İ. Ahmet Orhun – Mutluluk Pozu

Asansör beklerken rastladım ona. Altı ay önce belli süreli bir etkinlik sırasında, haftada toplasan 20 dakika konuşmuşuzdur. İsmini bile unutmuştum. Yüzünde mahzun bir ifade vardı; belki de onun için, “ merhaba, nasılsınız, nasıl geçti yaz mevsimi?” diye sordum. Hay sormaz olaydım! Öyle bakıyor yüzüme boş boş… Duymadı herhalde… “Yaz mevsimi…” dedim, “Nasıl geçti?”

 

“Babamı kaybettik Temmuz ayında” demez mi! “Yahu”, dedim içimden, “nereden sordum?” Sanırım benden gençti babası, diye düşündüm bir an… “Neden öldü?” diye sordum meraktan… Hani benden genç ya, nedense kalp krizi geçirenler benden küçükse iyice rahatsız oluyorum. Sanırım ölüm korkusunun bir türü bu düşünceler…
“Kanser…” dedi.
“Başınız sağ olsun, üzüldüm” dedim.
“Nişanlım da düğüne yirmi gün kala evi terk etti gitti, hiç bir şey söylemedi. Şimdi ev arıyorum” demez mi! Haydaa, şimdi ‘başın sağ olsun’dan sonra ne demem gerekiyor? “Canınız sağ olsun hiç olmazsa ayaktasınız, gençsiniz, her şey unutulur” dedim. Ben zannettim ki “nasıl geçti yaz mevsimi?” diye sorunca, “eh işte, idare eder… Stajım yeni bitti, yeni dönem için biraz para biriktirdim” veya “ailemin yanına gittim; özlem giderdik…” Veya “sınavlar vardı, idare ediyoruz” gibi bir şeyler söyleyecek ama hayat öyle kolay değil, bazen çok ağır yükler çıkıyor karşımıza taşımamız için. Ama rahat olun, kesin bir şey varsa o da ilahi gücün asla taşıyamayacağımız bir yükü sırtımıza yüklemediği. Bu kızcağız da bunları yaşayacak ve görecekmiş…

Aslında birisine: “ nasılsın, nasıl gidiyor?” diye sorduğunuzda size, “iyilik, güzellik” derse hiç inanmayın.

Geçen gün bir arkadaşım, yirmi yıldan sonra boşanmaya karar verdiklerini söyledi. “Yahu bu saatten sonra ne diye böyle bir karar aldınız?” dedim; “Abi sen bir de bana sor, mutlu muyduk ki?” dedi. “Hepsi dışa karşı poz, rol yapıyorduk.” Ama ne zaman sorsak, hep “iyilik” derdi.

İşte biz böyleyiz; hep bir maske takma alışkanlığı… Hep dışa karşı bir poz verme…

Nasılsın? İyilik, güzellik…
“Abi”, diyor “az gün kaldı şunu yapalım ne olur!”.
“Önce yap bir güzellik” diyor karşındaki.

Bakıyor güzel bir kadın, “buna bir iyilik yapmalı” diyor arkadaşına…
Hele seçim kazananlar… İşleri güçleri iyilik, güzellik. İnsan kötüyü merak ediyor…
Yani inanmayın ‘iyilik, güzellik’ dendiğinde… Piyasada hep bir hinlik, hep bir numara var.

Kimse o genç kız gibi dürüstçe ayaküstü, gayet samimi, tüm canı yanmışlığıyla, yaşadığı kötü deneyimleri sizinle paylaşmıyor.

Oysa sevgiler, mutluluklar paylaştıkça artar, üzüntüler, sıkıntılar paylaştıkça azalırmış… Maskeleri takmayalım, mutluluk pozları vermeyelim gereksiz yere. Şairin dediği gibi; bırakın solgun çıksın resmimiz. Kime ne?

haberrevizyon ekim 2012 ahmet orhun

HABER REVİZYON DERGİSİ EKİM 2012

 

Bir cevap yazın