CHP, yerel seçim öncesi Gülen Cemaatini ve Ergenekoncuları yanına aldı, Gezi direniş cephesini yanına aldı, Sosyal medyayı yanına aldı, FB, GS ve BJK camiasını yanına aldı, Tapeler ve CD’ler havada uçuştu, 17 Aralık yolsuzluğuna tepki duyanları yanına aldı, Sol, Milliyetçi ve Cemaatçi basını arkasına aldı, Asker ve Şehit ailelerinin desteğini aldı, Asker ailelerini yanına aldı, MHP’lilerle ittifak yaptı, Atatürkçüleri yanına aldı, Alevi cemaatini yanına aldı, AKP’ye tepkili tüm dünya kamuoyu desteğini yanına aldı; AKP karşıtı büyük bir cephe oluşturmayı başardı ve büyük bir kampanya ile AKP karşıtlığı üzerinden siyaset yaptı.
Yerel seçimlere girdiğini unuttu, kendini genel seçim havasına kaptırdı ve özellikle büyük şehirlere ilişkin hiçbir mega proje açıklaması yapmadı. Günlük yaşatılan ve borç ekonomisi ile geçimini sağlayan halka istikrar vaat edici çözüm projesi sunmadı.
Halka yeterince kendini ifade edip Anadolu halkını yanına alamadı, toplumsal bir güven ve otorite oluşturamadı. Daha başından beri başıbozuk bir parti görüntüsü verdi. Seçime doğru ilkelerinden taviz verdiği için parti içinde huzursuzluk başladı.
AKP ise büyük bir manevra ile CHP’nin ittifak güçlerini de yanına alarak uyguladığı bu saldırgan politikayı, tüm gerçeklere rağmen kamuoyuna nezdinde kendine karşı yapılmış bir komplo olarak sunmayı başardı. İftiraya maruz bırakıldığını ve bu şekilde geçmişte olduğu gibi tekrar zavallı, ezilen, mağdur olduğu konusunda halkı ikna etti.
Borç batağına girmiş olan halkın faizlerin yükseleceği korkusu karşısında yegâne istikrar kaynağının diğer partiler değil yine AKP olacağını meydanlarda iyi anlatarak korku ve güven üzerinden siyaset yaparak istikrarında tekrar teminatı olmayı başardı.Televizyon reklamı ile ben söze (iftiraya) değil hizmete bakarım deyip, gerçekleştirdiği bazı projelerle 17 Aralık skandalının üstünü örtmeyi de bildi.
Başbakan, CHP ile ittifaka giren milliyetçi oyları çelebilmek amacıyla yine TV reklam gücüyle adeta istiklal harbinde savaşan komutan edasıyla dış güçlere karşı ülkeyi savunan milli şef görüntüsü vermeyi de ustalıkla başardı. Tüm bunları başarırken de CHP, MHP ve Cemaati AKP’ye karşı şer güçlerle işbirlikçi cephe olarak gösterdi ve toplumsal algı yönetimi iyi yaptı.
İşi şansa bırakmayan AKP, son darbeyi vurabilmek için de sandıklarda planlanan seçim hilesini uygulamayı da ihmal etmedi.
Unutmayın seçim süreci halen devam etmektedir; Yerel seçimler sürecin sadece ilk rövanşı idi; Sırada Cumhurbaşkanlığı ve ardından genel seçim yapılacak. Ancak senaryo ve sahneye konulacak oyunların diğer seçimlerde de aynı olacağından hiç şüpheniz olmasın.
Bu siyasi satranç oyununda piyonlar da şah da mat olacak tarafta önceden bellidir. Belli olan bir şey daha vardır ki oyunun kurucuları sonunda tüm taşları aynı torbaya koyarlar; Bir dahaki oyuna kadar..!
Tekrar oyuna gelme Türkiyem…