Rafael Sadi Röportaj

Haber Revizyon Dergisi imtiyaz sahibi R. Aytekin Türker , Türkiye ve Dünya gündeminde yaşanan olaylar ve kendi yaşantısı üzerine İsrail’li gazeteci Rafael SADİ ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.

Haber Revizyon: 17 Aralık olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu yaşanılan olaylar seçim sonuçlarını nasıl etkileyecek? Türkiye’de yapılacak olan seçim ile ilgili olarak genel düşünceleriniz nelerdir?

Rafael SADİ: 17 Aralık olaylarını AKP – FG koalisyonunun sonu olarak değerlendirmek çok yanlış olmasa gerek. Önümüzdeki yerel seçimlerin çok etkin rolü olacak ve adeta bir Genel Seçim Provası niteliği taşıyacağını söylemek çokta yanlış olmaz.

AKP bu seçim kampanyasına çok iyi hazırlanmışken yaşanmakta olan bu skandal olayların Parti yönetimini etkileyeceğini ve birtakım iç kavgaların çıkacağını tahmin etmek imkânsız değildir.

Diğer taraftan ufukta Sarıgül ile açığa çıkan bir CHP +FG koalisyonu da bu yerel seçimlere damgasını vuracaktır.
Gülen Cemaatii ile AKP yönetimi arasında oldukça gergin bir ortaklık bozuşması yaşanmakta ve bunun hükümetin varlığını zora koşacağı da alenen görülmektedir.

Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok badireyi atlatmasını bildiğini ve bu sıkıntılardan da kurtulabileceğini hatta FG koalisyonunun tekrar rayına oturtabileceğini bile umut etmek imkânsız değildir. Bekleyerek görmek gerekir.

Haber Revizyon: İran ile Amerika’nın yakınlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? İran’ın nükleer programı neden İsrail’i rahatsız ediyor?

Rafael SADİ: ABD, gerek Suriye krizini gerekse İran krizini savaşmadan halletme yolunu tercih etmiştir. Tabii krizlerin tamamen atlatıldıklarını söylemek safdillik olur ama görünen o ki Obama bu sorunları RUSYA’ya ihale etmiştir.

Rusya’yı da ikna etmek için çok çaba sarfettiklerini sanmıyorum çünkü AFGANİSTAN ve IRAK üzerindeki hükümdarlığını kaybetmiş olan Rusya, Suriye ve muhtemelen İran üzerindeki etkinliğini kazandırabilecek olan bu teklifi geri çevirmeden kabul etmiştir. Her ne kadar uzaktan seyredildiğinde ABD, RUSYA’DAN ve deniz filolarından korkupta geri adım atmıştır gibi algılanan senaryoya kanmamamız ve bütün oyunun ABD’nin bir daha askerlerini savaşa sürüklememek üzerine kurduğunu anlamak gerekir. Bu sayede Rusya, Suriye’nin hâkimiyetini ele alacak, Esad bir süre daha görevde kalacak belkide daha küçük bir ESAD Suriyesi (Lattakiye etrafında) oluşacak. Kuzey Suriye’de sonradan Kuzey Irak ile birleşebilecek bir Kürt yönetimi oluşturulacaktır. Ki bu Kürt Yönetimlerinin birleştirilmesi de Türkiye açısından rahatsız edici bir hal alacaktır endişem de yok değildir. Eninde sonunda Türkiye’den toprak istenir hale getirilmesi beni çok sevindirmiyor.

Mesud Barzani’nin Arafat vari Diyarbakır’a askeri Peşmerge kıyafeti ile gelmesi çok doğru bir hareket değildir. Barıştan söz edenlerin askeri kıyafet ile sözümona dost bir ülkeyi ziyareti sadece ve sadece tehdit unsurudur. Benimle istediğim şekilde barış yapmazsanız ben savaşmaya hazırım mesajı içerir.

