Yüksel Güleç – Alice Harikalar Diyarında

Kanunlar toplumlarda düzeni sağlamak için vardır. Ancak kanunları yapanlar, sırf ‘yaptık, çıkardık’ demek için kanunları hızlı ve özensiz bir şekilde hazırlarlarsa ortaya kaostan başka bir şey çıkmaz. İşte Alice’ in düştüğü yerde böyle bir yerdi. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi…

Bilmeyenimiz yoktur bu masalı; “Alice Harikalar Diyarında”. Alice sıkıntılı bir öğlen vakti, kızkardeşinin omuzlarında yarı uyur vaziyette elindeki kitabı okurken, şapkalı ilginç beyaz tavşana rastlamış ve ardına düşmüş. Hoplaya zıplaya giden tavşanı yakalama umuduyla koşan Alice bir kez daha tökezleyerek bir çukurun içine düşüvermiş. Daha önce de yaşamış olduğu tecrübelerden, tekrar o müthiş Harikalar Diyarı’ndaki enteresan karakterlerle karşılaşacağını düşünürken, şapkalı beyaz tavşan Alice’in yanına gelmiş. Her zamanki telaşlı ve heyecanlı haliyle “Yetiştirmeliyim!.. Yetiştirmeliyim!… Yoksa ceza yerim!” diye bağırıyormuş. Alice şaşkın gözlerle tavşana bakmış, “Nedir sorun? Kraliçe mi yoksa?” diye sormuş.

Tavşan; “ne kraliçesi, kraliçe olsa problem değil , benim derdim Maliye, Maliye!!” demiş.

Alice, anlamsız gözlerle tavşana baktı. Bunun üzerine tavşan durumu anlatmaya başladı: “Malum,” dedi Tavşan. “Sağa sola koşturmakla geçim olmuyor. Kraliçe bize yeterli maaş vermiyor, bizde de çoluk çocuk bildiğin gibi sürüsüne bereket, maalesef geçinemiyoruz. Geçen gün bir arkadaşım bir şirket kuralım dedi; adı Lewis Caroll. ‘ben masal yazarım sen de şirkette satarsın, iyi para kazanırız’ dedi. Bu fikir hoşuma gitti gitmesine ama keşke kabul etmez olaydım. Neler geldi başıma neler…

Şirket kurmak için önce mali müşavirle anlaştık. Zavallı adamın çökmüş yüzünden, dökülmeye başlamış ve beyazlamış saçlarından anlamalıydık bu işlerin zorluğunu ama maalesef anlayamadık.

Önce şirket türünü belirledik. Mali müşavir, ‘aman benden habersiz bir şey yapmayın yoksa ceza yersiniz’ demişti. Bunu zaman içinde daha iyi anladık. Çok sıkıntılı durumlara düştük, çok ceza yedik. Bu kadar sıkıntı yaşayacağımı bilsem uğraşmazdım. Az para kazanırdım ama huzurum yerinde olurdu.”

Evet, koca şapkalı beyaz tavşan doğru söylemişti. Çok eziyet çekmişti ancak sebebini tam anlatmamıştı. Alice, düşe düşe Harikalar Diyarı yerine “Kanunlar Diyarı’na” düşmüştü. Kanunlar toplumlarda düzeni sağlamak için vardır. Ancak kanunları yapanlar, sırf ‘yaptık, çıkardık’ demek için kanunları hızlı ve özensiz bir şekilde hazırlarlarsa ortaya kaostan başka bir şey çıkmaz. İşte Alice’ in düştüğü yerde böyle bir yerdi. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi…

