yaklaşıyordu ne gelen var ne giden. Saat 23:00 civarı Rus görevli geldi ve gideceğimizi söyledi. Sabah 10:15 gibi inmiştik Sheremetyevo Havalimanı’na 13 – 14 saatlik haksız, hiçbir suçumuz olmadan, insanlık dışı şartlarda bekletilmemizin ardından geri gönderiliyorduk ülkemize…
A…. Bey’in hayalleri vardı Rusya’ya gelirken büyük bir heyecanla hamile olan eşine sarılacaktı, iki ay sonra kucağına alacağı bebeğini sevecekti ve yanında olduğunu hissettirecekti ona annesinin karnındayken. Bunların hiç biri malesef yaşanamadı. Rusya’ya gitmeyi tekrar deneyeceğini söylüyor. Eğer yine almazlarsa eşi Türkiye’ye gelene kadar bir daha göremeyecek…
Başka biriyle daha tanışıyorum ve aynı sorularımı ona da yöneltiyorum;
R. Aytekin TÜRKER: Biraz kendinizden bahseder misiniz?
C… Y…..: Ben 59 yaşındayım, eşimde 58 yaşında ikimizde emekli öğretmeniz.
R. Aytekin TÜRKER: Rusya’ya ne için geldiniz?
C… Y…..: Rusya’ya bu bizim ilk gelişimiz amacımız Moskova’yı gezmekti ama maalesef hiçbir şey umduğumuz gibi olmadı Moskova’yı gökyüzünden gördük bir sürü eziyet çektik geri gönderildik.
R. Aytekin TÜRKER: Konuyu biraz daha detaylı anlatabilir misiniz? Uçaktan indiğiniz andan itibaren nelerle karşılaştınız?
C… Y…..: Moskova’da tanıdığımız var onun daveti üzerine gezmek için turist olarak geldik. Uçaktan indik kontrol yerine gidiyoruz. Biz yürürken daha ön taraflarda bir karışıklık, bir hengame var ama ne olduğunu anlayamadık. Rusça’da bilmiyoruz ama sağ olsunlar birkaç genç olayı anlamamızda bize yardım etti. Sorular soruyorlarmış, siz bizim uçağımızı düşürdünüz bizde sizi ülkemize sokmayacağız diyorlarmış. Şaşırdık kaldık. Sıranın bize gelmesini bekliyoruz. Bir yandan da etrafımızda olanları anlamaya çalışıyoruz. Tüm yolcuların söylediği daha hiçbir Türk’ün giriş yapamadığı. Sıra bize geldi, ne için geldiğimizi anlattık başka bir yolcu bize tercümanlık etti. Diğerleri gibi beklememizi istediler. Orada yaklaşık 2 saat bekledik. Sonrasında ülkeye alınmayacağımız ilk uçakla geri gönderileceğimizi öğrendik. Herkes itiraz etmeye başladı. Öncesinde defalarca gelenler vardı ama böyle bir uygulama ile karşılaşmadıklarını söylüyorlardı. Uçak saatine kadar bizi bekleteceklerini söylediler. Biz bekleme salonuna gitmeyi düşünüyorken kadınları ayırdılar ne olduğunu bile anlayamıyorduk götürdükleri yer neredeyse cezaevi koğuşuydu. İçerisi pislik içindeydi. Demirden yataklar vardı. İçimizden birisi konsolosluğu aradı derdimizi, sıkıntımızı anlattı, benim gibi eşi başka yerde tutulan biri daha vardı o da görüştü konsolosluk görevlisi ile sakin olmamızı ve Rus görevlileri dinlememiz gerektiğini söyledi. Korkuyorduk çünkü ne olacağını, bize ne yapacaklarını hiç kimse biliyordu, eşim başka bir odaya alınmıştı. Acaba orası nasıldı? Buradan daha mı kötüydü? Eminim ki onlar da orada korkuyorlardı. Kafamız karmakarışık olmuştu. Ne olduğunu anlamadan çağ dışı bir şekilde koğuşa kapatılmıştık. Yemek yok, su yok, tuvaletler çok pis kokuyor. Görevliler ilk uçakla geri gönderileceğimizi söyledi ama acaba doğrumuydu ya da ilk uçak ne zamandı? Herhangi bir bilgi verilmemişti. Beklemekten başka bir seçeneğimiz yoktu. Gezmek başladığımız yolculuğumuz kabusa dönüşmüştü. İçeride 4 – 5 saatlik bir bekleyişin ardından gece uçağında yer olduğunu ve onunla Türkiye’ye gönderileceğimizi söylediler. Onun üzerine de 6 -7 saat daha bekledikten sonra bizi o koğuşlardan çıkardılar. Sonradan öğrendik ki buna benzer başka koğuşlarda varmış kadınları erkekleri ayırıp buralarda bekletiyorlarmış. Kalabalığın arasında eşimi arıyordum. Gördüm, sarıldık herkes gibi biz de çok korkmuştuk. Bir daha Rusya’ya gitmeyi kesinlikler düşünmem.
Türkiye Tarafında Durum Nasıl?
Türk vatandaşları Rusya’da böyle problemler ile karşılaşırken işin Türkiye tarafında hiçbir farklı prosedür yoktu. Rus vatandaşları havalimanında veya başka bir yerde zorluk yaşamadan, problem çıkarılmadan, rahatça ülkemize gelebiliyor. Gelenler arasında iş adamları, öğrenciler, turistler hatta Rus ajanları bile olabilir. Rusya tarafı bizim Türk vatandaşlarımıza çağ dışı, insanlık dışı uygulamalar yapıp eziyet ederken, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti kurallara uygun olarak gelen hiçbir kimseye problem çıkarmıyordu.
Rusya İçişleri Bakanından Açıklama
Rusya İçişleri Bakanı Vladimir Kolokoltsev “Rusya’da bulunan Türk vatandaşlarını artık sıkı takibe alıyoruz” açıklamasını yaptı. Buna gerekçe olarak Rusya siyasi yönetiminin Türkiye hakkında yaptığı “Terör yuvası” tanımından yola çıktığını belirten Kolokoltsev, “Bizim yönetimin yaptığı uyarıları dikkate almak zorundayız. Teröristlerin kuluçkası olarak gösterilen bu ülke vatandaşlarına yönelik bundan sonra temkinli olacağız. Kontrollü arttırmak zorundayız” dedi.
Putin Yaptırım Kararlarını İmzaladı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye için ekonomik tedbirler kararına onay verdi. İmzaladığı kararnamede Türk vatandaşları için birçok madde var.
Yaptırım Kararları Arasında Neler Var?
Türkiye merkezli Rusya’da faaliyet gösteren firmaların güvenlik alanında iş yapması yasaklandı.
Türk işçiler 31.12.2015 tarihine kadar anlaşması var ise Rusya’da çalışabilecek. 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren ise Türk işçiler Rusya’da çalışamayacak.
Rusya Hükümeti tarafından belirlenecek olan Türkiye’de üretilmiş bazı ürünlerin Rusya’ya girişi yasaklanacak. Bu ürünler liste halinde duyurulacak.
Rusya’ya lojistik taşımacılık alanında çalışan firmaların araçları sıkı bir denetim altına alınacak.
Türkiye – Rusya arası uçuş yapan tarifeli seferler haricinde uçuşların tamamı yasaklanıyor.
Rusya’da çalışan tur şirketlerinden Türkiye’ye tur satmamaları istendi.
1 Ocak 2016 tarihinden itibaren Rusya, Türk vatandaşlarını vizesiz almayacak.