Kıbrıs Nereye Gidiyor?

1974 barış harekatı ile başlayan, fakat barışın getiremediği adına ATEŞKES denilen sürecin 40. yılına girerken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetin de yapılan son erken seçimlerde KKTC’yi temsil ve yönetme hakkını elde eden vekiller seçim sonucunda belirlendi.

İki ay öncesine kadar ülkenin Başbakanı olan ve UBP Genel Başkanlığı görevini yürüten Sn. İrsen Küçük partinin genel sekreteri, meclis başkanı vekil seçilemedi.

Seçimlerden birinci parti çıkan CTP Genel Başkanı Sn. Özkan Yorgancıoğlu 4. Sıradan vekil seçilebildi. 50 sandalyeli meclisin 23 sandalyesi ilk defa meclise giren vekillerin oldu. Neredeyse meclisin önceki sahiplerinin yarısı kendilerine yer bulamadı.

Sonuç itibari ile KKTC halkı gelecek süreç için yeni meclise tokat atıp sonra ellerine su testisini verdi.

Sancılı bir siyasi iktidarsızlık sürecinin sonunda seçilen vekillerin ve muhtemelen iktidarı paylaşacak olan partilerin önümüzdeki yakın süreçte kendi iç meselelerini bir kenara bırakıp Ekim ayında KKTC ve Rum kesimi arasında başlatılacak olan müzakereler ve temsil edecekleri KKTC halkı için çok hızlı bir çalışma dönemine girmeleri gerekmektedir.

Rum tarafı ile Ekim ayında başlatılacak olan müzakereler 2014 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin adaya getireceği su, kırk yıldır kapalı olan Maraş bölgesinin muhtemelen açılacak olması, kırk yıllık süreçte biriktirilmiş olan sorunların müzakere sürecindeki zamanla güncellenmesi, kırk yıl önce münferit hak sahiplerinin bir çoğunun hayatta olmaması sebebi ile mirasçılarının muhatap alınacak olması ve garantör ülkelerin ada üzerindeki talepleri müzakere süreci taraflarının kendi talepleri ile çözüme ulaşacak veya bir kırk yıl daha geciktirilecektir.

28.07.2013 tarihinde yapılan erken genel seçimlerde her şeyin geciktiği ve geciktirildiği KKTC’de seçim sonuçları halkın temsilcilerini seçerken tek başına iktidara olanak vermemiştir.

Birinci çıkan partinin ada siyaseti ve Rum tarafına bakış açısı daha önce de denenmiş olan iktidar süreci ile orantılı olacaktır.

KKTC meclisinin yeni temsilcilerini bu müzakere sürecinde sıkıntılı bir dönem beklemektedir. Aşılması zor ve duygusal bir süreçtir.

Çünkü birçok KKTC vatandaşı aynı zamanda Güney Rum kesiminin de vatandaşıdır. Bu insanların arasında vekiller ve birinci dereceden akrabaları bulunmaktadır.

Temsilcisi olduğu halkı mı? Yakın akrabalarının vatandaşı olduğu ülkenin çıkarları mı?

Bu durumda KKTC’yi temsil eden heyet akrabalarının ve yakınlarının vatandaşı olduğu ülkenin çıkarlarını mı?

Yoksa temsil ettikleri onları iktidara taşıyan halkın çıkarlarını mı ön planda tutacaktır…
040

041

HABER REVİZYON DERGİSİ AĞUSTOS 2013

Bir cevap yazın