Hayatım boyunca ilk kez bir bayramı; tam anlamıyla, bir bayram gibi, ailecek idrak etmeyi nasip etti Cenab-ı Allah…
Son Kurban Bayramı’nı memleketimde, Samsun-Bafra’da geçirdim. Bayram gibi bayram yaşadım tabiri caizse. Dedelerimin, nenelerimin kabirlerini ve uzak – yakın akrabalarımızı ziyaret ederek, adeta sıla-i rahim mutluluğu yaşadık… Müthiş bir duygu idi. Bu duyguları daha fazla kelimelere dökmem mümkün değil… Bu konuyu küçük oğlum Muhammed Emre’nin sözleriyle bitirmek istiyorum: “Baba, İstanbul’da geçirdiğimiz bayramlarda iki el öpüyor, iki ziyaret yapıyorduk ve sonra bayram bitiyordu. Burada ise bayram sabah namazında başlayıp gece yarılarına kadar sürüyor. Bayramın, bayram olduğunu Bafra’da anladım.”
Bu ziyaretimiz de sadece kabir ve akraba ziyaretlerinden ibaret değildi. RADYO İSTANBUL AJANSI da bir hafta boyunca gece gündüz, hiç durmadan yaptığı yayınlarla (Sevgili Erdoğan Coşkun’un da katkılarıyla) Bafra ve köylerinin bayram coşkusunu mikrofonlara taşıdı.
SAMKON Genel Başkanı Kaya Aşçı ve Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin bu programlarımızda gerçek bir evsahipliği örneğini gösterdiler. Özellikle Sn. Zihni Şahin’e hem Bafra’ya yaptığı unutulmayacak hizmetlerden hem de bize gösterdiği ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ediyorum.
Tabii, bir hafta boyunca akşamları yayın yaptığımız 19 Mayıs Parkı’nda bizleri yalnız bırakmayan Bafralı gençleri de unutmamak gerekiyor. Sağ olsunlar, var olsunlar…
Bu ziyarette tanıştığımız Bafra Umut Derneği’nden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Dernek, Bafra’daki kadınlara yönelik takdir edilecek bir proje yürütüyor. Bafralı kadınlar, mısır koçanlarından yaptıkları “Zembil”lerle hem kendi ayakları üstünde duruyorlar hem de atık maddeleri geri dönüştürerek “çevrecilik” anlayışını geliştiriyorlar.
Ne diyelim, Allah ellerine güç kuvvet versin. Bol bereketli kazançlar…