Arafat’ta aynı mesajı vermişti ve ne yazık ki İsrail-Filistin arasında halen barış getirilemedi. Barışın savaşarak getirileceğine ben inanamıyorum.
Sonuç olarak dünya çok enteresan dengeler üzerine kurulmuş durumdadır. ABD –İRAN yakınlaşması şayet İran’ın samimiyeti ile gelişebilirse iyi olarak değerlendiriyorum. Ruhani’nin sevilmesi buna bir umut ışığı idi ama daha çok bekleyip daha fazla da kuşku ile yaklaşmamız gerekiyor.

İran’ın nükleer programı sadece İsrail’i değil Türkiye dahil bütün Dünya’yı rahatsız etmelidir. Ama ne yazık ki yeğane ciddi tepki sadece İsrail’den geliyor. Sebebi ise çok açık değil midir? Ahmedinejad resmen İsaril’i haritadan sileceğiz diye tehdit ediyor ve ardından da Nükleer silahlanmaya gidiyor. Endişe etmeyip rahatsız olmayacakta ne olacaktı ki? Kim rahatsız olmazsa çok akıllı değil demektir.

Haber Revizyon: İsrail’in Ortadoğu üzerindeki hâkimiyeti ya da etkisi azalıyormu?

Rafael SADİ: İsrail’in ortadoğu üzerinde olan etkisi aslına bakarsanız gün geçtikçe artmaktadır. Çünkü İsrail ile ilişkilerini geliştiren Arap ülkelerinin sayısı her geçen gün artmaktadır. İsrail bugün körfez ülkelerinin tamamı ile iyi ilişkiler içindedir ve hatta Suudi Arabistan ile bile akla hayale gelmez yarı diplomatik temaslar mevcutur. İsrail ile Azerbaycan arasında Türkiye ile olduğundan çok daha iyi ilişkiler mevcuttur. Kısaca İsrail’in etkinlik sahası gelişmektedir. Ben azalıyor diye değerlendiremem bu durumu.

Haber Revizyon: Türkiye’deki radikal İslamcılar, İsrail’in Kıbrıs Rum kesiminden çıkarılan petrolün Türkiye’ye döşenecek bir boru hattı ile Avrupaya satışını büyük bir tepki ve öfke ile karşıladı. Bu konu ile ilgili yorumlarınız nedir?

Rafael SADİ: Radikal İslamcıların yegane geçim kaynağı İsrail karşıtlığıdır. Sayın Başbakanımız da bunu kullanmaktan asla geri kalmamıştır. Ne demelerini bekliyordunuz ki? Ha çok iyi yaptık İsrail ile iyi ilişkiler oluşturalım mı diyeceklerdi yani?
İsrail’de aynen Türkçe’de söylediğimiz bir söz söylenir…… Kervan yürür….

Haber Revizyon: Bildiğimiz kadarı ile herhangi bir yasağınız bulunmamaktadır.Neden Türkiye’ye gelmiyorsunuz?

Rafael SADİ: Kısmet olursa ve gelebilecek ekonomik durumum ve de sağlık durumum izin verirse bütün Türkiye’yi gezmek ve bir çok eski ve yeni dost ile görüşmek isterim. Uzun süredir uçağa binme yasağım vardı sanrım gelecek sene bu yasağı kaldıracak doktor raporlarına sahip olabilirim.

Haber Revizyon: Sizin için Türkiye basınında İsrail seviciliği yaptığınız söyleniyor. Bunu yorumlar mısınız?

Rafael Sadi: Kesinlikle doğrudur ve katılıyorum, ilginçtir ki Yahudi basınında da ve çevrelerinde de bana takılan isim bunun benzeridir Türkofil diyorlar. Ve bundan ziyadesi ile mutluyum. Türk ve Türkiye sever olduğum söyleniyor ki yalan değildir.

Yalan veya yanlış olan bunların olumsuzlukla yazılmasıdır.

