Suriye tarafından, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine atılan top mermisi nedeniyle 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, bir aile yok olmuş, 10 vatandaşımız da yaralanmıştır. Bu saldırı Suriye ile ilişkilerimizde bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu saldırıyı şiddetle kınıyor, ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
Türkiye yıllardır dünya barışını savunan ve yurtta sulh, cihanda sulh ilkesinden ödün vermeyen bir ülke olmuştur. Türkiye’nin ihracatçıları, işadamları birer ticaret, birer barış elçisi gibi davranmışlardır. Türkiye‘nin bu duruşu dün olduğu gibi gelecekte de devam edecektir. Ancak yaşanan bu menfur saldırıya silahlı kuvvetlerimiz tarafından angajman doğrultusunda karşılık verilmesini haklı görüyor ve Türkiye’nin kendi sınırları içinde yapılacak saldırıları karşılıksız bırakmamasını istiyoruz.
Türkiye’nin meşru müdafaa hakkının aktif biçimde kullanabilmesine olanak tanıyan tezkerenin Meclisten geçmesini, hem caydırıcılık, hem de akan kanın durması açısından olumlu buluyoruz. Çünkü Meclisimizin iradesi, milletimizin iradesidir. Bu haklı iradeye Birleşmiş Milletler ve NATO’nun destek vermesini de olumlu karşılıyoruz. Tüm dünya ülkelerini de, Suriye’de yaşanan bu iç savaşa, dökülen kana seyirci kalmamaya davet ediyoruz.
Bu konjonktür altında savaş öngörmüyoruz, tezkereyi caydırıcı bir unsur olarak değerlendiriyoruz. Tezkerenin, Türkiye’nin kendi menfaatlerini koruması ve ihtiyaç duyulması halinde kullanılacağı düşüncesindeyiz.
Çünkü Suriye ile 860 km uzunluğunda ortak sınırı olan bir ülkeyiz. Türkiye bir dost ve komşu ülke alarak üzerine düşeni yapmış, savaştan kaçan 80 bini aşkın mülteciye kucak aşmıştır. Suriye’de yaşanan iç karışıklıkların en kısa zamanda son bulmasını, dostumuz ve kardeşimiz olan Suriye halkının sulh ve refah içinde yaşamasını temenni ediyorum.
HABER REVİZYON DERGİSİ ARALIK 2012