Prof Dr. Vecdet Öz – Ayakkabı Kutuları, Bilal’li Kaset, Paralel Devlet ve Zavallı Millet

Ülkemizde siyasiler yıllardır o kadar çok yalan söylediler ve toplumu o kadar çok aldattılar ki sonunda yedek yalanlar da tükendi, toplum doğru siyasetten umudunu kesti ve bu siyasi anlayış bir anda kaderimiz oluverdi.

Son günlerdeki olaylara ve işlenen suçlara tepkisiz kalan toplumun “çalıyorlar ama hizmet ediyorlar” anlayışı da bunun en önemli göstergesidir. Bugün ülkemizde çok yaygın olan bu anlayış toplumu da bu yanlışın ve suçun eylemsiz bir parçası haline getirmiştir.

Cumhuriyet tarihinin en kritik sürecinden geçen Türk Devleti, yıllardır yakasına yapışmış olan bu oportünist siyasetin “bu fırsat bir daha elimize geçmez” anlayışı yüzünden bu günlere gelmiştir.

Türkiye’nin kalkınmasına karşı olan dış güçlerin işi de bu şekilde kolaylaşmış ve onlara düşen görev sadece yıllardır bu siyasi anlayışa destek verip işbirliği yapmak olmuştur.

Aslında Adalet ve Kalkınma Partisi tüm bu olayların tek sebebi değildir, geçmiş siyasi sürecin devamı ve vahim bir neticesidir. Yıllardır siyasileri sorunlu, halkı sorumsuz bir ülkenin kaderinin böyle olması kaçınılmazdır.

Yolsuzlukların bir anda plânlı bir şekilde yerel seçimlere yakın ortaya çıkarılmış olması yolsuzluk gerçeğini ortadan kaldırmaz. Burada tabiî ki bir komplonun varlığı söz konusudur, bunu inkâr etmek ancak AKP’nin ekmeğine yağ sürmek olur ve ısrarla komplo meselesini gündeme oturtmaya çalışan AKP’nin arzuladığı gibi asıl meselenin gündem dışı kalmasını sağlar.

Burada dürüst basın mensuplarının ve siyasetçilerin yapması gereken şey yolsuzluk ve komplonun da gerçek olduğunu söylemek ve birlikte gündeme taşımaktır. Ortada bir yolsuzluk ve haram vardır, menfaatler ters düşmüş olay sinsice zamanlanarak seçim üstü ortaya dökülmüştür yani “harama hile katılmıştır”.

Sayın Başbakan, yapılan yolsuzluklardan AKP’yi kurtarabilme telaşesi içinde bir taraftan kendine yapılan komployu gündem konusu yapmaya çalışmakta, diğer taraftan ise bir zamanlar kendinin sessiz kaldığı ve güç elinde olduğu halde hiçbir yaptırımda bulunmadığı CHP ve MHP’ye yapılan komploları da gerekçe yapmaya çalışmaktadır.

Bu kez de CHP ve MHP “şeytan azapta gerek” anlayışı içinde sessiz kalmayı tercih etmektedir.

Eski bir söz vardır “terörle uğraşan sonunda teröre kurban gider” derler, bu şekilde AKP hem kendi içinden hem de dışarıdan vurularak sonunda kendi terörünün kurbanı olmuştur.

Yerel seçimlere yakın ortaya çıkan ve Başbakan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen konuşmalara ilişkin ses kayıtları da doğal olarak bu terörün bir neticesidir.

Bu dinlemelerinde maksatlı yapıldığı ve komplo olduğu bir gerçektir; Ancak o konuşmaların doğru olup olmadığı ne Başbakan’ın ne de internet ortamında yayın yapan iddia sahiplerinin işidir.

Ben bir Adli Tıp öğretim üyesi ve bilim insanı olarak Başbakan’a buradan sesleniyorum; Eğer ses kayıtlarının montaj olduğunu iddia ediyor ve gerçeği açıklamak istiyorsanız, “zarafeti terziye bırakın”!.

Neden devlet gibi davranıp işi Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu’na ve bilime havale etmiyorsunuz? Bu kadar söze ve gereksiz tartışmaya ne gerek var! “Laf havaya kağıt torbaya”, “Halep oradaysa arşın buradadır”, çıkacak ilmi neticeler bu manasız tartışmalara da son noktayı koyacaktır.

Yıllardır aldatılarak yüzlerce travma yaşamış, siyasetçiye olan güveni yara almış bu toplumu ikna etmek zorundasınız; İnsanlar bir kere aldatılmaya görsünler, gerçekten bile şüphe duyarlar.

Bağırmak ve kibirli olmak sadece yanlışı güçlendirir, bağırarak ve tehdit ederek yanlışı yanlışla kapatamazsınız. Siz malı değerli olan bir sarrafın pazarcı gibi bağırarak mal sattığını gördünüz mü hiç!. Malından ve doğrusundan emin olanın bağırmaya da ihtiyacı yoktur.

HABER REVİZYON 2014 MART PROF. DR. VECDET ÖZ AYAKKABI KUTULARI, BİLÂLLİ KASET, PARALEL DEVLET VE ZAVALLI MİLLET 1 HABER REVİZYON 2014 MART PROF. DR. VECDET ÖZ AYAKKABI KUTULARI, BİLÂLLİ KASET, PARALEL DEVLET VE ZAVALLI MİLLET 2

 

HABER REVİZYON DERGİSİ MART 2014

 

Bir cevap yazın