Ben hem Türk hem de İsrail vatandaşıyım, yani fiilen iki ülkem var ve tek bir ülkesi olanlardan iki misli zenginim bu konuda. İki ülkemi de seviyor ve birini diğerine yan bakmasına olumsuzlukla davranmasına dayanamıyor, tepkimi ortaya koyuyorum.

Öyle diyorlarsa desinler….

Haber Revizyon: Türkiye’deki kamuoyunu İsrail’in oluşturduğu hakkında halk arasında genel bir kanı olarak konuşuluyor. Bu konu hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Rafael Sadi: İsrail kendi kamuoyunu bile oluşturabilmekten aciz iken bu şerefe nasıl nail olabilmiş, oldukça ilginçtir. Yapabilmişse helal olsun İsrail’e….

Haber Revizyon: Geçtiğimiz yıllarda İsrail’in Türkiye’deki askeri araçlara teknik yazılımlarla müdahale edebildiği konusu çok tartışıldı. Düşen helikopterlerle ilgili İsrail hükümetinin bir bağlantısı var mı? Olabilir mi?

Rafael Sadi: Bakın İsrail ile Türkiye arasında tankların modernizasyonu ve F16’ların modernizasyonu konularında iki büyük anlaşma gerçekleştirilmişti.

Teknik yazılımlar dâhil her türlü hizmet yapılan anlaşma metinlerinde mevcut olsa gerek. Türk Ordusunun bu anlaşmalar dışında herhangi bir yazılımı veya farklı bir hizmeti kabul etmiş olabileceği adeta imkânsızdır.

Şayet İsrail veya mal ve hizmet satın aldığımız herhangi bir ülke anlaşmalar dışı bir ürün sattıysa veya istenmeyen bir yazılım eklediyse bunu şu bu yazılımları (şayet varsa) eklemiş olan ülkeler kadar teslim alan Ordumuz da kusurludur. Ben Türk ordusunun böyle bir hataya düşmeyeceğinden eminim. Dediğim gibi basında da İSRAİL lafı gecen her manşet iyi satıyor. Bu röportajı da benimle İSRAİL olaylarını sorduğunuz için iyi satacaktır. Yoksa benım hayatımı ve ailemi soran bir röportaj yapardınız

Haber Revizyon: 2014 Yılında yaşanabilecek radikal olaylarla ilgili öngörüleriniz nelerdir?

Rafael Sadi: Nostradamus veya geleceği okuma gibi bir yeteneğim yok ama 2014’e damgasını koyacak olan olaylar AKP- Gülen cemaati kavgası olacaktır. Eh bu pek Radikal değil sanıyorum. İlk perdesini bu günlerde seyrediyoruz zaten.

Bir başka endişe ise AKP hükümetinin düşmesi ile oluşacak kaos ortamıdır.

Ekonomi AKP daha doğrusu Sayın Başbakanın temin ettiği SICAK PARA ile dönüyor. Katar ve İran paraları ile. Başbakan düşerse bu paraların pardon değirmenin suyu kesilirse ekonomi ne olur sorusu çok rahatsız edici boyutlara varabilir endişesi var bende nedense.

İkinci endişem ise barış ve dostluk havası içinde gelişmekte olan TÜRK-KÜRT ilişkileri AKP’nin düşmesi halinde nereye gider bilemeyeceğim.

Bakın nereye geldik? İsrail karşıtı AKP muhalifi iken AKP’nin düşmesi halinde Türkiye’nin geleceğinden endişe eder hale gelebildik. Muhalefet de onlar giderse bunları biz şu şekilde halleder onları ikame ederiz diyemiyor.

Haber Revizyon: Ergenekon olayları ile ilgili olarak içeri alınan yazar arkadaşlarınızla ilgili hiç yazmadınız?
Neden?

Rafael Sadi: Sizce işe yarar mıydı yoksa onlara zarar mı verirdim?

