Murat Aktürk- One of the Lerry the Birds Says

Birşey yapmazsan, birşey yapmamış olursun…

Gün doğdu, hep uyandık…………keşke!

Devrimle doğacak güneş, özgürlükle nur dolacak dünyalarımız, aşkla içlerimiz ısınacak.
Tarih boyunca bu topraklardaki halkın başına gelen en büyük bela, Araplaşmış, yoldan çıkmış, Emevi müslümanlığıdır.
Sol düşünceyle servet düşmanlığını karıştıranların, hem sol düşünceye, hem de sınıflarına ihanetlerini gördüm.
Yaşam, evrendeki bir meteor yağmuru altında yürümeye benziyor; kimimiz korkak bir sürüngen gibi, kimimiz de dik durarak ilerliyoruz geleceğe…

Yok edilirken seyrediyoruz, bizim başımıza gelmez sanıyoruz.
Vergilerimizle yapılan fabrikalar, otoyollar ve köprüler satıldı, peki biz zenginleştik mi, daha mı az vergi ödeyeceğiz???
Bir bakarsın yarın olmuş ve o yarınlar da göz açıp kapayana dek dün oluverirler.

Ne söylerim, ne yazarım arkadaş; yaparım geçer gider…
Et Güney Amerika’dan, arabalar Uzak Doğudan, her bi halt Çin’den gelir o mühim değil de, yoğurdumun Acıpayam’dan gelmesi globallik göstergesi…
Muhalefet yapmak, 1500 metreyi, 100 metreci hızıyla koşmaktır. Nefesiniz ne kadar?
Ulus ve din kavramları birbirine karışamaz, zeytinyağı ve su gibi.

Semitik dinlerde Bozkurtluk olur mu?

Terörist olduklarından ölen Kürtler maraba, sözümona Kürdistan’ı kurma hayalleri de onların ağalarında.
Caniler yumağı pkk’nın anlayamadığı şey: kendi halkını katlederek kurtuluş savaşı yapamaz ve kukla da olsa bir devlet kuramazsınız.
Kürt bebeklerinin, onların ana ve babalarının ölüm emirlerini kim verdi, hangi vampir?
Aydınlığın önünde kalıcı olarak duramaz karanlık.
Evler kentsel dönüştürülüyor, sokaklar, caddeler aynı, gene alt yapılar günlük çözümlerde…
Günlük çözümler, ancak dünkü sorunları çözebilir, bugün ve yarının değil.

Bu kentsel dönüşüm ne menemdir. Eğer dönüştürüldükten sonra kentlerde yaşayacaksak, şimdi nerelerde yaşıyoruz?
Patriot, vatansever demek de, o vatanseverler neden NATO’dan gelir, NATO’dan gelenin bizim topraklarda işi ne?

Bu patriotlar hangi vatanın severleri?

Döner dolaşır Şamanizm’in asıl olduğuna gelirsiniz…
Hep bir rüyadır geçmişimiz, geleceği kabusa çevirmeyin…
Gariptir, yaşayacağız diye ölüyor öldürüyoruz; yaşayamıyoruz da, korku her yeri felç etmiş, bekliyoruz…

Avrupa bize Osmanlı zamanında bile Türk diyordu, Müslüman kimliğinde olan tüm halka. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti olduk, Türklüğümüz mü fazla geldi?

Hugo Chavez, bundan böyle devrimler seni minnetle anacaklardır.

Hugo Chavez, örgütlü halkın ve tüm dünya antiemperyalistleri seni unutmayacaktır, hatta emperyalistler de…

Hugo Chavez, Amerika’ya Berring’i yürüyerek geçenlerin soyundandı, Avrupa’dan gemilerle gelen işgalci, talancı, katliamcı, dinci güruhtan değil

Che gibi, Chavez de bizlerin yüreğindeki yerini alacak…
Güney Amerikalı devrimcilerin yüreğinde Atatürk vardır, uslarında da Atamızla ilgili derinlemesine bilgiler.
Bari bu gün kadın öldürülmesin.
Emek ve çalışmak insanın Tanrı tarafıdır.
Sürecin acısını yaşıyoruz, veremi de gösteriyorlar, sıtmayı da…yakında ölmüş eşekler olacağız!!!
Dünya tarihinde can düşmanıyla yapılan barışın kalıcı olduğunu gösteren bir örnek var mı?
Bazıları oturup kafa patlatıyor herhalde: “nasıl ihanet edebilirim?”

Bu romantizmle sağcı olacak halimiz yok ya!!!

Kadınlar ne isterse, Tanrı da onu ister.

Öyle dostlarım var ki; ben düşerken elimden tutup, koşarken çelme takan…
1915’de Çanakkale’de şehit düşen 200 binden fazla vatan evledının en büyük dramı, 1918’de onları katledenlerin boğazları serbestçe geçmesidir.

Ne garip bir tarihin tekrarını yaşıyoruz; yıllardan bu yana verdiğimiz şehitlerin kanları kurumadan, katilleri serbest kalıp saygın olacak.

