Yüksel Güleç – Bu Da Mı Gol Değildi Hakim Bey?

Mahkeme kurulmuş Sadri Baba Sanık bölümünde yaşlı gözlerle konuşuyor. Kurtarmak için çırpındığı kızın hikayesini ve onu nasıl yaşatmak için yaptıklarını anlatıyor. Küçük kızı kurtarmak için nasıl para bulmak için çırpındığını ve bir anda nasıl kurtlar sofrasına düştüğünü anlatıyor. Dönüyor salona ve sesleniyor herkese; Sizler hepiniz hakem olun ağabeyler, ya bu maç be, siz hakem olun ve karar verin. Ben Osman. Ofsayt Osman, gene mi atamadım golü bu da mı gol değil be!.. diyor hıçkırıklarla. Bu da mı gol değil diyor. Tüm salon ve en son olarak duruşma hakimi gol diyerek sonlanıyor sahne. Boğazımızda içimizde düğümlenmiş hıçkırıklar ile sonlandırıyoruz filmi.

Bu kadar kahramanlık, uzay ve benzeri şeyler anlattıktan sonra bu hüzün de nerden çıktı diyeceksiniz. Ne yazık ki bizde olan bürokratlar, memurlar yerlerinde durdukça, onlar bazı şeyleri anlamadıkça biz daha çok sorarız herkese;

Bu da mı gol değildi diye.
Önceki yazılarımda belirtmiştim. İkide bir gelen aflardan hoşlanmıyorum. Ancak kanun koyucular, böyle bir şeye ihtiyaç olduğunu görüpte, biraf yasası çıkarır iseler, bu yasanın tam anlamıyla uygulanması taraftarıyım. Yani bir taraftan af çıkarıp sonrasında o affın ruhu haricinde başka yönlerden bakıpta vergi mükelleflerini ezmek gibi anlayışlar, devlete saygı ve sevgiyi azaltır.

Her zaman olduğu gibi size bir örnek vereyim ki anlaşılması kolay olsun. Bir vatandaşımız gelen aflardan birisinden yararlanmak istemiş ve başvurusunu yapmış. Mali idare kanun çerçevesinde ödemesi gereken vergiyi hesaplamış ve vatandaşta bu ödemeleri aksatmadan maliyeye yatırmış. Buraya kadar problem yok, olay bundan sonra başlıyor. Affın içeriğinde geçmişe yönelik beş yıllık süreçte herhangi bir inceleme yapılmayacağı söyleniyor. Her afta olduğu gibi burada da mükelleflere bir takım avantajlar sağlayarak çeşitli sebeplerden dolayı geçmişte tahsil edilememiş vergileri, birazcık esneklik ve kolaylık sağlayarak toplayabilme amacı var. Evet amacınızı gerçekleştirebilmek için böyle yöntemlere başvurabilirsiniz. Ama bunu gerçekleştirirken vermiş olduğunuz sözleri tutarsınız, taahhütleri yerine getirirsiniz. Vatandaşımızın başına ne geliyor dersiniz. Vatandaş af kanunun getirdiği hükümlere göre geçmişe yönelik bir problem çıkmayacağını düşünerek rahat olarak işine devam ediyor. Golü attığını düşünüyor. Maçın sonrasını düşünüyor. Ancak bir anda düdük çalıyor, ofsayt… Gol geçerli değil. Mali idare sözünü tutuyor.

Geçmiş yıla ait inceleme veya başka bir teşebbüs yapmıyor. Ama burada vatandaşa bir yazı gönderiyor idare. Diyor ki evet af kapsamında sizi incelemiyoruz. Ama o dönemlerde mal veya hizmet almış olduğunuz X firmasına ait bir faturadan dolayı sizi KDV kanununda bulunan 84 Numaralı tebliğ gereğince sizi “Genel Esaslara tabi” firmalardan alıp, “Özel Esaslara tabi” firmalar arasına alacağız diyorlar. Diyeceksiniz ki bu ne?Özel esaslar ne? Genel esaslar ne? Bize ne etkisi olacak?

Bunun anlamı; basit olarak sizi mali idare bünyesinde hazırlanan kara liste kapsamında bir listenin içine alıyorlar. Bu liste içinde olduğunuz zaman, sizinle ticaret yapmak isteyen firmalar sizle ilişki kurmakta tereddüt ediyorlar. Sizden mal alıp yurt dışına satacaklarsa, bundan vazgeçiyorlar. Çünkü ihraç ettikleri zaman, sizden aldıkları mala isabet eden KDV’ yi iade alamıyorlar. Siz genel esaslara geçiş yapmadığınız sürece bunu alamazlar. Bu ve bunun benzeri bir çok etkisi var size. Kamu kurumları ile iş yapamıyorsunuz vs. Peki müşterinizle ilişkinize zarar vermek istemeyip, genel esaslara tabi olmak istediğinizde idare sizden ilgili dönemlere ait düzeltmeleri yapmanızı talep ediyor. Siz o düzeltmeleri yaparsanız hem o döneme ait vergileri ödemiş olacaksınız hem de aftan yararlandığınız zaman o döneme ait vergileri tekrar ödemiş olacaksınız. Mükerrer bir işlem gerçekleşmiş olacak. Hani af vardı, hani el sıkışılmıştı. Geçmişe bir sünger çekmekti bu aflar, hani goldü? Nerden çıktı bu ofsayt?

Bu yapılan belden aşağı vurmak değil midir? Siz tamam bu tarihte her şeyi bitirdik her şeyi temizledik diye sevinmişken arkasından bunun çıkması, insanın idareye karşı güvenini sarsıyor. Tabi bunu mali idarenin böyle olmasını istediğini zannetmiyorum. (zaten istiyorsa hiç hoş bir şey değil) Ama afları bu kadar çok çıkarırsanız, alt yapısını iyi hazırlamazsanız, sonrasında böyle problemler çıkar ve size güvenen vatandaşı ofsayt’ a düşürürsünüz. Bu bir olur iki olur ama bir gün bir bakarsınız, yalancı çoban misali eliniz sıkacak bir insan bulamazsınız.

Bu arada SGK’ ya yönelik af söylentilerini mutlaka duymuşsunuzdur. Ardından vergi affı da gelirse hiç şaşırmayın. Artık gelen afların arası da bayağı kısalmaya başladı. Affa başvurun ama siz sonrasında ne olur ne olmaz ellerinizi gökyüzüne doğru bir açın, başka bir taraftan bir şeyler çıkmasın diye. Ya da yine gol attım diye tekrar sevinirken ofsayt düdüğünü duymayasınız diye…

Haber Revizyon şubat 2014 yüksel güleç 1 Haber Revizyon şubat 2014 yüksel güleç 2

HABER REVİZYON DERGİSİ ŞUBAT 2014

Bir cevap yazın