ODA TV davasında yazdıklarımın ODA TV’de yayınlanamadığını sanırım biliyorsunuzdur.

Hakkımda silahlı terör örgütüne üye olmaktan şüpheli konumundaydım ve dava esnasında İsrail’den Türkiye’ye ettiğim telefonlarımın dinlendiğini ve e-mail hesabımın incelendiğini, hatta savcı elinde hakkımda bir klasör dolusu belge toplandığını biliyorum.
Savcı hakkımda çok inceleme yapmış ancak hakkımda SUÇ unsuruna rastlayamamış. Ve bu nedenle de hakkımda TAKİPSİZLİK kararı verilmiş.

Sayın savcı ise Oda Tv tutuklularından birine de bu adam herhangi bir suç işlememiş ama İsrail propagandası yapıyor demiş. Eh bu sayede İsrail propagandası yapmanında suç olmadığını öğrenmiş olduk.

23 senedir de İsrail’deki dükkânımda Türk bayrağı propagandası yapıyorum. Hiç bir İsrail Savcısı soruşturma açmadı, telefonlarımı da dinlemedi.

Halen bu nedenle de İsrail’deki Türkiye Büyükelçiliği Cumhuriyet Bayramı resepsiyonlarına davet edilmemekteyim.

İnanın ben kendimi beni davet etmemeye karar vermiş olanlardan daha fazla Türk hissediyorum.

Haber Revizyon: Hem Türk hem de İsrail vatandaşı olan bir gazetecisiniz. Haberlerinizi derlerken hangi kimliğiniz ağır basıyor? Hangi düşüncelere sahip olarak yazıyorsunuz?

Rafael Sadi: Gazetecinin görevi hakkaniyetle doğruları yazmaktır.

Kim yanlış yapmış ise onu yeriyor eleştiriyor, doğru yapanları alkışlıyorum.

Mavi Marmara olayında İsrail Ordusunun hatalı bir operasyon yaptığını yazmış ve hatta birçok TV programında dile getirniştim. Alçak iskemle olayında ise sonradan ilginç bir roportaj yaptığım Danny Ayalaon’u eleştrimiş burada da hataların olduğunu söylemiştim.

Kısaca ben doğru olanı yazmaya çalışıyor ve annesi ile babası kavga eden bir çocuk pozisyonunda arayı bulmaya, yanlışları olduğu gibi ortaya koymaya çalışıyorum. Ağır basan tarafım budur.

Gerek İsrail Dış İşlerinde gerekse Türk Dış İşlerinde birbirleri ile nasıl konuşulması gerektiğini, karşı tarafın hassasiyetlerini bilmediklerini müşahede etmektende üzülüyorum.

Haber Revizyon: İsrail’deki medya kurumlarından herhangi birine bağlı mısınız? Türkiye’de hangi düşünceleri savunup, özgür haber statüsü altında mı yoksa düşüncelerinize ait haberler mi yapıyorsunuz?

Rafael Sadi: Çok şükür kimseye bağlı değilim.

İsrail TV’si Kanal 1,Kanal 2 ve Kanal 10’a ücretsiz ve amatör ruhla yardım ediyorum.

Yediyot Ahronot ve Maariv gazeteleri dış haberler yazarlarına yine ücretsiz bazı haberleri tercüme ediyor, adamları bilgilendiriyorum. Olumlu Türkiye haberleri yayınlanmasına çaba gösteriyorum.

Ve sadece doğrular doğrultusunda gerçek haberler yapmaya çaba gösteriyorum.

Haber Revizyon: Başbakanımız da dahil olmak üzere, bir çok ülkenin devlet üst düzey yöneticileri ile ilişkileriniz bulunmakta, hatta sizi bir kaçının ziyaret ettiğinide takip ediyoruz. Görüşmeleriniz İsrail Türkiye ilişkilerini yapılandırma planları kavramında mıdır?