Gerisi eski kara düzen…

Birkaç örnek vereyim size; 6102 sayılı Ticaret Kanunu yeni girdi hayatımıza. Önce ‘tüm şirketlere denetim gelecek, şeffaflık olacak, yatırım yapacaklar daha güven altına alınacak’ denmişti. Tüm şirketler dünyanın kabul etmiş olduğu standartlarda mali tablolar hazırlayacak, orta ölçekli bir şirketin tablosuna bakan Amerikalı da Fransız da aynı şeyi görecek ve anlayacaktı. Ama önce denetime yönelik maddeler tırpanlandı sonra muhasebe standartları konusunda kısıtlamalar geldi ve ‘sadece belli standartları taşıyan şirketler bunu uygulayacak’ dendi. Gerisi eski kara düzen… Yapılan değişiklikler ile ortada denetime tabi olmayan bir sürü firma oldu. Daha da komiği geçenlerde çıkan tebliğ ile tüm anonim şirketlerin denetime tabi olması kararı alındı ancak bu denetimin nasıl yapılacağına dair kıstasların çıkacak olan bir yönetmelik ile ortaya konacağı söylendi. Bakalım bu yönetmelik ile daha neler olacak göreceğiz…

Mali İdare İmparatorluğu

Mali idare ise kendi başına bir imparatorluk. Ekonomik hayatın zorluklarından habersiz gibi görünüp, daima istiyorlar. Yüksek vergi oranları karşısında ezilen işletmelerin kötü yollara sapmalarını engellemek için evrak üstüne evrak istiyorlar. İşletmelerin mali müşavir ve muhasebecileri gözlerini açamaz hale geldi. Üstüne üstlük ardı ardına çıkan tebliğler, torba kanunlar içinde yapılan madde değişikliklerini takip edemeyecek duruma geldiler. Bunun yanında mükelleflerin tümüne karşı gösterilen vergi kaçakçısı türünden bakış açısı yüzünden beyannamenizde yapacağınız en küçük hatada bile bin liralar ile ifade edilen cezalar işletmeleri, mali müşavir ve muhasebecileri canından bezdiriyor. Nerdeyse harikalar diyarındaki “kafalarını kesin” diye bağıran kraliçeye dönüştüler.

Yarım yamalak bilgiler ile efsaneler yaratılıyor

Sosyal güvenlikte ise durum farklı değil. Bildiğiniz gibi iş güvenliği üzerine nur topu gibi bir kanunumuz oldu.

Çok güzel. Ama kanunun geçiş aşamasında kamuoyu çok bilgilendirilmedi. İş güvenliği uzmanları kimlerdir, işyeri hekimi ne zaman alınacak, risk analizi nedir, nasıl yapılır? Çoğunluk yarım yamalak bilgiler ile efsaneler yaratmaya devam ediyor. Tıpkı ticaret kanununda olduğu gibi… Tabii, bu kanunun etkileyeceği kişi ve kurumlar, olaydan ve yenilecek cezalardan habersiz oldukları için bir arkadaşın fısıldaması ile ceza yemekten korkan telaşla koşturan şapkalı beyaz tavşana dönüşüyorlar. Kanun 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği halde bu bilinmezlik ve uygulamada yaşanabilecek bir takım aksaklıkların görülememesinden dolayı kademeli geçiş yapılarak kanun yürürlüğe sokulmaya çalışılıyor. Tıpkı ticaret kanununda olduğu gibi…

“Nereye gittiğini bilmiyorsan, kaybolduğunu bilemezsin.”

Sonuç olarak toplumu düzenleyen birçok kanunumuz bulunmakta. Bunların hatalı olan kısımları, eksik olan kısımları olabilir. Lütfen bu kısımları, sonucunun nereye gideceğini etraflıca düşünmeden, tartmadan, tartışmadan değiştirmeyelim. Getireceği fayda doğuracağı kötü sonuçlardan daha fazla olmayacak işlere girişmeyelim. Deneme yanılma yöntemi ile kanunlar yapılmaz. Masalın bir yerinde Alice beyaz tavşana şöyle der “Nereye gittiğini bilmiyorsan, kaybolduğunu bilemezsin”. İşte biz de nereye varacağını bilemediğimiz ve görmediğimiz kanun tasarılarını ortaya koyarak insanların kafalarını karıştırmayalım yoksa kaybolduğumuzun farkına varmadan boşa kürek çeker dururuz.

Lütfen insanlara çok şeyler yapacağımızı vaat ederek çocuklarımıza anlattığımız masallardan daha fazlasını anlatmayalım.
haber revizyon mayıs 2013 yüksel güleç 1 haber revizyon mayıs 2013 yüksel güleç 2

HABER REVİZYON DERGİSİ MAYIS 2013

Bir cevap yazın