Prof. Dr. Vecdet Öz – İnancı Dışlayan Bilim Topal, Bilimi Dışlayan Din Kördür

‘İnancı dışlayan bilim topal, bilimi dışlayan din kördür…’

Albert Einstein

Uzay anlayışında devrim niteliğinde buluşa imza atan bu ünlü fizikçi, bugünkü CERN Projesi’nin de fikir babası olmuştur.

Aklın yol bulamayıp kaybolup gittiği iki derinlik vardır; biri varlık sebebimiz olan atomun en küçük yapıtaşı olan kuark denen enerji partiküllerinin sırrı, diğeri ise sonsuz kâinatı idare eden gizli zekâ!

Bilinen tüm canlı ve cansız varlıklar ancak bu iki uç arasında mevcut bilimsel bulguların açıklayabildiği olanaklar ölçüsünde tanımlanabilir. Canlı ya da cansız tüm varlıkların ana malzemesi olan kuarklar 6 farklı yapıdadır. Tüm kâinat şimdilik detayları hakkında bilimin yetersiz kaldığı bu partiküllerin değişik sayı ve dizilişi ile farklı görüntüdeki sonuçlarının ortaya çıkmasının bir tezahürüdür. Diğer bir tabirle tüm evren tıpkı TV ekranındaki görüntüler gibi kuark dediğimiz enerji partiküllerinden oluşan sanal bir sistemdir. Rakamlarla ifade edilemeyecek kadar çok olasılıkla mucize bir şekilde tezahür etmiş bu harika sistem mevcut bilimin bile henüz cahil kaldığı bir erişilmezdir.

GİZLİ ZEKÂ

İnsan eliyle yapılmış mekanik bir saatin mekanizmasını bilmeyeniniz pek yoktur, onlarca minik çark sistemi aynı anda uyum içinde çalışır, günümüzde çağın gerisinde kalmaya başlamış bu basit sistem bile halen görenleri hayrete düşürmeyi başarır. Mekanik devri gerilerde bırakarak elektronik çağı yaşadığımız şu günlerde keşfedilmiş olan onlarca cihaz, detaylarını inceleyenleri içinden çıkılamaz duygulara sürükler ve kendine hayran bırakır. Günümüz buluşları ile tüm insanlığı kendine hayran bırakan bilim dünyası ne yazık ki halen tüm kâinatın temelini oluşturan atom yapısının içindeki sistemi ve kâinatın derinliklerini yaratan gizli zekânın sırrını çözememenin acizliği içindedir. Bu çaresizlik karşısındaki akıl tutulmasına rağmen mükemmellik ötesi icat edilmiş olan evrenin ısrarla tesadüfen oluştuğunu iddia etmek, çölde yürürken bulduğumuz bir elektronik aletin doğada kendiliğinden oluştuğunu iddia etmek gibi saçma bir neticeyi ortaya çıkarır. İsviçre, Fransa sınırında 2008 yılından beri yapımı süren ve yerin 100 metre altına kurulan 27 km uzunluğunda ve 3.8 metre çapındaki tünele sahip CERN Projesi’ne milyarlarca dolar harcayan bilim dünyası, yaradılışın sırlarını araştırmaktadır; CERN Projesi henüz tüm çalışmalara rağmen arzu edilen neticeye ulaşılamamış ancak mükemmel ötesi evrenin tesadüfen oluşmadığına ilişkin tüm kanıtlar ortaya konmuştur.

İNSANLIK SUÇU

Şunu unutmamak gerekir, bilim bir şeyi icat etmez ancak var olan bir şeyi keşfeder ve bu keşifleri çeşitli şekillerde birleştirerek değişik şekillerde insanlığın yararına sunar.

Kâinatı idare eden gizli zekâ henüz tamamını görmekte zorlandığımız ilim üstü icatlarını insanlığın yararına sunmuştur ve insanlık ilmi imkânları geliştikçe bu icatları heyecan ve şaşkınlık içinde keşfederek evrensel gelişimini tamamlayacak ve sonunda var olma sebebini de anlayacaktır.

Bizler modern çağın felsefesine hizmet eden bilim insanları olarak her şeyi tesadüfe bağlama gayreti ile bu mucizenin arkasındaki zekâyı inkâr ederken, diğer taraftan bu zekâyı ilim dışı yöntemlerle korku ile dayatan ve tanımlama yeteneğine sahip olmayan kişilere teslim ederek büyük bir insanlık suçu işlemekteyiz.

Gerçeklere cahillerin değil âlimlerin sahip çıktığı an çağdaşlaşma ve ilim yolunda ilerleme kaydetmek mümkündür.

İnancı dışlayan bilimin topal, bilimi dışlayan dinin ise kör olduğunu unutmayınız.
haberrevizyon vecdet öz 1

haberrevizyon vecdet öz 2

HABER REVİZYON DERGİSİ EKİM 2013

Bir cevap yazın