Rafael Sadi: Ne yazık ki böyle bir plan yapabilecek ortam henüz oluşmadı ama ortamı yakalayacak olursam fırsatı kaçırmayacağım.

Sadece bir örnek var bu konuda.

İsrail, Karmel orman yangınında haberi İlk olarak Rahmetli Mehmet Ali Biranda iletmiş ve Sayın Erdoğan’a iletmesini ve Netanyahu’ya yardım teklif etmesinin Türkiye’yi yücelteceğini belirtmiştim. Mehmet Ali Birand iyi de Başbakan senin arkadaşın neden sen söylemiyorsun dediğinde ise, ağabeyciğim çocuk musun sırf ben dedim diye yapmaz ve önemli bir fırsat kaçmış olur demiştim.
Mehmet Ali Birand ise bana haklısın dedi ve hemen Ömer Çelik’i arayıp iletiyorum dedi.

Devamında ise Başbakanlar aralarında konuşmuşlar ve Türkiye 4 veya 5 adet yangın söndürme uçağı göndermiş ve İsrail basınında oldukça geniş yer almıştı.
Ben de pilotların şefi ile telefonda bir görüşme yapmış ve Birand ile canlı yayında paylaşmıştım.

Bu sayede Mehmet Ali Birand’ı anmış olduk, ne yazık ki Birand’ın Şimon Peres ile görüşmesini ayarlamaya ömrü vefa etmedi.

Haber Revizyon: Haber Revizyon okuyucularımız Türk ve İsrail vatandaşı olduğunuzu bilip tarafımıza ailenizi hangi hangi kültüre göre yetişdirdiğinizi ve hangi dini inanca mensup olduğunuzu merak etmekteler?

Rafael Sadi: Dini inancımız Yahudiliktir ve ailemiz sanırım 3000 seneden beri bu inancı paylaşmaktadır. Son 520 yılının kayıtları mevcuttur.

Ailemizin kültür yapısı oldukça renkli, Kökende İspanyol kültürü yatıyor, gariptir 520 sene önce kaçtığmız ülkenin kültürünü, lisanını, müziğini ve sanatını idame ediyoruz. Sebep nedir diye soracak olursanız sanırım Yahudiler yaşadıkları ülkeleri kendi ülkeleri olarak kabullenmişler ve kovulsalar da öldürülseler de bir türlü o ülkenin parçası olmaktan geri kalamamaktadırlar.

İspanyol kültürünün üzerine oldukça sıkı bir tabaka Osmanlı Kültürü eklenmiş, Rahmetli babam tam bir Osmanlı erkeği idi ve ataerkil bir aile olarak babamızın sözü en önemli yeri tutardı. Annemin aklı ve iyi niyeti, babamı yöneten oydu.

1923 ile birlikte Türk Kültürü oluştu ve LAİK ülkenin Atatürkçü çocukları olarak yetiştik, kızım da oğlumda hatta 4 tane torunum da bu kültür ile büyümeye devam ediyor.

Kızım da Oğlum da ana dilleri gibi Türkçe okuryazarlar.
Kızım Osmanlı Tokadı’nı seyreder, oğlumun ikiz kızları ise 2 yaşındalar ve yasaklanan ANDIMIZI ezbere bilyorlar. Büyük torunum ise Türkçe konuşulan herşeyi anlıyor ve bazı sorulara Türkçe cevap verebiliyor.

Babasından da HADİ LAN demeyi bile öğrendi.

Kızımın oğlu daha 6 aylık iken Cumhuriyet’in bekçisi pankartını bebek arabasında taşıdı.

Hangi kültür ile eğittiğimizi okurlarınız kararlaştırsın artık.

——————————————————————————————————————————————————————————–

Haber Revizyon: How do you evaluate December 17th events? How do you think they will affect the election results? And what are your general thoughts about the election to be held in Turkey?

Rafael SADİ: It shouldn’t be much wrong to evaluate December 17th events as the end of AKP – FG coalition. Forthcoming local elections will have very effective role and will be like the Rehearsal of a General Election.

