1998 yılından bu yana, Türkiye’de ve dünyada, tek seansta yüzde yüz olmak koşulu ile tedavi ettiğim “vajinismus” hastalığı konusundan, iftira kampanyacıları gene bayraklarını açtılar, karanlık bir amaca doğru yürüyorlar.
“Hastalar üzerinde deneme yapıyormuşum!” Bu suçlamanın saçmalığını hemen söyleyeyim: Tek bir şikayetçi yok ortada. İkincisi, deneme dedikleri tedavi yöntemim, yüzlerce yıldır tıpta yaygın biçimde kullanılmaktadır. Ben bu bilinen, bilimsel yöntemi, vajinismus’a uyguladım.
Şu anda 3.000’in üzerinde kurtardığım hayat yani aile, ortalama da 5000-6000 dolaylarında manevi torunum var. Bu sonuç manen de, sayısal bakımından da bir dünya rekorudur.
İşte bunu içlerine sindiremeyenler, son yıllarda ülkemizde tanık olduğumuz karalama, suçlama kampanyalarının birini de, benim üzerimden uygulamak istiyorlar.
3.000 ailenin, kız ve erkek aileleriyle birlikte, 6.000 aileyi de bu sayıya katarsak, mayası ve bilimsel içeriği zayıf olan insanlar, elbette komplekse kapılıp, reaksiyon göstereceklerdir. Bu 9.000 ailenin (her ailenin 10 kişilik yakın akrabalarını saymıyorum) tümü, teşekkürlerini unutmazlar ve beni sevgi, saygılarıyla yad ederek, üzerimden dualarını eksik etmezler.
Bilim, insanlık, dürüstlük, kalite daima aşağılık ve iftira olaylarının ve bunları yapanların üstesinden gelmiştir. Tarih bu tür olaylar ve suçlamalarla doludur. Suçlanan gerçek bilim insanlarının, düşünürlerin, sanatçıların adları, yapıtları, felsefeleri ve adanmışlıkları insanlığa ışık tutmaktadır. Bu sönmeyecek ışık yanında, adları belleklerimizde canlı olarak sonsuza dek yaşayacaktır. Oysa insanlığın yüz akı olan o değerleri yok etmeye çalışan insanların tümü, kendi karanlıklarında boğulup gitmişlerdir.
Doğru yol yanlış kapıya çıkmaz. Yanlış yolda ise doğrular bulunmaz. Benim kendi kimlik anıtımın dayanağı doğrudan ve haktan yanadır. Siz sağlamsanız, sağlam basıyorsanız gerisi hikayedir. Şamatalar olur ama tümü tarihin esintileri içinde erir gider. Ayrıca olumsuzlar da olsa, tarihte kara leke gibi kalmaya mahkumdurlar.
Ben halkımdan onun sağlığı ve mutluluğundan yanayım; yoluma devam ediyorum. Hiç kimse bu yoluma engel olamayacaktır. Çünkü ben sizler için varım. Kendi kimlik kişilik ve yaşamım açısından hiçbir şeye ihtiyacım yok. Tüm zenginliğim sizlersiniz. Merak etmeyin el eleyiz.
3000 aileyi karı koca yapan ve 6000 manevi torunu olan hocanızı kurşun bile yıkamaz. Çünkü onun hayatta ve tarihteki tanıkları sizlersiniz. Öyleyse, bu kötü niyetlilerin amacı kişi olarak ben değilim.
Ne var ki, çağdaşlığa, uygarlığa kapı açan bana karşı, dikkati başka yere çekip, “karala izi kalır” rotasıyla el ele verenler, gene tarih önünde olması gereken yerlerde oturacaklardır. Bunların amaçları dikkatleri başka yere çekmektir. Oysa tarih hiç yanılmaz. Böyle kahramanlar da genellikle bilim adamlarından çıkar. İşte orada akla kara, iyiyle kötü silinmez satırlarla tarihin sayfalarında sonsuza dek kalır.
Üzülmeyin değerli okurlarım, olur bunlar. Belki de olması doğaldır. Çünkü tarih böyle yazılır, doğruluk her zaman yalanı ezmiştir.
Bu gerçeğin, benim üzerimden kanıtlanması, bana onur verir.
Merak etmeyin ben buradayım, sizlerden yanayım. Çünkü benim halkım, benim çocuklarım ve okurlarımsınız. Ayrıca sizler gibi 2 milyon 700 bin gazete okurlarımı da bu ordunun içine koyarsak: Acaba bu sayılar mı korku salıyor ortalığa?!
Şimdi benim yerime siz düşünün.
HABER REVİZYON DERGİSİ MAYIS 2014