Dr. Haydar Dümen – Erken Boşalma

TÜRK ERKEKLERİNİN NEREDEYSE YARISININ BÜYÜK SORUNU

Bir cinsel eylem, iki kişi arasında yaşanan ve paylaşılan bir olay olduğuna göre, eşlerden birinin herhangi bir olumsuzluğu, ötekinin de cinsel yaşamını olumsuz etkileyeceğinden, birleşmenin bütünlüğü ve mutlu sonla bitimi tehlikeye düşebilir.

Bir erkek düşünün ki, daha ilk saniyeler ya da dakikalarda boşalıyor. Kadına ise bu süre yetmiyorsa (ki elbette ki yetmeyecektir) kadın için bu birleşme angarya ve işkenceye dönüşebilir. Çoğu kadın da bu nedenle cinsellikten soğuyabilir.

Erkeklerde ise, her seferinde böyle bir kısa süreden sonra boşalmanın getirdiği burukluk, “Hay Allah, gene böyle oldu!” yakınması zamanla erkeklerde de bir komplex oluşturmakta bu da kıskançlık, kendine güvensizlik gibi biçimlerde dışa yansıdığında ailenin salt cinselliği değil öteki ilişkileri de bundan yara almaktadır.

Neden Türk erkeklerinde bu oran fazla?

Ergenlik ve gençlik yıllarında, kadın ve erkeklerin ilişkilerinin kısıtlı olduğu ülkemizde, erkeklerin 14 yaşında ergenliğe erişmesinden sonra ortalama evlendikleri 24 yaşlarına gelene kadar, 10 yıl cinsel doyum kazanmalarını mastürbasyon oluşturmaktadır. Neredeyse tüm erkekler mastürbasyon yaparken bunu uzun bir zamana yaymak yerine, banyoda tuvalette ya da yatak odalarında yalnız kaldıklarında bu işi bir oldu bittiye getirerek, bu eylemi en fazla 1-2 dakikada bitiriverirler.

Bu da onlarda bir koşullanma yaratarak, ritmi ya da bedenin biyolojik saatini ona göre ayarlar ve erken boşalma bünyeye yerleşir.

Tedavisi Var!

Erken boşalmanın tedavisi vardır. Ancak bir süre takibi yani zaman zaman hastanın hekimle buluşması gerekir. Aslında bu tür seanslar hem parasal açıdan, hem de zaman bakımından zordur. Tedavinin ne kadar süreceği de belli olmadığından, birkaç seans sonra olay daha da kilitlenir çünkü kişi sonuçta çaresizliği kabullenir ve umutsuzluğa düşer.

Tedavi yöntemimde, benim uyguladığım yöntem şu; bir kereye mahsus olmak üzere, hastayla konuşuyorum. Ona gereken önerilerimi ve reçetemi verdikten sonra kendine ait kod numarasıyla, on beş yirmi günde bir, beni belirlediğim günler ve saatler arasında telefonla arayabileceğini söylüyorum. Telefonlara ben bakıyorum. Asla bir ikinci seansa çağırmıyorum. Çünkü hastayı tanıyorum. Hastanın sorunu çözülene dek telefon yardımıyla, sorun bitene kadar görüşmek koşuluyla süreci takip edip, yüz kişiden doksanında olayın üstesinden geliyorum.

Kişi kendisinin kaptanı oluyor, ben de ona rota çiziyorum. Bu konuda ilaçlar kişiden kişiye değişik etkiler yapabiliyor. Birinde yüzde yüz parlak sonuç alırken, başkasında hiç bir yararı olmuyor. Bu durumda telefonla başka ilaç öneriyor veya kombine ediyorum. Kuşkusuz yapması ya da yapmaması gerekenler yanında tedaviye özel teknikler de ekliyorum.

haberrevizyon haziran 2013 haydar dümen 1 haberrevizyon haziran 2013 haydar dümen 2

HABER REVİZYON DERGİSİ HAZİRAN 2013

 

Bir cevap yazın