It is not impossible to estimate that these scandal events will affect the Party management and some internal conflicts will occur while AKP has been well prepared for this election campaign.

On the other hand, a CHP+FG coalition arising on horizon with Sarıgül will also mark these local elections.
There is a very tense deterioration of cooperation between Gülen Community and AKP management and it is publicly seen that this will make the existence of the government difficult.

However, it is not impossible to hope that Recep Tayyip Erdoğan knows how to survive the hardships and that hey may get over these difficulties and even that FG coalition may get back on the rails again. We should wait and see.

Haber Revizyon: How do you evaluate the intimacy of Iran and America? Why does nuclear program of Iran bother Israel?

Rafael SADİ: USA has preferred to manage both Syrian crisis and Iran crisis without war. Of course it would be simple-mindedness to say that crises have been completely survived, but it seems that Obama has transferred these problems to RUSSIA.

I don’t think that they made great effort to convince Russia, because Russia that lost its sovereignty on AFGHANISTAN and IRAQ may have accepted this offer which may enable it to get its strength on Syria and possibly Iran without any rejection. Although it seems as if USA was afraid of RUSSIA and the navy and stepped back, we should not believe this scenario and we should understand that USA set the whole game so as not to drag its soldiers into a war again. Thus, Russia will take the sovereignty of Syria; Esad will remain in office for a while more, and maybe a smaller ESAD Syria (around Lattakiye) will be formed. And Northern Syria may be united with Northern Iraq later, and a Kurdish management may be formed. And I have worries that the union of these Kurdish Managements will be disturbing for Turkey. It does not make me happy that eventually territory will be demanded from Turkey.

It is not a proper behavior for Mesud Barzani to come to Diyarbakır in military Peshmarga clothes like Arafat. The visit of the ones talking about the peace to a so-called friendly nation in military clothes is purely and simply a threat risk. It includes the message that I am ready to fight if you do not make peace with me as I want.

Arafat gave the same message and unfortunately no peace has been brought between Israel-Palestine yet. I can not believe that peace may be brought by making war.

Consequently, the world has been built on very interesting balances. If USA –IRAN intimacy can be developed by sincerity of Iran, I think it will be good. Ruhani’s popularity was a ray of hope for this, but we should wait more and treat with suspicion.

Iran’s nuclear program should annoy not only Israel, but the entire World including Turkey. Unfortunately, however, the only serious reaction comes from Israel. And isn’t its reason so clear? Ahmedinejad threatens Israel to wipe off the map and then proceeds to Nuclear armament. What would happen other than worrying and being annoyed? Whoever is not annoyed, it means he is not clever enough.

Haber Revizyon: Does sovereignty or effect of Israel on Middle East decrease?

Rafael SADİ: In fact the effect of Israel on Middle East increased day by day. Because the number of Arabic countries developing relations with Israel increases day by day. Today, Israel has good relations with all gulf countries and there are even incredible semi-diplomatic contacts with Saudi Arabia. There are much better relations between Israel and Azerbaijan than Turkey. In short, efficacy area of Israel develops. I can not say it decreases.

Haber Revizyon: Radical Islamists in Turkey reacted angrily to the sales of petroleum drilled by Israel from Southern Cyprus to Europe through a pipeline installed in Turkey. What do you think about this?

Rafael SADİ: Sole source of living of Radical Islamists is anti-Israelism. And our Prime Minister did not lag behind using this. What were you expecting them to say? Would they say that we did very well, let’s establish good relations with Israel?

There is a say in Israel which we have in Turkish…… Caravan goes on….

Haber Revizyon: As far as we know, you do not have any prohibition. Why don’t you come to Turkey?

