Bu replik eski Türk filmlerini seven bir çok kişi tarafından keyifle söylenen ve rahmetli Kemal Sunal’ın Şaban filmlerini takip edenler tarafından unutulmayan bir repliktir. “Şark Bülbülü” isimli filmde köyden başlık parası için İstanbul’ a gelen Şaban’ ın yolu gazino patronu Fethi Bey’ in (Dinçer Çekmez) evine düşer. O sırada migren ağrıları içinde kıvranan gazino patronu Fethi Bey ağrılarını başka birini döverek stres atmak yoluyla geçirmeye çalışmaktadır. Ama ne yazık karşınızda sizi devamlı döven birine ne kadar dayanabilirsiniz?
İşte Mazlum karakteri (Yadigar Ejder) her ne kadar enine boyuna iri kıyım biri de olsa dayanamadı düştü kaldı. Yerine Şaban geçti ve gazino patronu Fethi Bey’ e gerekli dersi verdi ama Mazlum için her şey bitmiş düştüğü yerden bir daha ayağa kalkamamıştı. Filmin sonuna kadar da bir iki yerde adı geçti o kadar.
Ticari yaşama baktığımız zaman etrafımızda her zaman gördüğümüz bir Mazlum’ u anlatmak istiyorum size bu ay. Elbette Mazlum olurda, gazino patronu Fethi Bey olmaz mı?
Merak etmeyin o da var.
Mazlum, 5510 sayılı kanunda tanımlanan haliyle 4/b kapsamında sigortalanan işverenler, yani bağkurlular. Gazino patronu Fethi Bey ise tahmin edeceğiniz gibi Sosyal Güvenlik Kurumu.
Diyeceksin ki bağkurluların neresi Mazlum? Patron adam Mazlum olur mu demeyin, olur…
Bildiğiniz gibi Sosyal Güvenlik Kanununa göre küçücük bir dükkan dahi açsanız kanuna göre Sosyal Güvenlik Kurumuna prim ödemek zorundasınız.
Asıl zorluk çeken ve sıkıntıya giren kişilerde işte bu vatandaşlarımız. Elbette büyük firmaların ortakları yada yönetim kurulu üyelerinden bahsetmiyorum.
Zorlu piyasa koşullarında ayakta durmaya çalışan evdeki çorbayı kaynatabilmek için borç sarmalları içinde kendilerini kaybeden küçük işletmeler, esnafları anlatmak istiyorum.
Sosyal güvenliğe göre çalışan, çalışmayan fark etmeksizin tüm vatandaşların sağlık güvencesinden yararlanabilmesi için düzenlemeler yapıldı. Peki gerçekte bunlar işe yarıyor mu? Ya da mantıklı çalışıyor mu? Eğer 18 yaşından büyük, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan sigorta ödemiyorsanız Genel Sağlık Sigortasına prim ödemek zorundasınız.
Bu primler sayesinde sağlık güvenceniz tamam!… Eğer bir çalışansanız, zaten işveren sizin namınıza sağlık priminizi devlete ödemek zorunda. Sağlık yardımından (tedavi, ilaç v.s.) yararlanabilirsiniz. İşveren primi sadece tahakkuk ettirse, ödemesini yapmasa bile bu hizmetlerden yararlanabilirsiniz.
Peki işveren yada işletme sahibi sizseniz durum nedir? Priminizi siz ödersiniz. Primi düzenli ödediğiniz takdirde problem yok. Sağlık güvencesi sizi de kapsar. Eğer para yönünden sıkışık isek malum para bulmak o kadar kolay değil.
Ödemelerimiz yapamıyor isek gazino patronu Fethi Bey bizi çağırır ve rahatlamak için tokatlamaya başlar. Rahatlamak diyorum çünkü sosyal güvenlik adı altında çıkarılan bir kanunun insanları bu kadar ezmeye hakkı yoktur. Sosyal güvenlik kanunu kapsamına aldıklarını korur, adı üstünde “güvence” altına alır. Bulduğu her fırsatta cezalandırmaz!… Priminizi ödeyemediniz, sonrasında 5510 sayılı kanunun 67. Maddesinin b fıkrasına göre 60 günden fazla prim borcunuz var ise sağlık güvencesinden yararlanamıyorsunuz. Yani hastaneye gittiğinizde sizi SGK kapsamında tedavi etmiyorlar. Zaten işletme sahibinin parası olsa primini yatıracak.