1915’den sonra 1918’in yaşanmasına baktığımızda gerçekten anlıyoruz; bu gün, bazılarının ecdadının gerçekten Osmanlı olduğunu…

Çanakkale’de şehit düşerek yücelen kahramanlarımızın sadece yedisinin gerçek mezarının belli olduğunu biliyor muydunuz?
Çanakkale’m, kutsalım, Kabe’m, aşkım, göz yaşım, yürek burukluğum, umudum, onurum, namusum…

1915’de 17 lise vardı yurt sathında. O yıl, pek mezun veremediler…

Osmanlı,Çanakkale’de Mustafa Kemal’in kahramanlık ve dehasını öylesine saklamıştır ki; Atamızın Çanakkale’mizde yaptıkları ancak 1936 da ortaya çıktı.
1915’i bir kez yaşadık, ama 1918’i defalarca; ihaneti, cehaleti, teslimiyeti.

Better late than never.

“tabi ki de” Türkçe değildir, belki lümpence…
“ şaka gibi “ de Türkçe değildir.

Kelimelerin cinsiyetinin olmadığı güzel Türkçem…
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetti ve Osmanlı bitti… Özlerine döndüler, Bizans oldular…

Çöküşü Osmanlının, Kanuni devrinde başlamıştır, ilk kapitülasyonların başlangıcı…

Yaşamın en güzel sesidir Beethoven.
Ekonomik bağımsızlık olmazsa ahlak çöker, devletlerde de, kişilerde de…

Sen farzını yapma, sünnet için koştur, hadi len takiyeci…
Dinin peygamberi ölür ve din yozlaşma sürecine girer, önce peygamberin ailesini katletmeden başlayarak…

Tanrım, ışığı eksik etme yaşantılarımızdan, görebilelim diye…
Türklük üst kimliktir, ait olduğunuz ailenizle birlikte. Gerisi hep alt kimlikler…

ve Tanrı dünyadan sıkıldı, onu yok etmek için de insanları yarattı…

Evlilik kurumu, halis muhlis Siyonist icadı. Musa’ya kadar yoktu böyle birşey…hadi bakalım ahlak zabıtaları…
Sosyalist oldun diye aslını inkar etme, çelişmez Türklükle sosyalizm.

Faşizmi 12 Mart ve 12 Eylül askerlerinden öğrendiler, boynuz kulağı geçti.

Beklemenin en tehlikeli yanı, beklentilerin sürekli artması…
Bana silah doğrultanı af edecek kadar meczup değilim.
Solcunun eskisi olmaz, solcu sürekli yeniler kendini.
Hep kolayına kaçıyoruz, yaşamımızı cehenneme çeviriyoruz.
Atatürk sizi bir dertten kurtardı; “Ne mutlu Türküm diyene” dedi. Anlamadınız siz onu, eşeleyip durun geçmişinizi…
Kaybetmeyi göze alamayan, kazanamaz…

Bundan böyle bizi, Irak’taki Türkmenlerden, Suriye’deki akrabalardan pkk mı koruyacak?
Ey Türk Ulusu, eğer Atatürk’ümüzün yok edilmesine göz yumar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılmasına sesiz kalır, ülkenin bölünmesini seyredersen ne şerefin var senin, ne de namusun. Sana bu topraklar da, Atatürk de haram.
Hangi ulus, bir başka kültürün etkisi altında varlığını korudu ki? Araplaştıkça yok oluyoruz…

Metroda, milleti ahlaklı olmaya çağıran kafaları, Allahlı olmaya çağırıyorum…

1980’den önce çoğunluk din şovu yapmazdı, oruçlar sessizce tutulur, namazlar sessizce kılınırdı. Bu günleri 12 Eylül faşizmine borçluyuz ve ABD’ye.

Başı dumanlı Taksim.

Biber Gazının yan etkisi: alışkanlık ve kanıksama…
31 Mayıs Gezi Direnişinin rengi belli olmuştur: Ulu Atatürk tüm ülkenin yüreğinde yaşamaktadır. Uyuyan dev uyandı artık…

Alkolü yasakladın, ayıldık. Ama ayran da içmedik, uyumadık.
Gezi Direnişi, zaten bir referandumdur, ilgili, bilgili ve kaygılı olanların katıldığı bir referandum.

Her yer Türk Bayrağı; kimi ödünün kopmasından, kimi de örfünün gereğinden…
Ergenekon’un bir numaraları direnişte… Halk direnişte… Türk halkı direnişte…

Ellisinden sonra çapulcu olup, sokak aralarında Tomalarla köşe kapmaca oynamak, üst üste atılan biber gazı yemek için biraz daha ağrı kesici gerek.

“Şiddet kullananlara müsemma gösterilmeyecek” Yandı polisler…

Şu İngilizler de çok gıcık, Karadeniz’e Black Sea diyorlar da, Akdeniz’e neden White Sea demiyorlar???

Kuran-ı Kerim’de dinsizler ve başka inançlara mensuplar için ceza yazan bir tek ayet yoktur. Tüm cezalar, Allah ile, Kuran ile aldatanlara…

Madımak’ta ateş değildi canları alan, canları yakan; karanlığın ziftiydi, kurumuydu, katranıydı…

Ne… Mursi, devletin tüm kurumlarını yobazlaştırmış, yalan ve talana sapmış, Allah ile aldatan bir diktatör mü olmuş?!!!
Teknen batmıyorsa suyun derinliğinin ne önemi var. Teknen batıyorsa suyun derinliğinin ne önemi var.

Sevgili Dostum Yaşar Nuri Öztürk Hocama acil şifalar diliyorum, iyileşin de biran önce, çay içelim.

Merhaba…

054

055

056

HABER REVİZYON DERGİSİ AĞUSTOS 2013

Bir cevap yazın