Rafael SADİ: If it is in my destiny and my economic condition and health allow, I would like to travel throughout Turkey and meet many old and new friends. I have been forbidden to get on plane for a long time, but I think I may have medical reports which will lift this ban next year.
Haber Revizyon: It is said in Turkish press for you that you are an Israel-phile. Can you interpret this?

Rafael SADİ: It is absolutely true and I agree, it is interesting that the name given to me in Jewish press and around is a similar one, they call me Turcophile. And I am very happy for this. It is told that I like Turkish and Turkey, and it is not a lie.

The lie or false is writing them with negativity.

I am both Turkish and Israel citizen, it means I actually have two countries and I am twofold richer that the ones having one country in these terms. I love both my countries and I can not resist one behaving the other negatively and give reaction.

Let them say that ….

Haber Revizyon: It is a general opinion among the people that public opinion in Turkey is formed by Israel. What are your thoughts on this subject?

Rafael SADİ: While Israel is incapable of forming its own public opinion, it is very interesting how it can have the distinct honor of this. Well done Israel, if it really did….

Haber Revizyon: In the past years, the issue of ability of Israel to intervene the military vehicles in Turkey by technical software was much discussed. Is there any connection of Israel government with the falling helicopter? Can there be?

Rafael SADİ: Look, two big agreements were made between Israel and Turkey on the modernization of tanks and the modernization of F16s.
I guess any service including technical software is included in the agreement texts. It is almost impossible that Turkish Army may have accepted any software or different service except for these agreements.

If Israel or any country from which we buy goods and services sells any non-contracted products or adds an undesired software, in this case our Army which receives such software (if any) is as faulty as the countries adding them. I am sure that Turkish army does not fall into such a mistake. As I told you before, any headline including ISRAEL sells good in the press. And this interview will also sell good as you asked ISRAEL events to me. Otherwise, you would make an interview with me about my life and family ).

Haber Revizyon: What are your predictions about the radical events which may occur in 2014?

Rafael SADİ: I am not Nostradamus or I can not read the future, but the events which will mark 2014 will be AKP – Gülen Community fight. I don’t think this is Radical. We are already watching the first part of it nowadays.

Another concern is the chaotic atmosphere which will occur with the fall of AKP government.

Economy revolves by HOT MONEY provided by AKP, more precisely Mr. Prime Minister. Qatar and Iran money. If Prime Minister falls, and the source of this money, sorry, the mill is cut, I have concerns that the question what the economy will be may reach to disturbing extent.
My second concern is that I don’t know what TURKISH-KURDISH relations developing in peace and friendship will be if AKP falls.

Look, where have we come? While we were anti-Israel AKP opponent, now we worry about the future of Turkey in case of fall of AKP. And the opposition can not say that if they fall they can substitute them.

Haber Revizyon: You haven’t written anything about your arrested writer friends in Ergenekon events? Why?

Rafael SADİ: Do you think it would work, or would I damage them?

I think you know that what I wrote in ODA TV case could not be published on ODA TV.

I was suspect of being a member of armed terrorist organization and I know that my telephone calls from Israel to Turkey were listened and my e-mail account was investigated during the case, and the prosecutor even collected folder full documents about me.

Prosecutor made too much examination about me, however he could not find any CRIME factor about me. And thus NONSUIT decision was given about me.

However, prosecutor said to one of Oda Tv prisoners that this man did not commit any offense but makes Israel propaganda. And thus we learnt that it is not a crime to make Israel propaganda.

And I have been making Turkish flag propaganda in my shop in Israel for 23 years. No Israel Prosecutor opened investigation and listened my telephone calls.

And for this reason, I am still not invited to Republic Day receptions of Turkish Embassy in Israel.

Believe me, I feel more Turkish than the ones who decided not to invite me.

Haber Revizyon: You are a journalist who is both Turkish and Israel citizen. Which of your identity predominates while compiling your news? With which thought do you write?

Rafael SADİ: The duty of a journalist is to write the truth fairly.

I criticize whoever does wrong, and I applaud whoever makes right.

