Şahin Mengü – Kim Bu Gençlik?

Gezi Parkında ve Türkiye’nin altmış beş ilinde devam eden eylemleri gerçekleştiren bu gençler kim?

Ne istiyorlar?

Bu gençlerin kim olduğunu, ne istediklerini tespit etmeden, soruyu doğru cevaplandırmak mümkün değildir.
Bu gençler gerçekler karşısında hoşnutsuzluklarını hiç çekinmeden açıkça ortaya koyanlardır.
Sağcısı, solcusu, liberali, muhafazakarıyla her görüşten gençlerin ortaya koydukları tepki, yaşam ve laik hayat tarzını koruma çabalarıdır.

Gezi direnişi diye adlandırılan olaylara katkı veren Türkiye’nin her tarafındaki, her yaştan genç, kendisine emanet edilen Atatürk devrimlerine ve onun kurduğu Cumhuriyete sahip çıkmaktadırlar.

Eylemlerde Türk bayraklarının ve Atatürk posterlerinin yoğun bir şekilde sallanması bunu ortaya koymaktadır.

Onlar Atatürk Devrimlerinin doğruluğuna herkesten çok inanmış ve en ateşli savunucularıdır.

Onlar, AKP İktidarının yaşam ve laik hayat tarzına müdahaleye başlamasıyla, bu ülkenin çağdaş medeniyetin bir parçası olmaktan uzaklaştırılacağını gördükleri anda, kimseden yardım beklemeden, bu ülkenin muhalefet partileri vardır demeden, başka güçlerden medet ummadan, kendisine emanet edilen laik Cumhuriyeti koruma ve kollama kararı vermiş, birileri rahatsız bile olsa Kemalist gençlik bu görevini yapmak için alanlara inmiştir.

Siyasi iktidarın emrindeki kolluk, haksız bir şekilde gelip kendisini yakaladığı zaman bile, davranması gerektiği gibi davranmış, aman dileyip yalvarmamıştır.

Hatta kolluğun kendi attığı gazdan zarar gören mensubuna, ‘o beni biraz evvel copluyordu’ diye düşünmeden, ilk tıbbi müdahaleyi yapmayı bir insanlık görevi saymıştır.

Geleceğine sahip çıkarken bile, insana verdiği değeri ortaya koyarak, çağdaş bir toplumun üyesi olduğunu göstermiştir.

Kendisinden alınacak çok dersler olduğunu dosta düşmana göstermiştir.

Bu çağdaş yaşamı ve laik düzeni koruma direnişinin içine bölücü ve illegal örgütlerin sızmasını önlemek için, onlardan kendisini dikkatle ayrıştırarak, iktidarın oyununu bozmuştur.

Bölücülerin, illegal örgütlerin bu gruba yaklaşmasını ve sızmasını asıl engellemesi gereken iktidar, bu gençliği toplum vicdanında mahkum etmek için, bu sızma harekatına göz bile yummuş, ama gençlik bu oyunu da bozmuştur.

Yani yaşam tarzlarını, laik Cumhuriyeti ve dolayısıyla kişisel özgürlüklerini koruma savaşından, Atatürk’ün Bursa Nutkunda tarif ettiği Türk gençliği galip çıkmıştır.

Bunlar, namaz kılan arkadaşları kışkırtmaya maruz kalmasınlar diye ibadetleri boyunca onları korumaya almışlardır.

Bunlar kindar bir gençlik değildir, bunlar yürekleri insan sevgisiyle dolu, insanı inançlarından, mezheplerinden, etnik kökenlerinden dolayı değil, insan olduğu için seven ve kollayan Atatürk gençliğidir.

Atatürk’ü toplum hafızasından silmeye, gözden düşürmeye çalışan; Atatürk’e “soykırımcı”, “katil”, “ayyaş” diyenler ve buna göz yuman hatta destek verenler, şunu unutmayın, bu gençlik Atatürk’ün Bursa Nutkunda tarif ettiği gençliktir, buna izin vermeyecektir.

Birileri bu hareketten ders çıkartmalıdırlar.

Atatürk’ten ve onun devrimlerinden, hangi sebeple olursa olsun uzaklaşanlardan, Atatürk gençliği de uzaklaşmaktadır.

Atatürkçü bir partinin iktidara gelme şansı olduğuna bu gençlik inansaydı, o partiden kopma olmazdı.

Acı ama gerçek, Atatürk Gençliği indinde itibarını yitirmişlerin bu öğrenci hareketiyle bütünleşmesi mümkün değildir.

Gençlik hareketiyle bütünleşmeyen siyasi partilerin iktidara gelme şansı da yoktur.

haber revizyon temmuz 2013 şahin mengü 1 haber revizyon temmuz 2013 şahin mengü 2

HABER REVİZYON DERGİSİ TEMMUZ 2013

 

Bir cevap yazın