Ne zaman yararlanabilir bu güvenceden borcunun tamamını ödediği yada tecil ve taksitlendirme talebinde bulunup taksitleri düzenli ödediği takdirde tekrar yararlanabilir.
Yani bir yıl boyunca nakit sıkışıklığı yüzünden primlerini ödeyemedin, bu süre zarfında hasta olma, olursan seni ve eşini tedavi etmeyiz. 18 yaşından büyük çocuğun var ise onu da tedavi etmeyiz. Ama prim borcunun tamamını faizi ile öde borcunu taksitlendirerek öde (yine faizini ilave ederek) bu güvenceden yararlan diyor devlet baba.
Bir yıl boyunca alamadığım, alma hakkımın olmadığı sağlık güvencesinin ana tutarı ya da faizini neden ödemem gerektiğini bana anlatmanızı rica ederim.
Bir yıl sonra bağkur primini ödeme gücü bulabiliyor isem bana sağlık güvencesinden yararlandırtmadığınız dönemlerin faizlerini almayın. Ödediğimiz primin hepsi emeklilik için alınmıyor bir kısmı da bu sağlık güvencesi için alınıyor. Alamadığımız bir hizmetin faizinin hatta anaparasının olmaması gerekir. Lütfen Mazlumu tokatlamayı bırakın!… Sigortalı birinin primi işveren tarafından ödenmediği zaman sağlık yardımı kesiliyor mu?
Bir dakika dur önce işverenin şu parayı faiziyle ödesin sonra hastaneye gel demiyor kimse. Hadi sadece eşim ve çocuklarım sağlık güvencesinden yararlansın deseniz bile yine de genel sağlık sigortası üzerinden prim ödemeleri gerekiyor, bağkurlu prim borcunu faiziyle ödediğinde yatırdığı bu primler geri ödenecek mi? Tabi ki hayır, gazino patronu SGK beyden bir tokat daha. Bu konunun kurum tarafından ele alınması ve bu haksızlığa dur denmesi gerekir.
Aynı şekilde emeklilikteki “mutlu!” yaşama kavuşmuş olan işyeri sahipleri hakkında birkaç kelime etmek istiyorum. Tabi kapsam olarak esnaf ve kobi düzeyindeki işletmeler hakkında konuşmak istiyorum.
Emekli olduğunuzda eğer bir çalışan olarak bir yere giriyor iseniz adınıza sosyal güvenlik destekleme primi ödenir. Aslında bunun mantığı sosyal güvenlik kurumuna ek bir katkı yapmaktır. Bunun yanında sizin iş yaşamından çekilmeniz ile beraber gelecek olan kişinin önünü keserek ödeyeceği primleri engellemiş oluyorsunuz. Olaya bu yönden baktığınız zaman emekli olduğunuz zamanda kurumu destekleme amaçlı prim ödenmesi mantıklı. Ancak birde küçük işletme ve esnaf tarafından olaya bir bakalım. Zaten bağkur maaşlarının hali ortada bir de işi bırakmadığı, devam ettiği için maaşlarından kesinti olunca alınan maaş iyice düşüyor. Bu kişiler işletmelerinin devamını sağlamakla zaten büyük bir kahramanlık göstermekteler.
Küçükte olsa ayakta tuttukları işletmeleri ile ekonomik canlılığı sağlamakta, devlete vergi ödemekteler. Bazıları azda olsa işçi çalıştırıp sosyal güvenlik kurumuna da prim ödemesi yapmaktalar. Bu kişilerin işletmelerini devam ettirmeleri için desteklenmesi gerekir.
Belli ölçeğin altındaki bu tipteki işletme sahiplerinin emekli oldukları zaman, işletmelerini sürdürmelerini desteklemek için onların maaşlarından yapılan kesintilerin kaldırılması yada oranının düşürülmesi onlara ayakta kalmak için fayda sağlayacaktır. Olaya bir de bu yönden bakalım lütfen.
Lütfen Devlet, hep gazino patronu Fethi bey gibi davranmasın, bazen bizim çocukluğumuzdan hatırladığımız Hulusi Kentmen kıvamında kucaklayan Devlet Baba gibi olsun!..