I wrote that Israel Army performed a wrong operation in Mavi Marmara event and I even mentioned it in many TV programs. And I criticized Danny Ayalon, with whom I made an interesting interview afterwards, in law seat crisis and told there were duffers here.

In short, I endeavor to write what is true and to reconcile as a child whose mother and father quarrel, and to present the mistakes as they are. This is my predominant side.

And I am sorry to observe that both Israel Foreign Affairs and Turkish Foreign do not know how to speak to each other, and they do not know the sensitivities of each other.

Haber Revizyon: Are you dependent on any media organization in Israel? Which thoughts do you support in Turkey, and do you make your news under free news status or your thoughts?

Rafael SADİ: Thank god, I am not dependent on anybody.

I assist Israel TV Channel 1, Channel 2 and Channel 10 free of charge and with the amateur spirit.

And I translate some news for Yediyot Ahronot and Maariv newspapers foreign news writers free of charge, and I inform them. I endeavor to have positive Turkish news published.

And I endeavor to make real news only in accordance with the truths.

Haber Revizyon: You have relations with senior state managers of many countries, including our Prime Minister; and we even see that a few of them visit you. Are your meetings in the notion of structuring plans for Israel-Turkey relations?

Rafael SADİ: Unfortunately, there is not an environment to make such a plan yet, but if I find the environment, I won’t miss the opportunity.
There is only one example on this subject.

In Israel, Karmel forest fire, I communicated the news first to the deceased Mehmet Ali Birand and told him to communicate it to Mr. Erdoğan and mentioned that his offer of help to Netanyahu would dignify Turkey. When Mehmet Ali Birand told me that the Prime Minister is your friend, why don’t you tell it yourself, I replied him: are you a child, he wouldn’t do it just as I told, and he would miss an important opportunity.
Mehmet Ali Birand told me that I was right and said he would immediately call Ömer Çelik.

Afterwards, Prime Ministers talked among themselves and Turkey sent 4 or 5 fire fighting aircrafts and it took large place in Israel press.
I talked to the chief of the pilots on the phone and shared it with Birand in a live broadcast.

We commemorate Mehmet Ali Birand by this means, unfortunately he could not live long enough to meet Şimon Peres.

Haber Revizyon: Haber Revizyon readers know that you are both Turkish and Israel citizens, and they wonder how is the culture of your family and which religious belief do you have?

Rafael SADİ: We are Jewish, and I guess our family shares this belief for 3000 years. There are records of the last 520 years.

Cultural structure of our family is very colorful, there is Spanish culture in the roots; it is strange that we continue the culture, language, music and art of the country from which we escaped 520 years ago. If you ask the reason, I think the Jewish accept the country they live in as their own country and even if they are dismissed or killed, they can not lag behind being a part of that country.

A strong Ottoman Culture has been added on Spanish culture, my deceased father was a complete Ottoman man and his word took the most important place as a patriarchal family. It was my mother’s intelligence and goodwill that directed my father.

Turkish Culture was born in 1923 and we were grown as Kemalist children of SECULAR country; my daughter and son and event my 4 grandchildren continue to grow with this culture.

Both my daughter and son can read and write Turkish as their mother tongue. My daughter watches Osmanlı Tokadı, and twin daughters of my son are 2 years old and they know the prohibited OATH (ANDIMIZ) by heart. My oldest grandchild understands everything spoken in Turkish and can reply Turkish to some questions.

He even learnt from his father to say HADİ LAN (slang).

My daughter’s son carried Guard of Republic (Cumhuriyetin bekçisi) banner in his stroller when he was just 6 months old.

So, let your readers decide with which culture we raise them.

Greetings.

Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 1 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 2 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 3 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 4 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 5 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 6 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 7 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 8 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 9 Haber Revizyon şubat 2014 rafael sadi 10

HABER REVİZYON DERGİSİ ŞUBAT 2014

 

 

Bir cevap yazın