Haber Revizyon dergisinin sizlerle yeniden merhaba demesinin üzerinden 12 ay geçti ve ben bu süre boyunca hiç aksatmadan evlerinize konuk oldum.
Öyle çok köklü birikimlerim yok, herhangi bir konu hakkında ahkam kesip bu böyledir demedim, ama çevremi iyi izlerim, not tutarım, iyi arşivciyimdir, hafızama güvenmeden satır başlıklarını hatırlamaya çalışırım… Fakat bakıyorum artık konular ve gündemler beni aşıyor… Daldan dala atlıyor belli bir konuya yoğunlaşamıyorum…
Çok sevdiğim bir abim geçenlerde neden hiç trafikten bahsetmiyorsun diye sordu, hangi Avrupa ülkesinde uzun tatil günlerinden önce “aman yollarda dikkatli gidin kurban olmayın” diye anonslar yapılır, yazılar yazılır dedi… Sahiden doğru söylüyordu, neden bu kadar çok trafik kazası bizde oluyordu? Galiba yönetimler bu konuya fazla ağırlık vermiyorlardı…
Peki neden?
Bakın şimdi bir trafikten nerelere geleceğim… Çünkü trafik ile ilgilenmeye sıra gelmiyordu, işte AKP hükümeti on bir yıldır iktidarda daha yeni yeni bazı trafik yasaları çıkarılmaya çalışıyor ama ülkenin her yeri delik deşik şantiye alanı gibi… Yollar, köprüler, kanallar, parklar, bahçeler, plazalar, kentsel dönüşüm projeleri, yer altı tüpleri, limanlar… Yine bir arkadaşım geçen gün Amerika’da 20 yıl önce gittiği lokantayı aynı yerinde aynı şekilde bulduğunu söylüyor, bizde ise altı ayda her yer değişiveriyor… Ne oluyor? Nedir bu inşaat ekonomisi?
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım… Tarım, üretim, sanayi, madencilik yoksa geriye en kolay para kazanma yolu olarak inşaat kalıyor… İnşaat ve yan kolları. Belli bir kesim buralardan para kazanıyorsa ve bu parayı kazandığı için birilerine büyük bir minnet duygusu içindeyse bir şey söyleyemeyiz, olması gereken bir süreç der geçeriz… Yaşasın hemşericilik, yaşasın mecburi yandaşlık, yaşasın her devrin adamları… Birde bu AVM sözcüğü son aylarda çok gündemde yani Alış Veriş Merkezi…
Hükümet bile bir çok projede içine AVM de yapılacak diyor… Hükümete kızanlar buraya AVM yaptırmayız diyor, sanki hükümet AVM’lere ortakmış gibi… Ne ilgisi var? Peki neden AVM yapılsın her projenin bir yerine?
Bir AVM’de yan çalışanları ile birlikte, yani güvenlik, temizlik gibi, yaklaşık 1200 – 1500 kişi çalışıyor ve evine ekmek götürüyor, sanki bacasız fabrika… Her ailede ortalama üç kişi var deseniz eder 3600 kişi…
Ülkemizde şu an 340 tane AVM varmış yani bu 1.2 milyon kişi demektir. Kapat AVM leri bu kadar insan işsiz bir şekilde sokağa çıkacak…
Yap bir bu kadar daha AVM, al sana başını ağrıtmadan, imalat yapmadan, kafanı yormadan 1.2 milyon kişiye daha ekmek kapısı Sen şimdi üretimle mi uğraşırsın, tarım ile mi uğraşırsın yoksa AVM yapılsın mı dersin…
Hem de böyle çok tüketmeyi seven bir toplumsak daha da iştah açıcı bir manzara bak, New York hamburgercisi bile artık bizde…
İşte ben artık yazarken zorlanıyorum, çünkü konuyu saptırıyorum gündemi takip edemiyorum, sap ile samanı birbirine karıştırmaktan korkuyorum…
Bir yandan AB’ye girmeye çalışırken bizim Baş Müzakerecimiz Almanya’nın hem de Doğu Almanya kökenli bir Başbakanına bundan sonra sen artık balık tutarsın derse benim kafam karışır ve ne yazacağıma karar veremem, eh yanlış bir şeyde yazmak istemem, demek balıkçılık moda olacakmış derim olur biter…
Rastgele kim tutuyorsa…
Hele Ergenekon davaları hakkında yazmak istesemde yazamam çünkü hukukçu değilim, anlamadığım konu hakkında ne yazayım… Ama hiç fikir beyan etmemek, ben bunlardan anlamam demek uzaydan gelmiş olmaya benziyor… 5 Ağustos akşamı yatınca o insanların ailelerini düşündüm ve şahsen üzüldüm…
Neden üzüldüğümü bilmiyorum çünkü o insanların hiç birini tanımam ama bu ülke o insanlara değer vermiş, emek harcamış, para harcamış ve o insanlar toplumun kabul ettiği bir yerlere gelmişler…
Yazar olmuşlar, general olmuşlar, gazeteci olmuşlar profesör olmuşlar… O günkü şartlar içinde bir şeyler söylemişler… Ama ortada eylem yok…
Sevgili Orhan Gencebay “batsın bu dünya‘’ demişse adamı dünya mahkemelerinde mi yargılayacağız? Bana alınan kararlar fazla ağır geldi, bu kararlar ilerde baş ağrıtacak gibi… Ama süreç devam ediyor adalete güveneceğiz, çünkü yarın adalet hepimize gerekebilir…
Baksanıza bir trafikten nerelere geldim… Optikçi bir arkadaşımın bir gün bana söylediği bir sözü paylaşayım sizlerle “Bizim ülkemizde yollarda seyahat ederken kaç tane gözlüklü kamyon şoförü gördün? Bunların hepsinin de gözleri sağlam mı sanıyorsun?
Yahu adamın gözü bozuk ama o bunun farkında değil ki alışmış öyle kullanıyor arabayı, onun gözünden dünya öyle, o böyle kabul ediyor. ‘’
Dikkat ettim arkadaş haklı gibi, ne kadar kötü bir şey gözünün bozuk olması ve bunu fark edememek, onun gözünde farklı bir dünya var ve o böyle kabul ediyor çevresini…
Ne zamana kadar?
Allah korusun kaza yapana kadar…
Lütfen Araba kullanırken çok dikkatli olun, farlarınız daima açık olsun…